15 Temmuz 2019 Pazartesi / Bilim
ve Siyaset – Cumhuriyet
Kesinlikle hayır. Ordu’yu bilmem, ama MİT ve iktidar Cemaatin son koz
olarak darbe yapabileceğini çok iyi biliyordu.
Eğer, biz sıradan yazarlar, Cemaat- Erdoğan çatışmalarında sıranın artık
Cemaatin elindeki askeri kozu
oynamaya geldiğini 2012 Martından beri çeşitli kez siyasi analiz olarak gündeme
taşıdığına göre, yüzlerce kanaldan bilginin aktığı MİT’in bu analizleri daha
somut verilerle yapmamış olması ve iktidarın önüne çeşitli dönemlerde rapor
olarak koymamış olması olanaksızdır.
Cemaatin içinden biri, Ümit Akdemir,
darbeden aylar önce bas bas bağırdı, askeri darbeye kalkışacaklar diye
Bu
kişi bazı köşe yazarlarına yaptığı açıklamada “Cemaatin Hususileri darbe için
Ankara’da toplandı” diyor ve FETÖ arasında ordu içindeki cemaatçilerin hareket
geçeceğinin konuşulduğunu belirtiyordu.
Ümit Akdemir’in MİT’çe dinlenmediğini,
sorgulanmadığını söylemeyin. MİT’in bu konuda da özel istihbaratı olmadığını ve
aldığı haberlerin değerlendirilmediğinden bahsetmeyin. Devletin her kurumunda
alabildiğine örgütlenen FETÖ’nün, 2010- 2015 arası 5 yıl süren büyük çatışma
süreci içinde, polis, istihbarat, MİT, yargı vb gibi kurumlarda etkinliğini bir
bir yitirdikten sonra, sıranın, elinde kalan en etkin güç olarak Ordu’yu
kullanmaya geldiğini görmediğinizi söylemeyin.
Sıra “askerin mızrağı”nda
7 Şubat 2012. Cemaat MİT
üzerinden Erdoğan’a saldırdı ve kıyamet koptu. 20 Mart 2012’de, bu köşenin
okurları sıranın askeri darbeye geldiğini okuyorlardı:
“Yoo
hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat,
denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kullanır mı? Erdoğan’a karşı MİT
Darbe Girişimi’ni, bu kez Askeri Darbe Girişimi izler
mi, nasıl ve ne zaman izler?
“Cemaat, denetlediği
özel yargılama güçleriyle Erdoğan’a hukukun mızrağını gösterir mi, diye
sorduk, bir ay geçti geçmedi MİT üzerinden Erdoğan’ı silkelediler! Bu güçler, tıpkı yargı mekanizmasında olduğu
gibi, uzun zamandır orduyu da denetim çabası içindeler..
Peki bu durumun “Başbakana askeri darbe ile
ne ilgisi var, diye sorar gibi
bazılarınız.. Poliste
ve yargıda örgütlenmelerinin, Başbakan ve hükümetle ne ilgisi varsa! Erdoğan ve (AKP) ile F. Gülen arasında savaş,
yeraltında yerüstünde sürüyor..
TSK üzerinde denetim ve yönlendirme, cemaatçiler için, yılbaşı ikramiyesi önemindedir! En büyük joker, yani!
Erdoğan bunun farkında (mı)!? Hukukun mızrağı.. derken gelecek zamanda
ordunun mızrağı…
(http://orhanbursali.blogspot.com.tr/2012/03/erdogana-askeri-darbe.html)
“Ne yaşıyoruz anlayalım!”
Bundan iki yıl sonra
da, 2104 Martında “Ne yaşıyoruz anlayalım”
başlıkla yazıda, bu ağır çatışmanın bir darbe ile sonuçlanabileceğini
belirtiyordum. O sırada Erdoğan iktidarı “Orduya kumpas kurdular” diyerek
Cemaat ile ittifakını sonlandırıyor, bu kez Ordu ile ittifaka yöneliyordu. Bu,
Balyoz vb davalarının da sonu ve bu davaların Cemaatin üzerine yıkılmasının başlangıcıydı:
“Orduya kumpasın derin başka anlamları
vardır....Cemaatin Ordu içindeki örgütlenmesi! RTE için de, Ordu için
de, en önemli “tehlikelerden biri”dir. .. Cemaat Ordu’da da örgütlüdür ve gücü tam olarak bilinmeyen buradaki
örgütlenmesi ortadan kaldırılamazsa, kendileri için hangi boyutta bir tehlikeyi
beklediği konusunda fikirleri yoktur!.. Cemaat örgütlenmesi en son durumda
RTE’ye veya yerine gelebilecek başka iktidarlara karşı, bir darbe biçiminde bile sonuçlanabilir..”
http://orhanbursali.blogspot.com.tr/2014/03/ne-yasyoruz-anlayalm.html
***
Yani
MİT de iktidar da FETÖ’nün bir darbeye kalkışabileceğini biliyorlardı.
Bugün
darbe girişimi üzerindeki bazı gölgelerin varlığını sürdürmesi ile geçmişteki
tüm bu darbe bilinirliklerini üst üste koyarsanız, darbenin nesini ne kadar kontrol
ettiler sorusu çok meşrudur.
İktidar
ve yandaşları, bu konu açıldığında acaba neden “en hassas yerlerine basılmış gibi” çığlığı basıyor, diye
sormuyorum!
(Not:
4 Haziran 2017 yazım, küçük düzeltmelerle)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder