6 Şubat
2020 Perşembe / bilim ve siyaset
ABD ile İktidar arasında
bir ittifak var: Suriye parçalansın.
İktidarın hiç
seslendirmediği bir konu var: Suriye topraklarını, özellikle İdlib’i işgal
altında tutan HTŞ çatısı altındaki uluslararası terör örgütü konusundaki
fikriniz nedir? Bu örgütün Suriye topraklarını işgal altında tutmasına karşı
çıkan bir açıklamanızı anımsayan var mı? Rusya ve İran ile yaptığınız anlaşmada
bu örgütü 1 ay içinde silahlandıracağınız sözünü 5-6 ay önce verdiniz, ama hiç
bir şey yapmadınız, böylece anlaşmayı bozdunuz. İstiyorsunuz ki, Suriye böyle
bölünmüş kalsın. Suriye ise bu terör örgütüyle savaşmak durumunda kalıyor.
Olan Türk askerine
oluyor, şehitler geliyor. Ne amaçla ve ne uğruna?
Savaş her zaman göç
yaratır.
İktidar ise 1 milyon
insan daha Türkiye’ye yürüyor diyor. Ankara gerçekten bu göçe karşı mı?
Durdurmak istiyor
musunuz göçü?
O zaman Suriye ile
anlaşarak, yeni bir durum yaratmak zorundasınız, oturup bu terör örgütünü ne
yapacağını kararlaştıracaksınız.
Neden anlaşmaya yanaşmıyor?
Ama Şam ile anlaşmaya
yanaşmıyor Saray. Politikası açık ve seçik: Suriye’nin bölünmüşlüğü sürsün.
Terör tugayı kalsın, kontrol etsin, bir parçası da Ankara’nın güdümündeki
ÖSO’nün egemenliğinde kalsın.
Suriye’nin bizle olan
doğu sınırında ise uzunluğu 440 km derinliği ise 10 km’lik bir alanın kontrolü
de Ankara - ÖSO’nun elinde... Aşağısı, en önemli petrol bölgeleri ise ABD ve
PKK’nın denetiminde...
Ankara ve Batı Suriye’nin
toprak bütünlüğünden bahsediyor, ama hepsi yalan söylüyor.
Ana politikaları “bölünmüşlük
sürsün, dahası kesinleşsin”. Meseleyi anlamayanlara daha açık yazayım.
Ankara’nın politikası
şu: “ABD oradan gitmez, bir PKK yapısının oluşması kaçınılmaz. Suriye nasıl
olsa bölünüyor, eh ben de o zaman bugün operasyon yaptığım bölgeleri kontrol
altında tutarım, vesayetime geçiririm ..”
Uzun uzun Suriye
tahlilleri yazanlar ne tarafların bu niyetlerini dile getirirler, ne de
İdlib’deki terör tugayına Ankara’nın neden ses çıkarmadığını.. ve neden çözüme
yanaşmadığının arka planını... bol bol laf!
Toprak genişletmek
Unuttunuz mu Suriye
macerasının başlangıcını? Ahmet
Davutoğlu kendilerini yeni Osmanlı olarak nitelendiriyor ve Suriye’ye de
Osmanlı toprağı olarak bakıyordu. Türkiye’nin arka bahçesi... Türkiye “Osmanlı
Milletler Topluluğu” kuracak hayalini yayıyordu. RTE ile birlikte Arap
dünyasını fethe çıkmışlardı.
Ankara genişlemeci
politika izliyor o zamandan beri. Atatürk’ün barış politikasını pasif buluyor
ve “aktif dış politika” izliyordu, tabi bu politikanın ana unsuru da asker idi.
Saray’ın umurunda değil
Suriye’nin bütünlüğü. Suriye’den ne kopartırım, ana politikası.
Gelecek sorular
Bunu yapamazlarsa ve elde var sıfır ile geri çekilirlerse şu
sorulara verilcek hiç bir yanıtları olmayacak:
“Neden bu kadar şehit verdik?
Neden milyarlarca dolar askeri harekatlar için harcadık,
ÖSO’yu besledik?
Ve 5 milyon Suriye’liyi ülkeye saldık ve derin toplumsal
sorunlar yaşamaya başladık..
Ve üstüne üstlük, Suriye’de bir de ABD güdümünde PKK özerk
yapısı yarattınız..”
Cumhurbaşkanı’nın Suriye
ile yaşanan çatışmada savaşmayı göze
alan açıklamalarının arkasında bunlar yatıyor.
Yeni Türkiye’nin esası
Başka bir nokta daha
var: Suriye’nin bir kısmında vesayet rejimi kurarak, aslında Türkiye
Cumhuriyeti’ni ve Atatürk ve arkadaşlarını aşmak istiyor. Yeni Türkiye’nin
kendileri için baş anlamı bu.
Tüm bunlar için Suriye
parçalanmış kalmalı!
Bu nedenle, İdlib’de
Suriye ile yaşanan çatışmanın ardından Batıyı ve ABD’yi yardıma ve desteğe
çağırıyorlar!
Çünkü Suriye’yi parçalayacak olan ana güç
Amerikan emperyalistleri. Bu konuda muazzam deneyim sahibidirler.
Amerikan emperyalistleri
işbirliği çağrısına olumlu yanıt da verdi!
ABD’yi yardıma
çağırırken, aslında Rusya ile savaşa da çağırdıklarını biliyorlardı.
Bu politika Türkiye’nin
yararına değil büyük zararına bir politika.. Milli bir politika asla olamaz.
Ne Şam ne Rusya ne de
İran Suriye’nin parçalanmışlığını kabul eder. Bir adım durur, bir adım atar,
eninde sonunda ülkesini kurtarır.
Biz olsak, ülkemizi
kurtarmaz mıyız?
Yoksa emperyalistlere
peşkeş mi çekeriz?!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder