obursali@cumhuriyet.com.tr
Neleri yıkmalı ki, Türkiye’nin önü açılsın?
Soruyu görünce hemen aklınıza ilk başta “Bu iktidar yıkılıp gitmeli...” yanıtı gelecektir büyük ölçüde.. Ama iktidara odaklı bir siyasi yazı değil bu... Türkiye’nin yolunu tıkayan salt bu iktidar olsa, iki yıl sonra ülkenin güllük gülistanlık olacağını sanırız. Hiç değil. Konumuz bu iktidardan önceyi de kapsıyor, bu iktidarın yerine gelecek olan yeni yönetimleri de ve sonrasını da.
Yani mesele kapsamlı bir süreci ilgilendiriyor.
Gökhan Şen, BloombergHT’nin yöneticisi, bir soru ortaya attı ve kendisi dahil 39 kişiye bir “kitap yazdırdı”. Soru şu: “Daha iyi bir Türkiye için hangi fikri yıkalım?”
Yani çeşitli alanlardan, kendi seçtiği yazarlara “yıkıcılık görevi” veriyor.
Hayır yıkılmak istenen tabii ki Türkiye Cumhuriyeti değil! Tam tersine, ülkenin elini kolunu bağlayan, ayaklarına dolanan, eskimiş, çağını çoktan tamamlamış, veeee değiştirilemediği için aslında ülkeyi yer yer yıkımın eşiğine getiren, geleceğini karartan, ülkeyi zayıflatan, üreten değil tüketen bir yapıyı kökleştiren düşünce ve bunların reel politik uygulamaları...
Yani amaç, “güçlü Türkiye” gibi aslında içi boş veya çok zayıf politik lafazanlıklar yerine, gerçekten ve her yönden mutlu ve refaha ulaşmış saygın bir ülke yaratmak için bertaraf edilmesi gereken düşünce ve uygulamalar...
Siz olsanız neleri yıkardınız?
‘YIKICILIK’ ÜZERİNE
Bu arada “yıkıcılık” üzerine bir iki şey yazayım. Aslında bu daha çok “ekonomik” bir kavram. Sahibi ise Joseph Schumpeter isimli Avusturyalı bir iktisatçı. Ekonomide yenilikçiliğin, eski teknolojileri, süreçleri darmadağın ederek yerlerine yeni teknolojileri ve süreçleri geçiren gelişmelerin teorisini yapmış ve eskimesi zor bir teori ortaya atmış bir güçlü beyin.
Mesela bilimsel teknolojik devrim her şeyi değiştirmiştir.
Mesela dijital devrim, internet - cep telefonu tüm eskileri yıkmış veya gereksiz hale getirmiş ve ekonomide ve kullanımda yepyeni uygulamalara yol açmıştır... Dijital makineler de öyle. Üç boyutlu baskı yapan printer da yeni bir üretim alanı açmıştır.. Daha onlarcası. Bilimde de mesela moleküler biyolojide PCR yöntemi, şimdi de CRISPR-Cas9 yöntemi vb..
ENGELLER ARANIYOR
Fakat “yıkıcılık” tüm bunları akla getirse bile, kitaba dönersek, burada Türkiye’nin ufkunu açacak, yelkenlerini dolduracak arayışlara kapı aralanıyor. Aranan aslında, bugün dünyada bilinmeyen, müthiş yenilikçi fikirler şeyler değil, bilinen şeyleri ülkemizde uygulayabilmemizin önündeki engeller.. Yıkılması gereken..
Mesela Mahfi Eğilmez, yıkılması gereken önyargılara odaklanmış. Ali Hakan Kara, “Bize büyüme lazım, enflasyonla yaşarız düşüncesini yıkmalıyız” diyor. Hamdi Akın, “Sahiplik kavramını yıkıp ortaklık kavramına geçmeli” diyor... İrfan Donat, tarımda yıkılması gereken politikalar üzerinde duruyor. Özgür Bolat öğretme biçimini yıkmalıyız; Özgür Akın, “Biz üretemeyiz saplantısını yıkmalıyız” diyor...
HANGİ KONULAR VE KİMLER VAR DERSENİZ
Ekonomi politikaları, sanayi politikaları, tarım politikaları, eğitim politikaları, bilime bakış ve bilim politikaları, kadın politikaları ve istihdam, tarih ve tarihe bakış, kültür ve sanat..
Mahfi Eğilmez, Refet Gürkaynak, Ali Hakan Kara, Hatice Karahan, Murat Üçer, A. Erinç Yeldan, Hamdi Akın, Erdal Aksoy, Bülent Eczacıbaşı, Abdurrahman Kaan, Steven Young, Murat Yülek, İrfan Donat, Durmuş Döven, Recep Konuk, Sencer Solakoğlu, Kubilay Özerkan, Yaşar Uysal, Ali Ekber Yıldırım, Ufuk Akçiğit, Elif Özcan Tok, Özgür Bolat, Selçuk Pehlivanoğlu, Özgür Akın, Orhan Bursalı, Celal Şengör, Umut Yıldız, Bekir Ağırdır, Cansen Başaran-Symes, Ümit Boyner, Arzu Çerkezoğlu, Seyfettin Gürsel, Sanem Oktar, Osman Balcıgil, İlber Ortaylı, Emrah Safa Gürkan, Uğur Batı, Vedat Milor.
Aslında böyle bir iki kitaba daha konu olacak kadar, yıkılması gereken engeller var.
Bu başlangıç olsun ve fikir üretimine öncülük etsin, okunsun ve tartışılsın.
Engelleri yıkalım önce, yaratıcı fikirlerin yeşermesi ve gelişmesine ortam hazırlayalım.
Siyasette de yıkılması gereken o kadar çok şey var ki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder