SAYFALAR

24 Ekim 2023 Salı

Akşener’inki CHP’ye kaybettirme oyunu mu?

 obursali@cumhuriyet.com.tr

Meral Akşener yerel seçimlerde tek başına seçimlere girmek konusundaki kararını sürdürelim. Yine geriye, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine gideceğim. Çünkü bugünkü politikasının izleri orada.

***

Bazı okurlar, “Akşener CHP’yi desteklemeye mecbur mu” gibi anlamsız bir soru yöneltiyor. Değil tabii, siyasi analiz bu.

CHP-İYİ Parti arasındaki, seçmenin dikkatle izlediği gerilimli ve masayı devirmeye varan sürecinde biraz daha duraklayalım. Şunu tartışmıyorum, acaba Yavaş veya İmamoğlu aday gösterilseydi seçim kazanılır mıydı. Test edilmesi mümkün almayan bir süreç. Belki de...

Ama diyelim CHP ve Kılıçdaroğlu adaylığını dayattı. Sonuçta 6’lı masa tek adayda karar kıldı. Kemal Bey, İYİ Parti’nin de dayatmaları üzerine geri çekilmeyi düşünmedi. Parti içinde bu olasılık hiç tartışıldı mı bilmiyorum. Nihayetinde en önemli konu, iktidarın değişmesiydi. Bana göre bu değişimin Yavaş veya İmamoğlu ile olmasının da bir sakıncası yoktu.

ANA MESELE NEYDİ?

Ana mesele iktidarın değişmesi ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesiyse Kılıçdaroğlu herkesi fazlasıyla memnun edecek politikaların adamıydı. Son toplantı yapılmış, altı liderin imzasını taşıyan “Adaylıkta anlaştık” açıklaması henüz ortada duruyor. Ama Akşener masayı devirdiğini açıklıyor. “Masadan ayrılmam, millete ihanet etmem” sözlerinin gazetelerde mürekkebi kurumamış iken... Hemen 4 Mart’ta şöyle yazacaktım:

“Akşener’in İmamoğlu veya Yavaş olsun seçeneğini kasıtlı olarak ileri sürdüğünü düşünüyorum. Aylardır bu önerisinin kabul edilmediğini bile bile... Tüm bunları bir araya getirirsek İYİ Parti’nin bir beş yıl daha RTE iktidarına yol açtığını ileri sürebiliriz. Beklentisi gerçekleşir mi bilmiyorum. Ama iktidarın değişmesine engel çıkardığı kesin.”

MUHALEFETTE KALMAYI SEÇTİ

“Meral Hanım beş yıl muhalefette kendine yer ayırmıştır. Burada kalarak iktidardan ve muhalefetten dökülecek parsaları toplamanın, büyümenin ve tek parti olmanın peşinde koşacaktır...” Fox TV’de son 6’lı masa toplantısından önce söylediklerinde en önemli nokta, mealen “Mesela diyelim ki Erdoğan yeniden seçilirse, beş yıllık süreç içinde AKP’nin seçmeni bana gelir, birinci parti olarak iktidara gelirim”di.

6 Mart tarihli yazımdan: “Bir lider partisini büyütme’ ve ‘tek başına iktidar olma’ hedefine ulaşmak için, muhalefette kalmak mı kendisine böyle bir şans yaratır yoksa iktidara ortak olmak mı...”

“İYİ Parti bugün iktidar ortaklığı ile tek başına iktidar hedefine asla ulaşamaz.” Nedeni de Türkiye’nin ekonomik çöküşünün öyle kolay kolay üstesinden gelinemeyeceği, Akşener iktidara ortak olursa yıpranacağı ve partinin küçüleceğini görmesidir.

İktidardan bu nedenle kaçıyor ve AKP’ye kapıları açıyordu. İktidarın ateşten gömleğini giymektense muhalefette iktidarı eleştirerek büyüyebileceği hesabı üzerinden gidiyor.

Seçimi muhalefete bu strateji kaybettirdi denebilir.

GELELİM BUGÜNE

Akşener, aynı stratejiyi izliyor, kendine müthiş güveniyor, partisini yerel seçimlerde tek başına tartıya çıkartıyor...

Bu şüphesiz İYİ Parti’yi inşa etme ve büyütme niyeti, politikası olabilir.

Aynı zamanda ve belki de en önemlisi CHP’yi küçültme politikası olabilir.

Ana belediyeleri AKP’ye kaybeden bir CHP, büyük sarsıntı yaşar ve tüm seçmen güvenini kaybeder.

Akşener, “Bu çöküntüden ben büyürüm” diye de düşünüyor olabilir.

Bu tercihin arkasında, bazılarının ileri sürdükleri, “AKP ile ortaklık” olduğu varsayımına katılmıyorum. Fakat parti içinde bazıları yerel seçimlerde bu ortaklığı da dile getirmedi mi? Meclis’te AKP’nin anayasa önerisinde de ortaklık ileri sürülmekte ama bunlar İYİ Parti ve Akşener’i nasıl büyütecek, pek akla uygun değil.

En önemlisi, yerel seçimlerde kazan kazan ortaklığı mı yoksa, belediyeleri “nefret ettiği” Erdoğan’a teslimin yaratacağı büyük infial ve partinin bunun sonucunda Akşener ile birlikte çakılması mı…

İkilem çok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder