obursali@cumhuriyet.com.tr
20 Mart 2003 büyük kara gün
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali alabildiğine tartışılırken tarih önümüze tam 20 yıl önce başlayan, 8 yıl süren, yanı başımızda tepeden tırnağa mahvolmuş, yüz binlerce insanın öldüğü ABD ve müttefiklerinin Irak savaşını getirip koydu.
Kitle imha silahları var, Irak’a demokrasi getireceğiz yalanlarıyla bir ülke mahvedildi ve ülke hâlâ bu işgalin bataklığı içinde, Irak var mı yok mu tartışma konusu. Emperyalist güç Irak’ı üçe bölecekti, orada IŞİD canavarını ve diğer cihatçı cinayet örgütlerini yarattı. Bu katilliğin baş siyasi adları Bush, Cheney, Colin Powell, Blair...
ABD’nin müttefik şeyleri de vardı savaşa katılan. Tabii başta İngiltere, Fransa, Kanada, Avustralya...
Tahminlere göre, 2019’a kadar en az 275 bin ile 306 bin arasında sivil öldü, gerçek sayı 1 milyona yakın olabilir. (https://watson.brown.edu/ costsofwar/costs/human/civilians/ iraqi)
3 TRİLYON DOLAR
ABD’li askerlerin kaybı 4 bin 598. Özel savaş şirketlerinin askerleri ve sivil yabancı şirket çalışanlarından ölenlerin sayısı 3 bin 650. (Bu kapsamda 250 Türkten de bahsediliyor). Irak askeri kuvvetlerinin kaybı 40 bin kadar. Bu savaş, kayıplar açısından birkaç kat Ukrayna savaşını içine alır...
Savaşın ABD’ye maliyeti, Suriye’yi de katarak 2.9 trilyon dolar. Türkiye’nin 4 kat milli geliri! Biden, 400 milyon dolar daha ayırdı savaşın sürmesi için.
Sadece bu kadar mı? Irak ve Suriye mültecilerinin sayısı 7 milyondan fazla, 8 milyon insan da yerinden yurdundan edildi. Parçalanmış ülkeler bıraktı geriye. Mezhepsel ayırım ve düşmanlıklar ve savaşlar, hırsız siyasi ve sivil yöneticiler... Öldürülen binlerce yüksek değerli nitelikli insanlar, mahvolan kentler, altyapılar, doğal ve kültürel zenginlikler... Irak ve Suriye için belki de yüz yıl sürecek bir travmatik insanlar. Tabii tüm diğer hizmetlerin çökmesini de katalım.
Ayrıca sera gazı salımı da 122 milyon metrik ton. Amerikalı askerler dahil Iraklılar savaşın zehirli gazlarından hâlâ ölüp duruyor.
AMERİKAN YÜZYILI
Bush iktidarının içinde ve dışındaki Yeni Muhafazakârlar, Amerikan hegemonyasının yeni yüzyılı olarak görüyorlardı. Bunlardan bir kısmı Irak savaşı için “Fikir iyi ama uygulama ve işgal sonrası planlama eksik ve savaşı İran’a doğru yayma başarısız” diyor.
Bugün ABD gazeteleri, o zaman karşı çıkmadıkları Irak savaşı için bugün 11 Eylül 2001 İkiz Kulelere saldırıdan sonra “Amerikan toplumuna nüfuz eden 11 Eylül sonrası intikam dolu bir kana susamışlık olarak” ve büyük fiyasko olarak tanımlıyor, hesaplaşıyor. Iraklı gazeteci Bağdat artık Bağdat değil, Sünniler, Şiiler kendi mahallelerinde yaşıyor. Irak’ın bir Kürt kuzeyi, bir Sünni batısı ve merkezi ve bir Şii güneyi olarak “yumuşak” bölündü. Gençler “Vatan istiyoruz!” diye bağırıyor.
VE TÜRKİYE: DUA EDİYORUM
ABD Irak’ın işgali için Doğu Anadolu’ya 40 bin asker yerleştirmek, koridor açmak ve Yumurtalık üssünün bombardıman için kullanılmasını istemişti. Gemileri İskenderun’da bekliyordu. AKP iktidarı bu talebi destekliyordu ancak CHP ve bazı AKP milletvekillerinin vb. ortaklığı ile AKP teklifi 1 Mart 2003’te Meclis’te reddedildi. Bugün üçüncü kez yönetime soyunan siyasetçinin “Amerikan askerleri için dua ediyorum” sözleri basına yansıdı. Gül, “İzin çıkmasa bile Amerikan askeri sevkiyatı Türkiye üzerinden sürdü” diyecekti.
Genelkurmay 1 Mart tezkeresine olumsuz tavır göstermişti. Bu tarih, ABD’nin bizim ordu yönetimiyle ilişkisini de kestiği tarihtir.
1 Mart’tan hemen 3 ay kadar sonra, 4 Temmuz 2003’te, Amerikan havacıları, yanlarında Peşmerge ile birlikte, Süleymaniye’de Türk askerlerinin karargâhına baskın yaptı ve 11 Türk askeri başları çuvallanarak götürüldü ve 60 saat esir tutuldu. 4 Temmuz Amerikan Bağımsızlık Günü’ydü, aynı zamanda! Bu TSK’nin başına geçirilmiş bir çuvaldı.
Sonrası, ABD’nin FETÖ’cü darbe girişimine varan, ordudan Atatürkçü subayları temizleme operasyonlarına (Balyoz, Ergenekon) uzandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder