SAYFALAR

18 Kasım 2020 Çarşamba

Tam iflas hali, deri değişimini gerekli kıldı, RTE, ekonomide rotalar tersine

Tam iflas hali, deri değişimini gerekli kıldı  

 

Maliyeti ülkeye çok pahalı patlayan RTE – Saray politikası iflas etti. Bu iflası salt ekonomi politikaları olarak nitelendirmeyin. Türkiye gibi, ekonomisi dışardan döviz, hammadde, yüksek teknoloji transferine bağımlı, dahası tekstil sanayi bile dış girdiler olmazsa bugünkü konumunda üretemeyecek bir ekonomik yapıya sahip ülkelerin zorlukları, Erdoğan gibi otoriter - dediğim dedik liderlerin yönetiminde daha da zordur.

Çünkü yargı bağımlılığı, demokratik hak ve özgürlüklerin keyfi baskılanması, insanların haksız hukuksuz yere içeri tıkılması, medyanın tam yağmalanması, devletin tüm olanaklarının otoriterin ideolojisi partisi lehine kullanılması, tüm yönetime eşlik eder.

 

Tam iflas anı

 

Sadece bu kadar değil, dış konular da İslamist – milliyetçi heyecanlar için kullanılır. Herkese meydan okunur.

Sonuç, ekonomik temelli görünse bile, çok yönlü tam iktidar iflasıdır.

Bugünkü durum budur.

Saray baş edemeyeceği, bu politikalarla üstesinde kesin gelemeyeceğini gördüğü bir çöküntü karşısında, hızla gömlek değiştirme yoluna gitti.

Giydiği eskimiş, toz toprak içinde, yırtık pırtık, tanınır hali kalmamış gömleğini topu topu üç günlük bir süre içinde hızla çıkarıp attı.

Sadece gömlek değiştirmekle kalmadı...

Çünkü gömlek değiştirme anı, aslında sıradan bir olay değildir, bir gök gürültüsü, yıldırım düşmesi ona eşlik eder. Çünkü konu, sabah gardrobu açıp sıra sıra bekleyen hepsi tiril tiril kolalı ütülü gömleklerden acaba hangisini giysem meselesi değildir.

 

Deri değişimidir bu gömlek değil

 

Değiştirilen gömlek de değil, aslında bir deri değiştirmedir. Tepeden tırnağa derini çıkartıp atacak ve altından çıkacak veya üzerine giyeceğin yeni deri ile günyüzüne merhaba diyeceksin.

Fakat bu da yetmez.

Çünkü iş tuttuğun veya kullandığın yanındaki adamlar da senin eski derini – gömleğini taşımaktadırlar.

Bunlar arasında en çok muhalefetin eleştiri ateşinde yanan, göz önünde olan ve değiştirin bu adamı denen kişiyi de değiştireceksin.

Bu kişi önemli olacak, kişiliğinle özdeşleşmiş olacak, yaktığın zaman ateşi millet tatmin olacak.

Öyle ki, yandaşların, seçmenlerin bile, büyüklüğüne alkış tutacak, dönüp işte büyük liderlik bu, damat falan demedi, gözünün yaşına bakmadı, kolundan tuttuğu gibi kapının önüne koydu, diyecek. Alkış alacak puan toplayacak.

 

Damat ile gidenler

 

Tabii, politikalar da damatla birlikte ateşe atılacak.

Yargı reformu, her neyse o, gündeme getirilecek.

Dahası, Kavalalı’yı içeride tutan hakimlerin listesi istenecek.

Demokratik hak ve özgürlüklerin önü açılacağı, yeni bir dönemin başlayacağı açıklamaları yapılacak.

Ekonomi politikaları değişecek, Merkez Bankası ve tüm politikalarının yanında arkasındayım denecek. Arka plana attığın adamların önü açıklanacak.

Yabancı yatırımcılara çağrı yapılacak, koşun gelin! Yüzmilyarca dolarını dışarıda tutan yerlilere de gelin yatırım yapın denecek.

Bunların hepsi oldu gibi.

Daha olacaklar var.

 

Yersen mi, hayır

 

Bir şeyler değişecek. Zorunlu olarak. Ta yeni bir değişim zorunlu oluncaya kadar,

Çünkü iflastan çıkmanın yolu bu. Gerçeklere dönmek.

Önemli olan Saray ve sahibi kurtarmak.

Onun yolu da yukarıda sıraladıklarımızdan geçiyor.

Saray’la birlikte Türkiye de rahatlayacak hesabı yapılıyor. Çok zor olsa da!

Damat üzülmesin.

Çünkü bu büyük deri değiştirmede kurban sadece kendisi değil, izlediği, izlenen, inanılan politikalardır da. O politikalara ihtiyaç yoksa, bunları üzerinde cisimleştiren en baş kişiye de ihtiyaç yoktur.

Kurban ne kadar büyükse, yeni dönem sözlerinin de o kadar inandırıcı olacağının hesabı yapıldı.

Tabi en büyük kurban Damat mıydı, sorusu da haklı bir sorudur.

Berat bey de bunu kendisine eminim sormaktadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder