Türkiye Bilimler Akademisi’nin, içerik ve
gerçek akademi olarak, siyaset tarafından yasal anlamda bitirilmesinin belki
tek yararı, bilimin ve akademinin, bilimle siyaset ilişkisinin ne olduğu ve ne
olması gerektiği konusundaki tartışmalardır. Bu tartışmalar ne kadar bilim
dünyasına yayılırsa, daha geniş kamuoyunda tartışılırsa, sonuçta belki
elimizde, hayati önemdeki bir konuda bir parça farkındalık yaratabilmişlik,
kalabilir! Akademi üzerine yazıları bloğuma da aktardım, “konuk yazılar”
bölümüne koyuyorum. Orada, yazılara olan büyük ilgiyi görüyorum.
Doğan Kuban, bilge kişiliği ile,
Akademi konusuna derinlemesine değiniyor yanda. Ne kadar bilim, o kadar
bilimden anlayan siyaset! Kuban konuya kökten yaklaşıyor.. daha önceki, yurdu
yuvası olmayan Türkiye Bilimler Akademisi yazısı da (bloğumda okunabilir),
aslında bugün Akademi’nin başına gelecekleri önceden haber veriyordu!
İktidarın, bilimin
esası üzerindeki “derin bilgisini”, yasadan anlayın: Hükümet, Akademi’ye 100
tane adam atayacak! Kumanda ettiği YÖK’e de 100 tane attırıyor! Doğan Hoca
diyor ki, o kadar yetmez, bilimde ne kadar büyük olduğumuzu göstermek için 1000
kişi atanmalı!
Ferhan Sağın, dünyadaki diğer
akademilere bakıyor.. Tabii, Avrupa’da AKP Akademisine benzer bir örnek yok..
Ama nerede var, meselâ İran’da: “akademinin direktörlüğünü İran İslam Cumhuriyeti’nin
Cumhurbaşkanı” yapıyor! Eh yani,
RTE de 10 yıldır Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurul’na altı ayda bir başkanlık
yapıyor, Akademi’ye başkanlık için İran Cumhurbaşkanından daha deneyimli
olduğunu söyleyebiliriz! “Mozambik Bilim Akademisi 2009 yılında Bilim ve
Teknoloji Bakanlığı’nın görevlendirdiği bir komite tarafından oluşturuluyor.”
Dünya bilimi, bizim
Akademi’nin başına gelenler üzerine daha yeni yeni bilgileniyor. Nature kısaca yasa değişikliğini
duyurdu.. Bilim dünyasının diğer ünlü dergisi Science de kulaklarını Türkiye’ye dikti, ne oluyor diye sorup
duruyor. Önümüzdeki günlerde epey bir gürültü kopacak gibi. Hükümet, büyük bir
yanlış yaptı. Ama bundan geri döneceklerini hiç sanmıyorum. Umarım yanılırım!
Merak ettiğim bir nokta da, Akademi’nin alacağı kararlarda fire verecek mi,
kimleri verecek.. Gazetelerde de “TÜBA’nın
öteki yüzü” makaleleri yazan, Tayyip Erdoğan Akademisi’ne kapağı atmaya
hazır insanlar ortaya çıkmaya başladı.
NÜKET YETİŞ’İN 8
MAKALESİ
TÜBİTAK eski başkanı
Nüket Yetiş’in Avrupa Bilimler Akademisi adlı örgüte üye olduğunu ve CV’sinde
70 bilim araştırma çalışmasını ilan ettiğini duyurmuştuk ya.. Derin Orhon merak etmiş, “Web of Science veri tabanı esas
alındığında – ülke yayınlarının ve bizlerin akademik performaslarının
değerlendirilmesinde esas alınan veri tabanı- Yetiş’in 8 yayını
gözüküyor”, diyor.
* Üçü, mesleki
dergilerde yayınlanmış makale; İlki 1981; ikincisi 1997; üçüncüsü ise 2006 yılında
yayınlanmış. Bunlardan birine 4 biri de 1 atıf almış, yani toplam 5 atıfı var.
Yani bütün atıflarını (!) bunlara almış.
* İkisi Nature dergisi
editörüne gönderilmiş birer sayfalık mektup; ironik olarak 2.ci mektubun
başlığı : “Turkish research council is proud of its independence”.. (Yani
“TÜBİTAK, bağımsızlığından gurur duyar..”) Ayrıca bir tane konferans bildirisinin
özeti; ve iki tane de konferans bildirisi..
Belki merak edenler
vardır, diye duyuruyorum.
***
Bir de Avrupa Bilimler Akademisi (ABA) üzerine
bir kaç söz. “Sol” Portal’da da bu akademi üzerine kısa bilgi verilmişti. Bu
akademi, AB 5. Çerçeve Programı sırasında kurulmuş. 2002 yılında Nature’da
yayımlanan bir haberde bu “Akademi” araştırılmış. Bazı NOBEL almış insanlarına
mektup göndermiş ABA: “Dünyanın en saygın bilim insanlarından birisiniz, sizi
bizim Akademiye üye yapıyoruz, 115 dolar üyelik ücreti gönderiniz..” Onlar da
Nature’a sormuşlar, yahu bu neyin nesi diye.. Brüksel’de kiralık bir ofisi var.
Her yıl bir takım madalyalar dağıtmakla meşgul. Ünlü akademilerin yöneticileri
“bu akademinin varlığı bizim için yeni” diyorlar, yazıda.
“Sol” diyor ki: “15 Mart 2007 tarihli bir
Nature makalesinde ise tartışmalı bilim akademisinin kurucularından olan
jeofizikçinin Avrupa araştırma projelerinde finansal usulsüzlük iddiası ile
itham edildiği yazıldı.”
Üyeleri arasında
Türkiye’den Celal Şengör ve TÜBİTAK
eski başkanı Namık Kemal Pak da
var.. Bence bu iki dostum da istifalarını göndersinler!.. Gelecek Cuma bakalım
neler olacak!
Gelecek Cuma'yı bekliyoruz hocam.
YanıtlaSilDostlukla..