Aysel Tuğluk’un
açıkladığı Demokratik Özerklik metnini okuyorum. “Ulus devlet”e giydiriyorlar. Soykırımcılığından
tutun, “ulus devlet”in ne kadar berbat ve kötü bir şey olduğunu açıklıyor..
tabii Türkiye Cumhuriyeti “ulus devlet”ine de.
“Ulus devletçi anlayış
diğer halklara büyük acılar yaşattığı gibi.. Kürt-Türk ilişkilerinde de
Kürtleri yok oluş sürecine götüren bir dönemin başlamasının temeli olmuştur…
Ulus devletlerin nasıl bir soykırımcılık taşıdığı görülmektedir.”
Açıklama, kendi içinde çelişkilerle dolu. “Ulus/devlet” terminolojisinde
başlıyor karmaşıklık. Ulus=millet olduğuna göre, doğrusu “millet devlet” değil, “ulusal
devlet”tir. Ulusal devlet, ırk temeline veya ayrımına dayanırsa, biraz
faşist bir devleti çağrıştırabilir.
Ancak günümüzde ulusal devlet dendiğinde, sınırları, bayrağı, yönetimi
ve sahip olduğu toprak üzerinde yaşayan insanları kapsıyor. Bu insanların
kökeni belli bir ırka ait olabilir. Ancak saf ırk hiç yoktur, kim bunu iddia
eder ve ırk üzerinde bir devlet inşa etmeye kalkarsa, Hitler’in yanında yer alır.
İkincisi, Demokratik Özerklik
bildirisi, “Kürt halkı artık ulusal
varlığını statüsüz bir halk olarak yaşamak istememekte.. Kendimizi yönetme, güç
ve iradesine sahip olduğumuzu belirtiyoruz,” fikrini ileri sürdüğüne göre,
Kürtler ulus/ulusal statü/ ulusal
birlik/ ulusal devlet gibi kavramlarla düşünüyorlar demektir.
Yani kürtler de, soykırımcı dedikleri ve insanlara büyük kötülükler
yaptığını ileri sürdükleri bir “ulusal
devlet”in bir benzerini inşa etme yolundalar. Yani, ulus ve ulusal devlet
kavramlarına o kadar da atıp tutmasınlar! Veya laf oyunları yapmasınlar.
***
Başka bir nokta: günümüz dünyasında
bütün ilişkiler ulusal devletler temelinde sürüyor. Ulusal devlet olmayan başka bir oluşum
yoktur! ABD, İngiltere, Almanya, Brezilya, Rusya, Çin.. hepsi en
katısından ulusal devletlerdir! Gidin “topraklarından” bir santim almaya
kalkışın! Kültürel ve siyasi bakımdan geri ülkenin bazı sözde aydınları, ulusul
devlet çağının bittiğini ve küreselleşme döneminin başladığını söylüyor.
Bu aptalca bir fikirdir! Küreselleşme, ulusal
devlet ilişkileri üzerinden sürüyor! En sıkı ve katı ulusal devletler, bizim
sömürge aydınlarının kafalarını satın alarak, ayyy ayol ne kadar gerisiniz, hâlâ ulustan, ulusal devletten mi
bahsediyorsunuz.. dedirtiyor.. Acaba Kıbrıs’da verilen savaşın adı ne? Yunanistan’ın ulusçuluğu/ ulusal
devletçiliği acaba hangi yeni uydurulmuş kategoriye sokulabilir?
Dünyadaki büyük rekabet ulusal
devletler temelinde sürüyor. Ulusal devlet, kapitalist çağın ürünüdür
şüphesiz, ulusal devletlerin ortadan kalkması, kapitalizmin de öz ve biçim
olarak dönüşmesiyle ilgili olabilir ancak..
Savaşlar, büyük silahlanma, pazar rekabeti, hammaddeler ve bölgeleri üzerinde
egemenlik/nüfuz iddiaları, yani dünyada hemen herşey, kapitalizmin ve ulusal
devletlerin varlıklarıyla doğrudan ilişkilidir..
***
Neyse, kapitalizm ve ulusal devletler arasında büyük rekabetin
kötülüğüne karşı mücadele başka bir konudur.. Kürt Ulusuna statü/ devlet,
toprak, vb gibi konuların gündemde olması bile, kapitalizm/ulusal devletler
çağının tipik özelliklerini yansıtıyor.
Demokratik Özerklik, bir ara statüdür! Irak
ve Ortadoğu’daki dinamik, Kürt Devleti kurma /oluşturmaya yöneliktir. Zaten bildiride
“coğrafyalarımızda yaşayan herkesi,
kendisini demokratik özerk Kürdistanlı
olarak tanıtmaya davet ediyoruz;” diyorlar!
Özerklik bir kısa yoldur. Bu kısa yolda müttefikleri boldur. Bu yol
alındıktan sonraki yol daha incelecektir! (Veya kolaylaşacaktır!)
Açıklamada diyorlar ki: Kürt ulusunu “Bu inkar ve imha politikası bugüne kadar
acımasızca yürütülürken Ortadoğu statükosu ve uluslararası güçlerden de destek
almıştır. Türkiye’nin Kürtler üzerinde egemenlik kuran devletlerle kurduğu
ittifak da bu politikanın ağır biçimde sürdürülmesini sağlamıştır.”
Ortadoğu’da kurulmakta olan yeni statü ise, Kürt devletini
öngörmektedir. Yani Kürtler ABD ve Batı Dünyasının desteğiyle devlet yolunda
ilerliyor. Yani, o uluslararası güçlerden o kadar da “kötü” bahsetmesinler veya
kimseyi aptal yerine koymasınlar!
Olayın diğer bir yönü de, Kürtlerin kendilerine Kürdistan statüsü inşa ederken,
Türkiye’ye de yeni bir statü dayatmalarıdır! 20’yi aşkın öblgeli statü ile “tüm Türkiye halklarının inanç ve
kültürlerinin kendisini özgürce ifade edeceği bir çözüm modeli” olarak
sunuyorlar.
Bakalım günler neler doğuracak!
-- 18 Temmuz 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder