14 Mayıs 2019
Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet Orhan Bursalı
Demokratik
toplumda bir iktidar, toplumun, sanat etkinliklerini sürdüren sanatçılar gibi
çok önemli bir kesiminin nefesini kesmeye ve toplumsal faaliyetini baltalamaya
yönelik kararlar alabilir, onları toplumdan dışlayıcı açıklamalar yapabilir,
yasaklar koyabilir mi?
Üstelik
“iktidara karşı demeçler vermesi, siyasi açıklamalar yapması” gerekçesiyle!
Bunu
yapan iktidar elemanlarının haklarında soruşturma açılması ve dahası mahkum
edilmesi konusunda ne düşünürsünüz?
Şimdi,
aklını peynir ekmekle mi yedin diyenleriniz olacak.
Türkiye’de
kimsenin aklının ucuna bile getirmeyeceği bu olasılık Güney Kore’de
gerçekleşti.
2 ve 4 yıl hapis
Cumhuriyet’in
eski çalışanlarından dostum Ali Er’in
gönderdiği mesajdan öğrendim, atlamışım: “G.
Kore'de, iki yıl önce, iktidarı eleştiren ya da muhalif adaya destek açıklaması
yapan sanatçıların ‘kara listeye’ alındığı iddiası üzerine, savcılar soruşturma
başlattı. Kültür Bakanı Cho Yoon-sun ve
eski Devlet Başkanı Genel Sekreteri Kim Ki-choon ile bazı şüpheliler bu suçlama
nedeniyle Ocak 2017'de tutuklandılar. Anadolu Ajansı ‘Güney Kore'de sanatçıların kara listeye
alındığı iddiası’ başlığıyla haberi kısaca geçmişti. Aynı haberi daha
derli toplu halde sputniksnews'ın Türkçe sitesi ‘Sanatçıları kara listeye alan Güney Kore Kültür Bakanı tutuklandı’ başlığıyla
vermişti.”
Ali,
gazeteciliğini sürdürüyor: “Kültür
Bakanı, Başkanlık Genel Sekreteri ve diğer şüpheliler yargılandı. Bakan 2 yıl,
genel sekreter 4 yıl hapse mahkum edildi. Kararın detaylarına bakmak
istersen: Ex-culture minister
jailed for 2 years on appeal ya da South Korea court jails ex-culture minister over artist blacklist" başlıklarıyla tarama yapabilirsin.”
Yani
Güney Kore yargısı diyor ki: Sanatçıları devlet desteğinden mahrum
bırakarak, bu amaçla kara liste hazırlayarak; ifade özgürlüğünü engelledin,
ayırımcılık yaptın, baskı ve görevi kötüye kullanma suçları işledin!..
Kimler soruşturulurdu
Güney
Kore’nin iktidardan bağımsız yargısından bir heyeti buraya çağırsak kimleri
soruşturur? Ülkemizde bu soruşturmayı yapacak bağımsız bir adalet organı
olmadığı için dışarıya başvurdum!
Biliyorsunuz,
Ekrem
İmamoğlu’nun belediye başkanlığının YSK’ca iptal
edilmesi üzerine, pek çok sanatçı Ekrem beyi destekleyen mesajlar yayımladı ve
özellikle de “HerŞeyÇokGüzelOlacak”
dedi.
Bu paylaşımlar ülke egemenlerinin tepkisine yol açtı.
Cumhurbaşkanlığı Arşiv Daire Başkanı Muhammet
Safi hatta bir “kara liste” hazırlayıp yaydı! Her ne kadar tepki üzerine
bunu sosyal medya adresinden sildiyse de devlet arşivinde saklıyordur. Safi bey
şüphesiz ki Kore’de soruşturmaya konu olurdu!
Bunun üzerine Ekrem bey şu açıklamayı yapmıştı: “Sanatçı konuşamazmış, konuşacak. İş insanı
konuşamazmış, konuşacak. Artık konuşma vakti. Ve hep beraber göreceksiniz her
şey çok güzel olacak."
Sanatçılar, aralarında Gülben
Ergen, Tarkan, Demet Akbağ, Sertap Erener, Yılmaz Erdoğan, Fırat Tanış, Cem
Davran vb birbirardına “HerŞeyÇokGüzelOlacak” etiketiyle görüşlerini
paylaştılar. Üstlik bu dünyanın en çok paylaşılan etiketi oldu. Cem Yılmaz bu isimli filminden de
görüntü paylaştı.
Korku iklimi
Cumhurbaşkanı, bu sanatçıların sinema ile ilgili yaptıkları
yasal düzenleme için teşekküre geldiklerini anımsattı ve “teşekküre geleceksin arkasından da şakşakçılık yapacaksın” diyerek
eleştirdi. “Yasal düzenleme yaptık, o halde bizi destekleyeceksin”, bir
Cumhurbaşkanı şüphesiz ki diyemez. Ama burası Türkiye.. Neler denmiyor ki..
Şüphesiz kamu görevi yapan Nevşehir belediye başkanı da bu
sanatçılara Kapadokya yasak” demez mi! Kapadokya’yı babasının malı sanan bu
kişi de soruşturma konusu olurdu.
“Konuşma, sus, görüş açıklama, yoksa sana ülkeyi dar ederim”:
İktidar kanadından ülkeye yayılan korku filmi!
Akif Beki’nin paylaştığı görüş de bu iklimi anlatıyor: “Her
şey güzel olacak' demek de örgütlü suça sokuldu sokulacak; adeta teşekkül
halinde bir ağızdan konuşma suçu!..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder