2 Şubat
2020 Pazar / bilim ve siyaset
Boş verin başlığa, evet
konumuz Koronavirüs. Komplo teorileri almış başını gidiyor, ‘biyolojik silah
olarak üretildi’den tutun, ‘Çin’i ekonomik olarak vurmak için ABD saldırdı’ya,
hatta Çin nüfusunu azaltmak için kendi insanlarını öldürüyor’a kadar kadar uzanan
çok geniş bir yelpazede, hiç birinin gerçeklikte bir izi olmayan iddialar...
Önceki gün TV’de bir
‘ekonomi uzmanı’ da “SARS virüsünü ABD üretti” dedi.
SARS virüsünün (2002
salgını) laboratuvarda üretilip ortalığa salındığına ilişkin hiç bilimsel bir
ipucu yok. Gerçek olan, denetimli bilim laboratuvarlarında elde edilen virüsler
üzerinde, tanımak, aşı ilaç geliştirmek, etkinliğini anlamak ve karşılaştırmak
amacıyla çalışmalar yapıldı ve yapılıyor.
Ülkelerin askeri
laboratuvarlarında “askeri silah” olarak, virüsler üzerinde de çalışmalar
yapılıyor olabilir.
En sonunda “kimyasal ve
biyolojik silah”ların, devletlerin askeri silah kapasiteleri içinde olduğunu herkes
biliyor.
Kimyasalı biliyoruz,
belki de biyolojik silah da vardır ve üretilmiştir.
Emperyalist güç,
iktidar, sömürü ve üstünlüklere kesin ulaşma siyasi, ekonomik ve askeri
politikalarının varlığı, her türlü melaneti dünyanın başına sarma olasılığını da
beraberinde getiriyor.
Siyasal mantığı yok
Fakat, Koronavirüs
saldırısının bugünkü koşullarda ve bu amaçlarla yapıldığını ileri sürmenin
siyasal bir mantığı yok.
Bu tür virüslerin
öldürücülüklerinin yüzde 2-4 arasında olduğu görülüyor. Ki şimdiki, SARS
virüsüne kıyasla daha az öldürücü.
Virüsler bizden,
insandan, laboratuvardan, bilimden, askeri ürtimden vb tamamen bağımsız olarak
varlar. Dahası, insandan önce, milyonlarca yıl önce varlar.
Yarı canlı yaratıklar olarak,
tıpkı tüm canlılar gibi, çoğalmak ve yayılmak için varlıklarını korurlar,
geliştirirler ve sürdürürler. Uygun ortamı bulduklarında ve insana da bulaşma
ve oradan yayılma niteliğine büründüklerinde de SARS ve şimdiki virüs gibi,
salgına dönüşebilirler.
Bu, virüslerin,
bakterilerin, hayatın doğal seyridir. Dünya adeta onlara aittir!
Virüsler kitlesel katliam yapar mı
Acaba geçmiş yıllarda olduğu
gibi, koronavirüsler bir gün muazzam öldürücü bir niteliğe sahip olup
milyonları kırıp geçirebilirler mi?
Korkulan bu bana göre,
ama insanlık kendini nasıl koruyacağını öğrendi. Bilim sayesinde bunu başardı.
Derhal tecrit ilk başta. Virüsü kendi başına bırakmak, barınacağı insanı
bulamazsa, ölür. En öldürücüsü bile bulaştığıyla ölür.
Bilimin Koronavirüs
konusundaki muazzam hızı ve işbirliği küresel çapta bilimi ve toplumları harekete
geçirdi. Paylaşım ve dayanışma.
Ayrıca hiç bir virüsün
herkesi öldürücü bir niteliğe kavuşması pek de mümkün değil.
Bu nedenle yok edici bir
salgın beklemeyelim.
20 günde 50 makale
Bilimin hızın bakın: Son
20 gün içinde Koronavirüs (2019-nCoV) üzerine 50’den fazla araştırma
makalesi yazıldı ve çok acele yayımlandı! Sadece İngilizce 54 adet! Nature’dan
öğrendiğimize göre, makalelerin birçoğu, virüsün
yayılma hızına, kuluçka süresinin uzunluğuna, bulaştıktan ne kadar sonra
belirtiler gösterdiğine ve genom yapısına ilişkin. Bir çoğu da genetik
özelliklerini ve yapısını inceliyor. Kuluçka süresinin 14 gün kadar olabileceği
ve Wuhan’da yani merkezde en kötü olasılıkla 190.000 kişiye bulaşabileceği
kestiriliyor.
Virüs
engellense bile grip salgını gibi yer yer dünyayı dolaşabilir ve tehlike
yaratabilir. Tamamen yok olup olmayacağı bilinmiyor. Bir bilimci, belki de
sonsuza kadar bizimle olacak bir virüsü inceliyoruz, der. Tabii virüs mutasyon
geçirebilir, ama daha tehlikeli olmayabilir.
Virüs mü insan mı?
Virüs
kitlesel katliama neden olmayacak belki ama insanoğlu, bunları silah
dönüştürerek katliam yapabilir. Ayrıca bunun için virüse mi ihtiyacı var,
elinde çok daha tehlikeli imha silahları varken..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder