Doğan (Kuban) hocam
şimdi söyleniyordur, bırak bu sıradan
konuları, Türkiye’nin çok temel sorunları varken, nedir bu al takke ver külah...
Haklıdır da... Fakat yaşadığımız çatışmanın büyük şehveti, boyutu, derinliği,
insanı içine çekiyor hocam... İzin verin biraz daha gideyim bu yoldan :-))
Sonunda bu konu ülkemizin nasıl yönetileceği ile birinci derecede ilgili!
Çünkü habire o ne demek istedi bu ne demek istedi
problemleri ile karşı karşıyayız durmadan. Mesela Başbakan’ın, kampanyayı
yürütenler için cemaate “açıklamaya kalkarsak yer yerinden
oynar” sözlerinin içerdiği derinliği gel de merak etme! Tabii,
Pensilvanya’dan neredeyse her namaz vakti seslenen Hocaefendi’nin “yüksek dereceden bir devlet adamının hayat
kadını ile çıktığı” konusunda, kimi kastettiği üzerine de ortalık
yıkılıyor!
Kimmiş?!
Bunların
üzerine gidelim biraz, çünkü yaşayacaklarımızla yakından ilgili!
***
Başbakan’ın
“yer yerinden oynar”ın içeriğini açıklamadığı sürece, spekülasyonlara
alabildiğine açık. Başbakanlık koltuğunda oturan bir kimsenin böyle bir cümle
kurması, şaşırtıcıdır ve en yüksek derecede ilgiyi hakkeder. Ne oluyor dedirtecek kadar önemli!
Şüphesiz ki en masum yorumu “daha ileri giderseniz, hepinizin defterini
dürerim” anlamıdır. Öyle ya, depremsel bir durum varsa, ölen, bina
altında kalan, çırpınan, tutuklanan insanlar olur. Yoksa yer yerinden neden
oynasın!
Peki başbakan
ne demek istedi?
Yorumlar
muhtelif.. Ama biline ki hiç birine katılmıyorum, nedir bu uçukluk! İnsanlar bu
kadar kolay harcanır mı!?
Bir dostum dedi
ki: “Ortaya gizli servislerle ilişkiler
serilebilir..”
Hadi bakalım, bu lafın altındakileri eşelemeye kalkarsan
başın belaya girer, ama baştan söyledim, benim fikrim değil bunlar! Mesela bu
önermeden şöyle bir şey çıkar mı: MİT’in elinde hangi gizli servislerle
ilişkileri olduğu bilgisi var. Bunlar da Başbakanın masasının üzerine çoktan
kondu.. Ne zaman? Taa MİT krizi patladığı zamanlar, 2012 başları..
Başbakan,
Pandora’nın Kutusu’nu milletin önüne koydu! İçindekileri tahmin edin bakalım, diye topu
ortaya attı..
Ama ben bu tür
spekülasyonların bu köşede yer almasını ayıplıyorum, şimdi bazılarınız diyor ki
“Bilim ve Siyaset yazarına ve bugüne
kadar ki serinkanlı analizlerine bu hiç yakışmıyor..” Tamamen katılıyorum...
Ama kutuya
bakmaktan da kendimi alıkoyamıyorum... Şimdi kutudan çıkan şuna bakın:
İktidarın Yeni Şafak yazarı Cem Küçük,
devlet içinde “Emniyet-Yargı Cuntası”
var dedi ve cuntanın Erdoğan’ı devirmek istediğini söyledi mi desem açıkladı
mı?! Üstelik bunu “Yeni Ergenekon Çetesi”
olarak nitelendirdi..
Yani?! Eski
Ergenekon’u düşününce, birilerinin adına titremedim değil!
Peki RTE’nin
ortaya koyduğu Pandora’nın Kutusu’ndan başka neler çıkabilir? Haberalma
örgütleri çıktı, gizli örgüt ve çete çıktı.. Dikkat ederseniz, bunlar
Başbakan’nın “yer yerinden oynar” deyişiyle örtüşmeyi hakkediyorlar!
Tabii, bu arada
Ordu içinde bir Cemaat Askeri Cuntası
olduğu da yazılıp çizildi!
Uçuş serbest
olunca! Belki de kuş uçuşu herşey daha iyi görülüyordur, kimbilir!?
***
Ben de bir
başka komplo teorisi ileri sürüyorum.
Başbakan demek istedi ki:
“Şimdi açıklarım şu Balyoz’a sahte CD’leri
kimlerin tezgahladığını, silahları kimlerin gömüp Ergenekon’un darbe teşebbüsü
hazırlığı diye piyasaya tezgahladığını, Ümraniye’deki silahları hangi polis ekiplerinin
düzenlediğini; Balbayları, subayları, hocaları içeride tutmak için
polis-savcı-mahkeme üçgeni arasındaki yazışma ve konuşmaları...”
Afedersiniz,
insanın gönlünden geçenin gerçekleşmesini istemiyor muyduk!? Bu olursa, işimiz
kolaylaşır!
Sayın Başbakan,
bakın, bu komplo teorisini ciddiye alırsanız, işiniz öyle bir kolaylaşır ki,
Cem Küçük’ün “Emniyet Yargı Cuntası” dediği, varsa gizli veya açık
örgütlenmeyi, hatta Ordu içindeki izdüşümlerini, bir silkelemede olayı
bitirsiniz.
Hem de hiç öyle Balyoz’daki gibi sahte CD’ler hazırlamak, belgeler
düzmek, onun bunun evine cebine CD’ler koymak gibi, dünün meşakkatli işlerine
gerek kalmaz.
MİT üzerinden size yönelen darbe teşebbüsünü
soruşturmak, bu yoldan geriye giderek, beş yıldır astığı astık kestiği kestik
hukuksuzluklar, adaletsizlikler, insafsızlıklar, alçaklıklar sürecinin
müsebbiblerini (yani sorumlularını!) adaletin sorgulamasını sağlamak,
şıppadanak işinizi kolaylaştırır..
Kendisine darbe
teşebbüsünü sorgulamayan bir başbakanın başına neler gelebileceği konusunda, bu
kadar danışmanınızdan biri de mi size tarihsel hatırlatmalar yapmıyor?!
Haa, bu süreçte
işin ucunu size de dokundururlar tabii ki: “O biliyordu, O yönlendirdi, O
yaptı, O dedi...”
Ama siz
iktidarsınız, erkler elinizde... Milleti ikna etmede yüksek bir gücünüz var.
Masumiyetinize inanacak da milyonlar.. En az bir 10 yıl daha iktidarı
garantilersiniz..
Vallahi bunu yaparsanız bir
defalık oyum size!
Daha çook
şeyler çıkar Pandora’nın Kutusu’ndan!
-- 9 Aralık Pazartesi, 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumuhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder