ilk 4'te okuyanların binasında, gerektiğinde imam hatip ortaokulları da olacak..
“Tarafsız Bölge”de Fikri Işık’a sorular yöneltiyoruz. Işık, Milli Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Alt Komisyon Başkanı, AKP Kocaeli Milletvekili.
“Başbakanımız
tasarı iki hafta sonra Meclis’e gönderilsin, dedi” diyen Işık’a nedenini
sorduk. Yanıtı, “Başbakanımız toplumda
tartışılsın istiyor, bu nedenle hemen Meclis’e sevketmedik, yoksa bir hafta
içinde Meclis’e sevkeder ve tasarıyı yasalaştırırdık” oldu. Başbakanı için
“bak ne kadar da demokratik” profili çizdi..
Işık, izleyicileri yanıltıyordu. Anlaşıldı ki,
kesintili eğitim yasa önerisini Meclise iki hafta sonra sevketme kararı,
milletin tartışması için değil, AKP’li
Meclis Başkan Yardımcısının Meclis’i yönettiği zamana denk getirmek içinmiş..
Gelecek hafta Meclis’i yönetme
sırası AKP’lide! Eh artık Meclis’te de CHP’lilere ve gazetecilere sille tokat
girişecek halleri yok, ama hemen yasalaştırmak için, tasarıyı tartıştırmayan
bir yönetimi bile planlıyorlar! Artık ne desem?!
Ayrıca Başbakanın, aldıkları kararları 10 yıl boyunca bir kez
olsun millete sorduğu olmuş mudur? Milletin tartışmasına gelince, uzmanlar
tartışıyor, millet tartışıyor; bu tartışmalardaki fikir ve öneriler, tasarının
bir maddesinin bile değiştirilmesini sağlayabilir mi?
***
Fikri Işık bir şey daha söyledi: Alt komisyona
çok sayıda uzman çağırdık, üniversitelerden görüş istedik, onların
önerilerinden çok yararlandık.. Örneğin Koç Üniversitesi’nden tasarıya şu
maddeyi koyduk…
Bu da koca bir göz boyamaydı. Üniversite önerilerinden,
öze ilişkin, tek bir değişiklik bile
yapmamışlardı tasarılarında. Koç’tan aldıklarını söyledikleri ise, zaten kendi
tasarılarında var olan bir cümlenin daha net yazılımıyla ilgiliydi! Beğenmiş, o
cümleyi almış..
Koç Üniversitesinin önerisinde, örneğin okul öncesi eğitim vardı.. Yüzüne bile
bakmadılar! Tıpkı diğer üniversitelerden eğitim uzmanlarının önerilerini,
ellerinin tersiyle bir kenara ittikleri gibi..
Milletin bütünüyle işbirliğine, uzlaşma aramaya,
ortak akıl oluşturmaya, milletel dayanışmaya bu kadar uzak bir iktidar!
***
Artık
kesinleşmiştir: Kesintili 12 yıl
tasarısı, tamamen, eğitimi dinsel motifleştirmeye yöneliktir. Başbakan ile
İmam Hatip okullarının ortak projesidir. İlk dört yıllık ortak eğitimden sonra,
öğrencileri 10 yaşından itibaren imam hatipleştirme kulvarına sokmayı
amaçlamaktadır..
Meclis’e
sevkedilen yasa önerisi, imam hatiplerin ortaokul binalarının veya yerlerinin,
ilk 4 yıllık kademe okullarıyla, öğrencileriyle birlikte olmasının yolunu
açıyor.
Bu nokta çok önemli:
Çünkü bugüne kadar imam hatip okulları ve 1997 öncesi sahip oldukları ortaokul
bölümleri, diğer normal okullardan ayrı yerlerdeydi! Şimdi yasa önerisi “bir
arada olabilirler” diyor.
Böylece, 6-10
yaş öğrencilerimizin önlerinde, 10 -13 yaş imam hatipli ağabeyleri rol modeli
olarak konmaktadır.. Bu minikler için o yaşta örnek alacakları kimseler önem
taşır. Ana babaların arzularına ve haklarına bir tecavüzdür bu. Çocuklarını,
istemedikleri bir rol modeli oyuncularıyla yılın 8-9 ayı birlikte olmasına
karşı çıkma hakları, fiilen ortadan kaldırılıyor..
Eğitim-öğrenimin
giderek dinsel eksene kaydırılmasıyla, Türkiye, kafa ve düşünce olarak Ortadoğu
İslam ülkelerine doğru yol alacaktır.. Böylece bu ülkelere rol modeli olmamız
daha kolaylaşacaktır. Diyecekler ki: Aaaa tabii ki evet, Türkiye ile farkımız
yokmuş...
4+4 kesintili
eğitim modeli ve sonrasının halkın büyük çoğunluğu için getireceği sadece daha
çok eşitsizlik olacak. Fırsat eşitliğinin sağlanması için, yasa önerisinde hiç
bir yenilik yoktur. Tersine, halk çocuklarının yukarılara yükselmesinin önünü
kesen, bir kast sistemi yaratılma tehlikesi çok yüksektir..
Zaten
iktidarbaşının istediği de budur. AKP, kendisini seçecek kitleleri
klonlayacaktır bu yasayla..
AKP’den sonra
ilk değiştirilecek yasadır bu!..
***
Nevruz Anadolu’nun
kadim bayramıdır. Tabii ki bizim bayramımızdır aynı zamanda. Barış içinde
kutlanması gerekirken... kanlı bir savaşa dönüştü.. Burada iktidarın
sorumluluğu büyük. Meseleye salt Kürt meselesi açısından bakmamak gerekir.
Türkün ve Kürdün arasını açacak, birbirine düşürecek fırsatların yaratılmaması
gerektiğini düşünürüm. Yazık ki yazık bu ülkeye, bu millete...
-- 22 Mart 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder