Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde
düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı
kullanır mı? Erdoğan’a karşı MİT Darbe Girişimi’ni, bu kez Askeri Darbe Girişimi izler mi, nasıl ve ne zaman izler?
Bu köşe “fantezi” üretir oldu. Cemaat, denetlediği özel yargılama
güçleriyle Erdoğan’a hukukun mızrağını gösterir mi, diye sorduk, bir ay
geçti geçmedi MİT üzerinden Erdoğan’ı silkelediler!
Bu güçler, tıpkı yargı mekanizmasında olduğu
gibi, uzun zamandır orduyu da denetim çabası içindeler..
Kayseri’deki dava ile ilgili belgeleri okuyunca,
birden, Ergenekon ve Balyoz davaları konusundaki tutumları üzerine tanrının ışıkları düşüverdi!
İşte bu,
dedim!
***
Cemaatin keskin kalemlerinin neden dört tahliye
oldu diye, “dikkat Ergenekoncular güçleniyor” toplu yayınına giriştikleri
anlaşıldı! Sorun sadece Odatv değil, hatta hiç değil.. Odatv, onların
yarattıkları sadece bir korku havasıydı, fosladı! (*)
Cemaatçiler için esas sorun ise Ergenekon ve
Balyoz!
Hele hele Balyoz! Bu davada amiralinden
generaline, 365 subay yargılanıyor, 249’u
tutuklu! Burada tahliyeler çorap söküğü gibi gelirse, bir de beraatler olursa
diye korkuyorlar. Balyoz davasının, normal bir mahkeme ve yargılamada, iler
tutar tarafı sıfır, bir iki kişi ceza alır mı tali şeylerden, o bile meçhul..
Davadaki hızlanmaya bakılacak olursa, bu tahliye ve beraat olanaklarını ortadan
kaldırmak için, hemen ceza yağdırılacak bir sürece gidiliyor gibi..
Çünkü, ceza alırsa yargılanan subaylar, ordudan
tasfiye olacaklar. Yerlerine ise yeni ordu güçleri yükselecek. Yani, cemaatin
ordu içindeki stratejisinin ilkesi, suçlu-suçsuz değil, hızlı tasfiye! Ergenekon
ve Balyozda mahkumiyetler, cemaate kendi güçlerini yükseltme fırsatını
doğuruyor.
***
Kayseri’deki
davası dedim, o
da ne diyeceksiniz..
O dava, Hava Kuvvetleri
Başsavcısı Zeki Üçok
davasıdır. Üçok cemaatçi 3 astsubayın 2009’da “TSK sistemine girerek bazı
belgeleri kopyalayarak birlik dışına çıkartıklarını” saptar ve olayın
soruşturmasını sürdürür.
Dava Avukatı Hüseyin Ersöz şöyle diyor:
“Soruşturma derinleştikçe bu kişilerin bir cemaatle bağlantılı oldukları
tespit edilir. Bu bağlantılarını kabul eden şüpheliller, ifadeleri alındıktan
sonra tutuklanır. Hiçbir kötü muamele görmediklerine ilişkin Adli Tıp ve GATA
Raporları da dahil 39 sağlık raporu bulunmasına karşın, Başsavcı Zeki Üçok
hakkında işkence yaptığı gerekçesiyle Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava
açılır. İddia o ki, şüpheli ifadeleri "hipnoz" yöntemiyle alınmıştır!
Kayseri Ağır Ceza Mahkemelerinde talep ettiğimiz tanık dinlenmesi, keşif vs
taleplerinin hiçbiri kabul edilmeksizin, Savcılık esasa ilişkin mütalaasını
Mahkemeye sundu. Zeki Üçok bu soruşturmanın ardından önce Sahte Çürük Çetesi Soruşturması'nda
tutuklandı. Sonrasında 1. Sınıf Hakimliği düşürüldü. Sonra Balyoz Davası'nda da
tutuklandı. Bir başka ifade ile "dokunan
yanar" durumu...”
Yani Üçok hakkında, bir
dizi uydurma suç oluşturuldu, Rusya’dan kadın getirip pazarladığı dahil!!!
Dava ile ilgili
belgeleri okudum, astsubay ifadelerini, cemaat ilişkilerini, TSK bilgisayar
sistemine nasıl girdiklerini, nasıl dışarıdan dosya eklediklerini,
çıkardıklarını…
Üçok’un savunmasını
okudum.. Belgelere, iddialara baktım… Bir “sahte belge üretim çetesi veya
merkezi” sırıtıyordu. Siz de bakabilirsiniz: http://wp.me/pPwBF-1r9
Tam illegal komünist partilerin gizli hücre
örgütlenmesi taktiğiyle TSK içinde ilerleyenler var..
***
Ergenekon ve Balyoz davasında yargılanan subayların hepsi
süründürülmeli.. Zamana oynuyorlar.. Suçsuzluklarının ileride ortaya çıkmasının
önemi yok, o zamana kadar yükselen güdümlü kadrolar “malı götürecek..”
***
Peki bu durumun, “Başbakana askeri darbe ile ne ilgisi var”, diye sorar gibi bazılarınız..
Poliste ve yargıda
örgütlenmelerinin, Başbakan ve hükümetle ne ilgisi varsa, aynı ilgi var!
Erdoğan ve (AKP) ile F.
Gülen arasında savaş, yeraltında yerüstünde sürüyor..
TSK üzerinde denetim ve
yönlendirme, cemaatçiler için, yılbaşı
ikramiyesi önemindedir!
En büyük joker, yani!
***
Erdoğan bunun farkında
(mı)!?
Hukukun mızrağı.. derken gelecek zamanda ordunun
mızrağı…
Şimdi bir yarış var:
Cemaatçiler hızlı bir mahkumiyet yarışında!.. Bir an
önce, hemen!
Erdoğan ve iktidarı
ise, özel yetkili mahkemelerle ilgili yasada bir an önce değişiklik isteğinde..
Bakalım kim kazanacak!
--
(*) HCemal
gibi dostları bile, bu haltı yemeniz iyi
olmadı zılgıdı geçiyor cemaatçilere! Bu mümtaz şahsiyet, yahu savunduğum şu
Balyoz davasında sahte çıkan 1500 olgu nedir, diye bakmaz, bakamaz. Gerçeğe
bakmak yürek ister çünkü!
--20 Mart Salı 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder