28 Ekim Pazartesi 2019 / Bilim ve Siyaset
– Orhan Bursalı
Erdoğan’ın
hem ABD hem Rusya ile yaptığı anlaşma “büyük başarı” olarak sunuluyor ve
seçmenini yeniden geri kazanma şansını yakaladığı inancı pompalanıyor..
Çok
yanlış…
Biz
millet olarak böyleyiz: Süreci baştan sona değerlendirerek bir sonuç çıkarmak
yerine, son safhasına bakarız. Son safha ise 2012’da başlayan “Şam’da Emevi
Camisinde Cuma namazı kılacağız”sözleriyle başlayan Suriye macerasının sonuçlanmasıdır.
Aradan
7-8 yıl geçmiştir. Nokta konmamıştır ama son görünmüştür.
Peki
7 yılın bilançosu nedir, Türkiye 7 yılda ne kazanmıştır ne kaybetmiştir?
Neden
soruyoruz??
Çünkü
2012’de başlayan Suriye Politikası, 2019’da yeniden 2012’ye dönmüştür.
Yani
başladığımız yere.. Aradan 7 yıl geçmiştir..
Bunun
hesabını yapan var mı?
Maliyet
çıkartan?
Mesela
CHP’nin etkin adamları veya bağımsız ekonomistler bir ekonomik hesap
yapabilirler mi? Bunun toplumsal maliyeti nedir? Ya psikolojik? Siyasal?
İnsani? Küresel?
Mesele
7 yılın salt Türkiye’ye maliyeti değil.
Kadim,
tarihi ilişkiler içinde var olduğumuz Suriye’ye maliyetini düşünen var mı;
ülkelerin, milletlerin birbiriyle empati yapma yeteneği sıfır mıdır?
Bir başlangıç niyetine
Mesela,
2012’den itibaren. Suriye’ye yönelik yapılan “askeri operasyonların”, “askeri
hazırlıkların”, “askeri girişimlerin – harcamaların” bilançosu nedir? Hava
kuvvetleri, kara kuvvetleri maliyetleri tutuluyordur. Bunlar açıklanır mı?
MİT’in
bu alandaki ekstra maliyetlerini biliyor muyuz?
Saray’ın
ödenekleri?
Mesela
iktidarın iki de bir ileri sürdüğü bir rakam var: 40 milyar dolar!
Bu
miktarın içeriğinde neler var?
2012-2019
arası verdiğimiz insan kaybı ne kadardır? Asker ve sivil?
Bu
ailelerin yaşadığı acıların hesap edilebilir tarafı var mıdır?
Toplam
parasal malmiyet olarak 100 milyar dolardan bahsedebilir miyiz?
Elimizde bir enkaz var
Ülkemizde
4 milyon Suriyeli mülteci var, yarattıkları toplumsal gerilim ve yaralar?
Harcanan paralar?
Bu
insanların savaşa sürüklenen ülkelerinden ayrılmak için maddi ve manevi
kayıpları?
Avrupa’ya
büyük göçleri sürecinde verdikleri kurbanlar?
Ülkemiz
insanlarının iş kayıpları, ücret düşüşleri, yol açtığı işsizler?
Ekonomik
krizdeki payı?
Suriye
ile yaşanan düşmanlığın bedeli? İlişkilerdeki ekonomik kayıplar?
Mahvolan
bir Suriye’yi düşünen var mı?
Türkiye’de
yaşanan acılar? İçeri atılanlar, gazetecilere baskılar? Hak ve özgürlüklerin
kısıtlanması?
Türkiye’nin
uluslararası itibar kaybı?
360 derece dönüş
AKP
iktidarı ve “büyük dünya lideri” Emevi
Camiinde namaz kılacağız diyerek soyunduğu dramatik maceradan gelinen nokta
2012 başlangıcıdır. 360 derece bir geri dönüştür.
Bir
olanaksız deneme, doğal olarak başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Amerikalılara
büyük bir fırsat yaratılmış ve bir Amerikan koridoru ile birlikte 50 bin
kişilik bir PKK Ordusu oluşturulmasının koşulları yaratılmıştır.
Bunlar
da siyasi ve askeri sonuçlarıdır ülke için.
Büyük
bir enkazla karşı karşıyayız
Neyin başarısını kutluyoruz?
50
bin kişilik ordunun 32 km geriye atılmasanının başarısını kutluyor iktidar ve mensupları..
Ama,
bu orduyu, oradaki Amerikan varlığını, Suriye’nin bölünmüşlüğünü, Rusya’nın
bölgede egemenliğini, Suriye meselesinde uluslararasılaşmasına katkıları, acaba
Ankara’nın hang politikları yol açtı?
Sorgulayan
var mı? Yok.
İktidarın
Suriye politikası büyük bir fiyaskodur.
Türkiye’ye
bedeli maddi, manevi ve toplumsal bedeli çok ağır olmuştur.
Umarım
ülkemizde bu maliyeti bir rapor halinde ortaya koyacak ve milletin gözüne
sokacak bir bilim ve siyasi güç vardır.
Var
mıdır?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder