SAYFALAR

16 Kasım 2021 Salı

İki kitap, Manşet,:Türkiye Konuşuyor’ ve ‘Sessizliklerin Dokunuşu’

 Orhan Bursalı

Orhan Bursalıobursali@cumhuriyet.com.trSon Yazısı / Tüm Yazıları

‘Manşet, Türkiye Konuşuyor’ ve ‘Sessizliklerin Dokunuşu’

14 Ekim 2021 Perşembe

Biri İpek Özbey’in Kırmızı Kedi’de yayımlanan, çoğunlukla siyasetçilerin “kayda geçmiş”, bu açıdan belgesel nitelikte değerli kitabı; diğeri ise sinemamızın ünlü yönetmeni Ali Özgentürk’ün Nâzım Hikmet’i çok yakından tanıyan 7 sanat bilim ve politika insanıyla Nâzım Hikmet üzerine yaptığı çok özel söyleşileri içeriyor. 

İpek Özbey’in her hafta pazartesi günleri yayımlanan, çok okunan, ses getiren, konuşturan ve pek çok yerde alıntılanan röportajlarından 22 politikacı bu ilk kitapta yer alıyor. Bazıları ilk kez yapılan röportajlar. Kimler var bu ilk kitapta: İbrahim Kalın, Abdulhamit Gül, Binali Yıldırım, Kılıçdaroğlu, Davutoğlu, Fikri Sağlar, Ekrem İmamoğlu, Mithat Sancar, Ali Babacan, Erkan Baş, Nihal Olçok, Fahrettin Altun, Mustafa Şentop, Mustafa Akıncı, Mansur Yavaş, Canan Kaftancıoğlu, Ali Bardakoğlu, Ümit Özdağ, Temel Karamollaoğlu, Muharrem İnce...

Hemen hepsi bugünün güncel politikacıları ve politik hayat onlar üzerinden sürüyor, bu açıdan da sorulara verdikleri yanıtlar çok güncel ve önemli.

İpek, ilk röportajını henüz gazeteciliğe başladığı ilk yıl, Süleyman Demirel’den koparmış, 360 Derece başlığı altında tam sayfa röportajları 2017’den beri Hürriyet’te yayımlanmış, şimdi de Cumhuriyet’te devam ediyor.

Bu ilk Manşet, politikacıları kapsıyor, Manşet’ler daha sonra Diploması, Asker, Hak-Hukuk-Adalet ve Yeni Dünya Düzeni’ne ilişkin kitaplarla sürecek. Haydi hayırlısı!

Mesela eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu “Kendi yanlışlarımıza fetva verir olduk” diyor. Bugünkü kişi ile karşılaştırdığımızda aklı başında rasyonel düşünen Diyanet İşleri başkanları görmüş o koltuk! Meral Akşener, İYİ Parti’yi kurduktan sonra ilk verdiği röportajda neler demişti? Eh kendini başbakan ilan ettiğine göre, o zaman ne düşünüyormuş? Karamollaoğlu’nun İngiltere’de okuduğunu ve eşinin de İngiliz olduğunu biliyor muydunuz?

360 Derece, bir röportaj klasiği, çoğu kimsenin o sayfada yer almak istediği. 

‘SESSİZLİKLERİN DOKUNUŞU’




Ali Özgentürk’ten uzun süredir bir film haberi alamıyoruz ama arada sırada kitaplarıyla karşımıza çıkıyor. Yeni çıkan son kitabı Sessizliklerin Dokunuşu, Özgentürk’ün Nâzım Hikmet üzerine senaryosunu bile yazdığı ama çekmediği bir film tasarısı iken, bir kitap olarak bizi buldu. Bu da bir röportaj kitabı! Özgentürk, 7 değerli insanın Nâzım Hikmet üzerine sorulara verdiği yanıtları, aslında yüz yüze röportajlarını bizimle ilk kez paylaşıyor.

Nâzım hakkında bilmediğimiz ayrıntıları öğreniyoruz.

Ali Özgentürk, bu kitabın öyküsünü kısaca şöyle anlatıyor: “1995 yılında Fransız bir film yapımcısı Nâzım Hikmet ile ilgili bir film yapmamı önerdi. İspanyol roman yazarı Jorge Semprun ile senaryo çalışmalarına başladık.. Moskova’ya gidip iki ay kadar Nâzım Hikmet’in eşi Vera Tulyakova ile konuşmalar yaptım. Hikmet’in Moskova’daki Andrey Voznesenski ve diğer arkadaşlarının tanıklıklarını dinledim. Ayrıca Nâzım Hikmet’i çok yakından tanıyan Müzehher Vâ-Nû, Avni Arbaş, Mehmet Ali Aybar ve Nail Çakırhan ile görüştüm.

‘KENDİSİNİ ÖLDÜRTECEĞİMİ SANDI’

Özgentürk, bu insanlarımızı ülke ve devrim için büyük mücadeleler vermiş 20. yüzyıl kahramanları olarak nitelendiriyor. Katılıyorum.

Röportajlara katılıp soru soran bir başka kahramanımız daha var: Tarık Akan. Akan’ın ve Özgentürk’ün soruları, Nâzım Hikmet’in gizli kalmış bilinmeyen olaylarını, düşüncelerini, davranışlarını ortaya çıkarıyor ve Nâzım Hikmet külliyatına önemli katkıda bulunuyor. 

Nâzım Hikmet’in hapisten çıktıktan sonraki polis takiplerini, ülkeden kaçışıyla ilgili ayrıntıları öğreniyoruz. Müzehher Vâ-Nû, Nâzım Hikmet için kapılarına postu seren polislerle ilişkilerini de anlatıyor. Nail Çakırhan, Moskova’ya gitmek için çok ilginç kaçışlarını, atlı polis takiplerini, Nâzım Hikmet’in Komünist Parti ile ilişkilerini, Stalin ile karşılaşmasını anlatıyor ve ideolojik sorulara yanıt veriyor! Bu söyleşinin başlığı: “Nâzım Hikmet kendisini öldürteceğimi sanıyordu”. Bir ilginç tarih ki sormayın!

Merakla okuyacaksınız, ben sadece kısa tuttum, ses kayıtlarından gün ışığına çıkan bu konuşmalar için Özgentürk’e teşekkür. Ayrıntı’da yayımlandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder