Vurgulamadan geçmeyeceğim: Geçen yılın en önemli
olayı üzerine gazete sayfaları dolup taşarken, bir kaç noktaya değinmek
gerekir. Bana göre, Türkiye iç politikasını ilgilendiren boyutuyla
baktığımızda, 2011’in en önemli iki olayı vardır.
İlki ve en önemlisı, 12 Haziran’da yaşadığımız seçimler ve sonuçlarıdır.
Bu seçim sonuçları her ne kadar AKP için büyük
zafer olarak sunulsa da (2007: %46,58 ve 2011: %49,83= 3,25 puan artış),
aslında AKP’nin seçim planı ve 4 yıllık iktidar dönemi için planladıkları
açısından, büyük bir yenilgidir.
***
Bir çok kez yazdım: AKP seçim planını 367
milletvekili çıkarmak ve Meclis’te tek başına Anayasayı değiştirmek üzerine
kurmuştu.
AKP, dört partili meclis aritmetiği içinde (AKP,
MHP, CHP ve BDP) ve CHP’nin de iyice
oy kaybedip %20’lerin altına düşmeyeceği koşullarda, 367 milletvekili
çıkartamazdı...
Bunu gördüler ve 367 milletvekilliği hedefi için
iki plan yaptılar:
İlki, CHP’de
seks kasetiyle bir “liderlik krizi” yaratarak partiyi gözden düşürmek ve
seçmenlerde “bu partiden adam olmaz..” algısı yaratarak partinin oylarını ve
milletvekili sayısını azaltmak istediler. Bir de yaratılan Odatv “terör örgütü”
ile CHP’yi ilişkilendirmeye çalıştılar.. Baykal
hızlı gitti, ama CHP hızlı toparlandı ve Kılıçdaroğlu
ile parti oylarını %20,98’den %25,98’e, milletvekili sayısını da 112’den
(burada DSP de vardı!) 135’e yükseltti!
CHP’deki bu yükseliş, AKP’nin milletvekili
sayısını, oy oranını arttırmasına rağmen azalttı, 341’den 327’ye düşürdü!
AKP’nin iki ayaklı seçim planının ilk ayağı geri
tepti ve çöktü! Bu önemli bir yenilgidir!
***
Planın ikinci
ayağı, MHP’yi yüzde 10 seçim barajına takmaktı.
Meclis dışında kalabilecek en yakın parti MHP idi. MHP’nin çıkartamadığı milletvekillerinin
büyük çoğunluğunu AKP devşirecekti!
AKP bu amaçla MHP’den sloganlar ve içerikler de
devralmıştı ve karşımızda kısmi bir MHP duruyordu! AKP’de zaten iyi bir
milliyetçi-MHP’li damar vardı! Ama bu yetmezdi; yine seks ve ses kasetleri ile, Bahçeli dışındaki liderlik kadrosu deşifre edildi...
Ama bu plan da tutmadı, seçmen bu ahlaksızlığı
affetmedi, CHP’den de destek oylarıyla MHP barajı rahat aşarak Meclis’e girdi..
Bu sonuç AKP için daha büyük bir yenilgidir!
***
Neden yılın
olayı seçtiğime gelince..
1) Bugüne
kadar görülmemiş bir ahlaksızlık üzerine kurulan seçim stratejisi yaşadığımız
için..
2) İktidar
koalisyonunun, seçimleri kazanmak için her türlü hileye, taktiğe
başvurabileceğini gösterdiği için...
3) 2011
Haziran seçimlerindeki bu rezaleti muhalefet partilerinin asla unutmamaları
için..
4) AKP
tek başına Anayasayı yapabilecek bir çoğunluğa ulaşamadığı için.. Ulaşsaydı,
bugün Tayyip Erdoğan Anayasası ve Cumhuriyeti
kurulmuş olacaktı!
5) Halk/seçmen,
bu tuzaklara karşı sıkı durduğu için...
Daha ne olsun, bu AKP
için büyük bir yenilgi değil de nedir?
Al PKK Ver
Suriye
Yılın önemli dış
olayı olarak da, iktidarın
kendisine özgün bir politika olarak inşa ettiği sıfır sorunu bitirip, Orta
Doğu’da Amerikanın politikasının uzantılığına soyunmasıdır.
AKP’nin, Orta Doğu’yu Osmanlının tarihi kültürel
uzantısı olarak gören politikasını sona erdiren gelişme, Arap Baharı’na ABD ve
NATO’nun müdahalesidir. Sıra Suriye’ye gelince, iktidar büyük güç karşısında
büküldü ve “büyük dost” Suriye’ye cephe aldı..
Geçen yıl 5 Ekim’de bu köşede yayımlanan yazımın
başlığı şuydu: “Al Suriye Ver PKK”..
Veya iktidar gözünden bakabiliriz de “Ver PKK Al Suriye..”
O yazıyı bloğumda okuyun! Çünkü bugün
gerçekleşen bu olaydır!
ABD Irak Kürdistanı’ndan silahlı PKK
hareketlerini kontrol için Predatorlerle Türkiye’ye bilgi aktarıyor. Ortalıkta
dolaşan, “PKK’ya karşı başarı” haberlerinin arka planı bu “ittifak”tır.
Buna karşılık da Türkiye, Suriye’de Esad
rejiminin yıkımında başrolü üstlenmeyi yüklendi..
Uludere
katliamındaki bilgi aktarım senaryoları karışıktır. ABD’nin yanlış bilgi
vererek köylüleri vurdurttuğu savı, henüz kanıtlanmaya muhtaçdır...
Etkileri bakımından, yılın dış olayı da budur..
-- 3 Ocak 2012 / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder