SAYFALAR

18 Şubat 2013 Pazartesi

İslam ve Bilim: Kıpırdama mı Var?


CBT 1352, Gündem, 15 Şubat 2013

The Economist dergisinin İslam dünyasında bilimsel üretimi ele alan ve “uyanış var” diyen yazısı, şüphesiz ki bu dünyanın bir parçası olarak bizi de yakından ilgilendiriyor. Bilimsel üretim bakımından hemen hemen bütün İslam ülkelerinden çok çok ileride olmamıza rağmen, özellikle son 5 yıl içinde ülkemizde bilim adına yaşadıklarımızın Türkiye’yi epey gerilettiği ise bizim gerçeğimiz.
Özellikle üniversitelerimizin başına tamamen siyasi tercihlerle iktidar siyasetine yakın isimlerin atanmasının, bilimsel üretimin gelişmesi önünde önemli bir engel olduğunu vurgulayalım. Toplam bilimsel makale sayısında önemli bir gelişme olmadığı gibi, kaliteli yayın konusunda sıkıntılar büyük ölçüde sürüyor. Türkiye Bilimler Akademisi’nin aslında nitelik olarak lağvedilmesi de, nitelikli ve evrensel bilim insanlarının yetiştirilmesine ve korunmasına da büyük bir darbe olarak AKP tarihine yazıldı.
AKP, bize bilim değil teknoloji lazım gibi bir anlayışa yöneldi. İyi bilim insanlarınız yoksa, iyi ve yüksek teknolojiye de yönelemezsiniz. Bilimsel düşünceyi de ancak nitelikli bilim insanlarıyla yaygınlaştırabilirsiniz.. Bilimsel düşünceyi siyasete ve ülke yönetimine egemen kılmazsanız, zaten bilim üretiminden de ülke ekonomisini ve bütünüyle sosyal hayatı yararlandıramazsınız.. Sonuç olarak da, bilim ve teknoloji üretiminde, bize gerekli olan duvarları aşacak önemli bir sıçrama yapamazsınız.. Bu denklemler bu kadar saf ve basittir.
Türkiye Bilimler Akademisi’nden söz açılmışken.. Orasının hükümetin sevdiklerine ulufe üyelik dağıtan bir kuruma dönüştürülmesi üzerine istifa eden değerli bilimcilerin kurduğu Bilim Akademisi (Derneği)’nin de, bir yıl içinde hızlı bir gelişme gösterdiğini ve üye sayısının 103’e çıktığını belirtelim. Bu arada geçen sayımızdaki haberde de okumuş olmalısınız: Bilim Akademisi üstün başarılı genç bilim insanlarını ödüllendiren fon bile yarattı. Fona destek olanlar, Vehbi Koç Vakfı, Ortak Avukatlar Bürosu, Kadir Has Vakfı, Mehveş Demiren, Bilim Akademisi Derneği, Ahmet Oral, Şevket Pamuk, Eczacıbaşı Holding... 20 gence iki yıllık 10 bin TL bursa başvurmak isteyenler bilimakademisi.org sitesine gitsinler..
Hadi bakalım, okurlarımızı da bu programa katkıda bulunmaya çağırıyoruz. Geleceğimizi kendimiz kuracağız!..
***
100 DOKTORANT TALEBİ !!!!
Yine İslam ve Bilim konusuna dönelim: Türkiye’de bilim sözkonusu iken Müfit Akyos’un “PolitikBilim” köşesine de bakınız. Konuyu tamamlayıcı nitelikte.. Ayrıca Derin Orhon’un Vakıf üniversitelerinde  bilimsel üretimi konu alan incelemesi de, bu üniversitelerin ülkemizin bilim üretimine katkısının artması için yapacakları çok şey olduğunu gösterir. Bu arada, bazı küçük vakıf üniversitelerinde gözlemlediğimiz çok yanlış ve ülkeye büyük zararı dokunacak bir eğilime de dikkat çekmek isteriz.. İstanbul Üniversitesi’nden emekli olan değerli bir akademisyen dostumuza çağrı yaparlar.. Gider görüşür, hatta işe başlar.. Ama kendisine denir ki “hocam 100 kadar doktora öğrenciniz olacak, sizden isteğimiz onları fazla sıkmadan mezun etmeniz...” Hocamızın tüyleri diken diken olur!
Düşünün ki normal koşullarda iyi bir akademisyenin hayatı boyunca doktora öğrenci sayısı genellikle 10’u aşmaz.. Çünkü bu zor bir süreçtir.. Hocamızdan ise istenen 100 doktorant yetiştirmek, diplomalarını vermek..  Eh anlayın artık, neredeyse parayla diyelim ki “iktisat doktoru” unvanları satılığa çıkartılmış demektir! Bu korkunç bir şeydir ve böyle programlaır ve niyetleri olan “üniversite”lerin böyle girişimleri derhal durdurulmalıdır!..
***
İslam ve Bilim’e devam edelim: 
Türkiye’nin milli geliri içinde ARGE payı %0,88 gibi.  İslam Ülkeleri Örgütü’ne bağlı 57 ülkenin ARGE ortalaması ise 0,81. Yani aramızda fazla fark yok görüldüğü gibi. İsrail’in %4,4! Bir Harvard Üniversitesi’nin toplam yıllık bilimsel makale sayısı, 17 Arap ülkesinin toplamından daha fazla! Yahudi toplumunda Nobel ödüllü bilim insanı sayısı 79 iken, sadeçe 2 İslam kökenli bilim insanı Nobel ödülü kazanmış ve bunlar da üretimlerini batıda yapmış, yapıyor..
Gelecek hafta, çok konu var yazılacak.. Celal Şengör’ün tartışma sayfasındaki yazısına da bir yanıt gelecek...
Gelecek Cuma yeniden görüşmek dileğiyle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder