11 Temmuz 2019 Perşembe, Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
AKP iktidarı ve şüphesiz ki her şeyin tek adamı
Cumhurbaşkanı, ülkenin en büyük hayal tacirleri olarak tarihe geçti.
Büyük vaatleri anımsıyor musunuz: Böyyük Türkiye... 2013’te 25 bin dolar kişi başı milli gelir.. Yıllık 2 trilyon dolarlık milli hasıla.. 500 milyar dolar ihracat. Bunu aşan ithalat...
2013’teki bu “hedefler”, bir türlü zamanında ilan edemedikleri 11. Kalkınma Planı’nda şimdi yarı yarıya düşmüş. Gazetemizde Mustafa Çakır dün iyi özetlemişti.
Palavranın yelkenleri inmiş. Ama o palavralarla seçimler kazandılar, milleti nurlu ufuklara, göklere uçurdular.. Şimdi ise uçan değil küçülen Türkiye’ye yelken açtılar ve uçan milleti yere çaktılar. Yalayıp yıkayıcılarının tv ekranlarında hiç yüzü kızarmıyor. Yalan yanlış rakamlarla “şimdi alınan tedbirlerle ülke uçacak” diyorlar.
Kişi başı milli gelir 5 yıl sonra 12 bin 444 dolar olacakmış. Zaten artırılan yeniden değerlendirme hesaplarından sonra 4 yıl önce bu rakama bir dokunup uzaklaşan milli gelire, bu kez 5 yıl sonra ulaşacağız diyorlar. Hayır, bu hayalleri de gerçekçi değil ve ülke en çok 10 bin dolarlarda yerinde sayacak.
Büyük vaatleri anımsıyor musunuz: Böyyük Türkiye... 2013’te 25 bin dolar kişi başı milli gelir.. Yıllık 2 trilyon dolarlık milli hasıla.. 500 milyar dolar ihracat. Bunu aşan ithalat...
2013’teki bu “hedefler”, bir türlü zamanında ilan edemedikleri 11. Kalkınma Planı’nda şimdi yarı yarıya düşmüş. Gazetemizde Mustafa Çakır dün iyi özetlemişti.
Palavranın yelkenleri inmiş. Ama o palavralarla seçimler kazandılar, milleti nurlu ufuklara, göklere uçurdular.. Şimdi ise uçan değil küçülen Türkiye’ye yelken açtılar ve uçan milleti yere çaktılar. Yalayıp yıkayıcılarının tv ekranlarında hiç yüzü kızarmıyor. Yalan yanlış rakamlarla “şimdi alınan tedbirlerle ülke uçacak” diyorlar.
Kişi başı milli gelir 5 yıl sonra 12 bin 444 dolar olacakmış. Zaten artırılan yeniden değerlendirme hesaplarından sonra 4 yıl önce bu rakama bir dokunup uzaklaşan milli gelire, bu kez 5 yıl sonra ulaşacağız diyorlar. Hayır, bu hayalleri de gerçekçi değil ve ülke en çok 10 bin dolarlarda yerinde sayacak.
Bu iktidarla hiçbir yere
Bir sürü neden var, en büyüğü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ta kendisi. Tek Adam rejiminin ta kendisi. Yargı bağımlılığı ve taraflılığının ta kendisi.. İfade ve basın özgürsüzlüğünün ta kendisi... TV ekranlarına iktidar yanlısı birisi olsun diye yalancıları çıkarma zorunluluğu içinde medya da bu özgürsüzlüğün kanıtı.. Hükümetin yan kuruluşu gibi olan SETA adındaki bir araştırmama vakfının gazetecileri fişleme cesareti medya özgürsüzlüğünün taa kendisi..
Bu iktidarın sürmesi bile, hedeflere ulaşılamayacağının başlı başına kanıtı gibidir. Büyük bir başarısızlığa ve büyük bir çöküşe imza atan bir iktidar mı ülkeyi 2023’e taşıyacak..
İktidarın bundan sonra ülkeyi yönetmesi giderek zorlaşacak. Yeni bir siyasi tablo ile karşı karşıya kalıyoruz ve iflas eden AKP iktidarından önemli üstelik panik kaçışı başlıyor. Gül ve Babacan sonbaharda partilerini resmen açıklayacaklar.
Cumhurbaşkanı üst perdeden konuşuyor. Başka çaresi yok şüphesiz ki, vermeye çalıştığı görüntü: “Cumhurbaşkanı yıkılmaz, dimdik ayakta iktidarda kalır.”
‘Ümmet kaçıyor’
Ama kazın ayağı öyle gözükmüyor.
Bir “düşman”a karşı daha cephe açacak demiştim ki dün uçakta yanına oturttuğu A. Hakan ve diğer meslektaşlarına Babacan ve arkadaşları için “ümmeti bölmek” suçlaması yöneltti.
Ümmet? Kastettiği şüphesiz AKP’ye oy verenler. Onları ümmet kabul ediyor. Geri kalanı da zillet olarak nitelemişti Cumhur İttifakı seçimlerde.
Ümmet zaten geçen seçimlerde Cumhurbaşkanı’nın partisinden kaçmaya başlamıştı. Farkında değiller. 31 Mart’ta yüzde 36.5’e, 23 Haziran’da da 32’lere doğru yol alıyordu, yani yüzde 42’lerde iken yüzde 10’u kendilerini Cumhurbaşkanı’nın teknesinden dışarıya attılar.
Demek aslında “ümmet cephesi”nde yoğun bir bölünme var ve bu bölünmeyi de bizzat AKP iktidarının bizzat kendisi yarattı. Bu durum, milletin kendisini asla bir ümmet cephesinde görmediğinin bir kanıtıdır. İktidarın “ümmeti” hayalidir. Kısa bir süre için yarattığı ve karşılığı olmayan bir hayal. Kendisini biz milletiz olarak görüyor.
‘Davadan dönüş olmaz’ problemi
Cumhurbaşkanı “biz dava partisiyiz, bizim dava arkadaşlığımızda bir şey var.Dava terk edilmez” diyor.
Siyasi partiye katılım olur, derin görüş farklılığı ortaya çıkınca yollar ayrılır. RTE’nin bu sözleri bir dizi yanlış anlamalara ve çağrışımlara kapı açar niteliktedir ve yanlıştır.
Babacan’ın siyasi harekâtı AKP ve iktidarın altını oyucu niteliktedir. Hiç tartışmasız. İktidarı yaldızlayan ekrancıları uyaralım, şimdiden vaziyetlerini alsınlar!
Türkiye siyaset sahnesine egemen olacak olanlar yeni ve genç nesil siyasetçiler olacaktır. Yakın zamanda. 5 yıl içinde. Babacan’ın partisi AKP’nin yerini alacaktır yakın zamanda. Kavga epey “kanlı” geçeceğe benziyor. Ama Babacan tarafından değil, bugünkü iktidar tarafından..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder