obursali@cumhuriyet.com.tr
Temel soru: Yüzde 30-35’i AKP çevresinde tutan nedir?
“Bu kadar maaşlar ve harcamalar gidicilikleriyle mi ilişkili” soruma gelen yanıtlar arasına bir okur “Yazı başlığınızdaki ‘mi?’yi kaldırırsanız, naçizane daha doğru olur diye düşünüyorum, çünkü yazdığınız şey gerçek. Hür medyamızda, yazarlarımızın yazı başlıklarına soru eki koyma alışkanlığı geleneksel bir centilmenlik hali olmakla birlikte, ülkemizin şu günlerdeki vahim durumunda, yazılardaki bu tür küçük detaylar artık otosansür görünümü alıyor...”
Biz yine centilmenliği elden bırakmayalım dedim ve belki farklı görüşler gelir diye ekledim. Otosansür yok, düşünceyi açıklamanın pek çok yolu var, herkes anlıyorsa sorun yok, ayrıca mutlaklık da yok, bu konunun farklı yönleriyle sayısal tartışmalara yelken açmasını daha çok tercih ederim... Sadece bir noktayı tartışmaya açtım.
GİDİCİLİK SANCISI
Ama ekleyeyim: Gidicilik öyle kolay olmayacak.
Yüzde 30 ve artı kararsızlardan payına düşecek oy ile en az yüzde 35’lik seçmen potansiyeli var. Bugünkü tablo.
Yarından itibaren bu tablo, iktidar için nasıl bir grafik izleyecek, sorusu da önemli.. Yukarıya mı, aşağıya mı?
Bunca ekonomik çöküşe rağmen neden hâlâ bu oranda tutunuyorlar sorusunu irdelemeden gerçeğe ulaşmak zor.
Ve bu kitleyi AKP çevresinde tutan nedir? Kolay teorik yorumlar ve açıklamalarla siyaset ve toplumsal olayları açıklamak mümkün değil.
KARŞI SORULAR
Bu konuda yazan bir okuruma şu karşı soruları sordum:
CHP veya diğer muhalefete oy vermeyenlerin veya AKP çevresinde hâlâ tutunan seçmenin gerekçesi CHP ve muhalefetin “demokrasi konusunda” meydanlara çıkmaması mı? Bu seçmen, bu nedenle mi AKP’nin çevresinde!? Bu, kendi içinde bir paradoks ve komik bir gerekçe!
CHP ve muhalefet durmadan sokağa çıksa, gösterilere, mitinglere odaklı bir muhalefet çizgisi izlese, AKP’li seçmen kopacak ve muhalefete mi katılacak? Yoksa iktidar buradan bir fayda mı çıkaracak kendine?
Karşımızda 20 yıllık bir iktidar ve siyaset cambazlığı var. İktidarın lehte birikimleri var, bunlar üzerinde duran yok. Nedir bunlar?
Düşüncelerim, saptamalarım var.
YENİ ORTA SINIF MESELESİ
Mesela, AKP’nin yarattığı kendi yeni orta sınıfı... Zenginleştirme politikalarının bununla ilgisi var. Bunu hesap eden kimse yok ortalıkta. Hesap, ciddi akıl yürütmelerle, çıkarsamalarla ve bunlara toplum ve ekonomiden sayısal desteklerle yapılabilir. Yüzde kaç seçmen?
Şüphesiz, geçmişteki siyasal ve ideolojik İslamcılıktan, köklü mutlak inançlardan devraldığı, kökleri yüzlerce yıl öncesine dayanan bir seçmen kitlesi var. Bu, AKP ne yapsa kabulümdür oranı yüzde kaçtır? 10?
Şu aşamada Millet İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı’nın oyları en iyi olasılıkla eşit olabilir, gerçek durum şu: Bugün Millet İttifakı eksi durumda.
Kararsızlar çok büyük bir oran. Oy verdikleri partiye mesafeli duruyorlar.
KÜRT SEÇMEN ÜZERİNDE İKTİDAR OYUNU
Bugünkü koşullar öyle devam ederse sonucu belirleyecek olan Kürt seçmendir (genç oyları yabana atmıyorum, ayrı tartışma konusu).
Lider Kürt seçmen üzerinde oynamaya başladı. HDP içinde, yeni bir barış süreci -bence aldatmacası- kartı açılsa “RTE Başkan” diyecek güçlü bir ekip var, bunu dile getiriyorlar da. Çünkü varlıkları Kürt sorununa odaklı bir parti görünümünü koruyor. Reis şapkadan yeni tavşanlar çıkarabilir, küçük ortağından da hiçbir itiraz gelmez.
Muhalefet ne yapacak? Millet İttifakı ve Kürt seçmen arasındaki ilişki nasıl şekillenecek, bilinmiyor.
Bir yandan da Saadet üzerinde oyununu sürdürecek, amacı Saadet’i bitirmek; oradaki has adamını Kıbrıs’a götürdü! Sıkı sıkıya tutunduğu adam. O da Saadet’i bitirme konusunda hemfikir.
Henüz bu sorulara yanıt erken. Ama 2022 sonuna kadar hepsi çözülecek.
Tabii, Reis’in çantasında daha farklı tavşanlar var beklentisi AKP çevrelerinde fazla. Parti ona güveniyor.. Reis de bugünü fazla önemsemeden kendine...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder