6 Mayıs 2019 Pazartesi /
Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
AKP ve iktidarının ve
ortağının İstanbul seçim sonuçlarına ilişkin, durmadan uyduruk suçlar ve
iddialarla YSK’yi baskı altına almaları, çok yaygın bir inanışa gerçeklik mi
kazandırıyor: AKP iktidara gelmek için demokrasiyi seçimleri bir araç olarak
kullanır, ama iktidardan gitmemek için de ne sandık tanır ne yasa.
AKP, seçimlerde bir hak
aramanın çok ötesinde, kaybettiği seçimleri kabul etmemek ve devlet kurumları
üzerindeki nüfuzunu kullanarak sonuçları iptal ettirmek gibi bir irade
sergiliyor.
AKP gerçekten seçimleri
kaybettiğine inanmıyor mu?
Gerçekten hakkının
yendiğine mi inanıyor?
Hayır, kaybettiğini
biliyor.
Anketlerden biliyorlardı sonucu
Seçim öncesi
yaptırdıkları tüm anketler İstanbul’un tam bir denge durumunda bulunduğunu, az
bir farkla kaybetme olasılığının olduğunu gösteriyordu. Anket şirketleri sonuçlarıyla
birlikte sağ salim duruyorlar!
Cumhurbaşkanı tüm bu
raporları biliyordu.
Dahası, bugüne kadar
yapılan seçimlerdeki anketler hakkında zerre konuşmazken, ilk kez anketlere
güvenmeyin diyordu. Bir anket sonuçlarını murdar ilan etmedikleri kalmıştı, ama
seçim sonuçlarını ettiler!
RTE, Binali bey gibi partisinde
ağırlığı en çok olan insanı aday göstererek, seçimleri garanti altına almak
istedi.
Yetmedi, bizzat kendisi
İstanbul’da tur üzerine tur attı, yani tüm ağırlığını koydu.
Ama anket sonuçlarının
kendilerine seçim öncesi gösterdiği sonuçları değiştiremediler.
Ne istediklerini biliyorlar mı
Peki ne istiyorlar,
ortada tek kalan sandığı devirmek mi, yoksa, YSK’nın seçimlerin tekrar kararı
vermesi durumunda, “biz hakkımızı aradık,
YSK da kararını verdi, hepimiz buna saygı göstermeliyiz” diyerek,
göstermelik bir hukuk hokkabazlığını, “her
şey yasal” masalını millete ve dünyaya yutturacaklarına mı inanıyorlar?
Hayır, sadece şu ortaya
çıkacaktır: AKP normal bir sistem partisi değildir ve hiç olmayacaktır.
İktidarın “İstanbul her
şeyden önemlidir, seçim sonucu ne olursa olsun bizde kalmalıdır, İstanbul’u
asla veremeyiz, vermeyiz” düşüncesi tescil edilecektir.
Sonuçları büyük olur
Böyle bir kararın
yansımaları büyük olur.
Eğer İstanbul için böyle
sonucu gerçekten dayatıyorlarsa ve istiyorlarsa, ekonominin daha derin uçuruma
yuvarlanmasını kabul ediyorlar demektir.
Bu da şu demektir: AKP
ekonomik krizden çıkmanın yolunu, çok büyük bir enflasyon ve pahalılık
dayatmakta görmektedir. Halkı daha yoksullaştırarak büyük bir servet transferi planlamaktadır.
Yunanistan’da bankalar için Çipraz ne yapmıştı?
Bunlar çok kötü
senaryolar, biliyorum.
Ayrıca çok önemli bir
nokta daha var.
Diyelim YSK, olmaz ya,
tarihinin en büyük hatasını yaptı ve AKP dayatmalarına yol açtı.
Peki diyelim ki seçimler
tekrarlandı, AKP daha büyük bir farkla kaybetmeyi göze mi alacak, Binali bey
yeniden sahneye mi çıkacak, bu durumda bu kez iktidarına dana büyük bir çizik
attıracak, bunu göze mi lıyorlar?
Yoksa tekrarlanacak
seçimler için “atı alan Üsküdarı geçti”
planları mı var?
Sonraki seçimler meşru mu
Başka çok önemli bir
nokta daha var:
4 yıl sonra yapılacak
seçimleri de daha şimdiden sonuçları belli büyük bir palavra olarak ilan etmiş
olacaklar.
Zaten artık gündeme
gelecek seçimlerin yasallığı ve meşruiyeti de eninde sonunda düşecek.
İstanbul’u vermemek için
bin bir dereden su getiren bir iktidar, ülke yönetimini devretmemek için neler
yapmaz?
***
Eminim YSK ülkeyi en
azından şimdilik rahatlatacak bir karar açıklayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder