CBT 1352, Gündem,
15 Şubat 2013
The Economist
dergisinin İslam dünyasında bilimsel üretimi ele alan ve “uyanış var” diyen
yazısı, şüphesiz ki bu dünyanın bir parçası olarak bizi de yakından
ilgilendiriyor. Bilimsel üretim bakımından hemen hemen bütün İslam ülkelerinden
çok çok ileride olmamıza rağmen, özellikle son 5 yıl içinde ülkemizde bilim
adına yaşadıklarımızın Türkiye’yi epey gerilettiği ise bizim gerçeğimiz.
Özellikle
üniversitelerimizin başına tamamen siyasi tercihlerle iktidar siyasetine yakın
isimlerin atanmasının, bilimsel üretimin gelişmesi önünde önemli bir engel
olduğunu vurgulayalım. Toplam bilimsel makale sayısında önemli bir gelişme
olmadığı gibi, kaliteli yayın konusunda sıkıntılar büyük ölçüde sürüyor.
Türkiye Bilimler Akademisi’nin aslında nitelik olarak lağvedilmesi de,
nitelikli ve evrensel bilim insanlarının yetiştirilmesine ve korunmasına da
büyük bir darbe olarak AKP tarihine yazıldı.
AKP, bize bilim
değil teknoloji lazım gibi bir anlayışa yöneldi. İyi bilim insanlarınız yoksa,
iyi ve yüksek teknolojiye de yönelemezsiniz. Bilimsel düşünceyi de ancak
nitelikli bilim insanlarıyla yaygınlaştırabilirsiniz.. Bilimsel düşünceyi
siyasete ve ülke yönetimine egemen kılmazsanız, zaten bilim üretiminden de ülke
ekonomisini ve bütünüyle sosyal hayatı yararlandıramazsınız.. Sonuç olarak da,
bilim ve teknoloji üretiminde, bize gerekli olan duvarları aşacak önemli bir
sıçrama yapamazsınız.. Bu denklemler bu kadar saf ve basittir.
Türkiye
Bilimler Akademisi’nden söz açılmışken.. Orasının hükümetin sevdiklerine ulufe
üyelik dağıtan bir kuruma dönüştürülmesi üzerine istifa eden değerli
bilimcilerin kurduğu Bilim Akademisi
(Derneği)’nin de, bir yıl içinde hızlı bir gelişme gösterdiğini ve üye
sayısının 103’e çıktığını belirtelim. Bu arada geçen sayımızdaki haberde de
okumuş olmalısınız: Bilim Akademisi üstün başarılı genç bilim insanlarını
ödüllendiren fon bile yarattı. Fona destek olanlar, Vehbi Koç Vakfı, Ortak Avukatlar Bürosu, Kadir Has Vakfı, Mehveş
Demiren, Bilim Akademisi Derneği, Ahmet Oral, Şevket Pamuk, Eczacıbaşı Holding...
20 gence iki yıllık 10 bin TL bursa başvurmak isteyenler bilimakademisi.org
sitesine gitsinler..
Hadi bakalım,
okurlarımızı da bu programa katkıda bulunmaya çağırıyoruz. Geleceğimizi
kendimiz kuracağız!..
***
100 DOKTORANT
TALEBİ !!!!
Yine İslam ve
Bilim konusuna dönelim: Türkiye’de bilim sözkonusu iken Müfit Akyos’un “PolitikBilim” köşesine de bakınız. Konuyu
tamamlayıcı nitelikte.. Ayrıca Derin
Orhon’un Vakıf üniversitelerinde
bilimsel üretimi konu alan incelemesi de, bu üniversitelerin ülkemizin
bilim üretimine katkısının artması için yapacakları çok şey olduğunu gösterir.
Bu arada, bazı küçük vakıf üniversitelerinde gözlemlediğimiz çok yanlış ve
ülkeye büyük zararı dokunacak bir eğilime de dikkat çekmek isteriz.. İstanbul
Üniversitesi’nden emekli olan değerli bir akademisyen dostumuza çağrı yaparlar..
Gider görüşür, hatta işe başlar.. Ama kendisine denir ki “hocam 100 kadar doktora öğrenciniz olacak, sizden isteğimiz onları
fazla sıkmadan mezun etmeniz...” Hocamızın tüyleri diken diken olur!
Düşünün ki
normal koşullarda iyi bir akademisyenin hayatı boyunca doktora öğrenci sayısı
genellikle 10’u aşmaz.. Çünkü bu zor bir süreçtir.. Hocamızdan ise istenen 100 doktorant yetiştirmek, diplomalarını
vermek.. Eh anlayın artık,
neredeyse parayla diyelim ki “iktisat
doktoru” unvanları satılığa çıkartılmış demektir! Bu korkunç bir şeydir ve
böyle programlaır ve niyetleri olan “üniversite”lerin böyle girişimleri derhal
durdurulmalıdır!..
***
İslam ve Bilim’e
devam edelim:
Türkiye’nin milli geliri içinde ARGE payı %0,88 gibi. İslam Ülkeleri Örgütü’ne bağlı 57
ülkenin ARGE ortalaması ise 0,81. Yani aramızda fazla fark yok görüldüğü gibi.
İsrail’in %4,4! Bir Harvard Üniversitesi’nin toplam yıllık bilimsel makale
sayısı, 17 Arap ülkesinin toplamından
daha fazla! Yahudi toplumunda Nobel ödüllü bilim insanı sayısı 79 iken, sadeçe
2 İslam kökenli bilim insanı Nobel ödülü kazanmış ve bunlar da üretimlerini
batıda yapmış, yapıyor..
Gelecek hafta,
çok konu var yazılacak.. Celal Şengör’ün tartışma sayfasındaki yazısına da bir
yanıt gelecek...
Gelecek Cuma
yeniden görüşmek dileğiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder