13 Mayıs 2019
Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet Orhan Bursalı
Kimi
diyor ki, RTE seçime yeniden giriyorsa
kazanacağını biliyor.. yoksa girmez.
Bu
yargıya katılmıyorum, bence RTE kumar oynuyor, kendisine güveni sonsuz, bizim seçmen bir hata yaptı, ikincisini
yapmaz onları kazanırım düşüncesinde.. 7 Haziran – 1 Kasım 2015 seçimlerini kılavuz olarak
alıyor. O günleri hiç anımsamayalım. O 5
aylık korku dehlizine ülkeyi sokması bugün mümkün değil.
Ama bugün
ise başka bir korku tüneline soktu, iktidarını, tüm ülkeyi ve milleti: Ekonomik
kriz. Oradan aşağı yuvarlanmayı sürdürecek..
Bu durumu
analiz edelim.
***
31 Mart seçimleri ertesinde Cumhurbaşkanı sanki
yenilgiyi kabul etmiş havalarındaydı. Büyükşehir meclis üyelerinde çoğunluğu
bizd,e, seçimleri biz kazandık diyerek teselli yayıyordu seçmenlerine. Binali bey de aslında süt dökmüş kedi
gibiydi, kaybettik görünümündeydi. Şimdi üzerine bir aslan kürkü geçirmesine,
oylarımızı çaldılar diye yalan havalar çalmasına bakmayın.
Ne olduysa seçimlerden iki hafta kadar sonra oldu,
Dolmabahçe Sarayı’nda özel toplantı yaptılar, Ankara falan derken, seçimlerin
yenilenmesi gerektiğine karar verdiler.
Seçim tekrarının risklerini şüphesiz ki hesap
etmişlerdir.
Fakat İstanbul’da 14
bin oy farkı ile kaybetmeleri onları heyecanlandırdı. Fark 100 bin - 200
bin olsaydı, bu işe kalkışmazlardı. Bu sayıyı kapatamayacaklarını, tersine
farkı arttıracaklarını düşünürlerdi.
Farkı
kapatabiliriz hayali
Ama 14 bin gibi az bir farkı kapatma olasılığına sahip
olduklarına karar verdiler o toplantılarda ve devlet çarkını harekete
geçirdiler.
İtirazların olağanüstü komikliği ve tutarsızlığı
sadece Yüksek seçim Kurulu’ndaki adamları için bir bahaneydi.
7 Susanlar – 7 Uyuyanlar, –dahası köstebekler de
denebilir– kapalı gözleriyle, iler tutarı olmayan bir kararla, aynı seçimde
birbirine ters kararlara imza attıkları umurlarında bile olmadan, seçimlerin
yenilenmesine karar verdi.
Ankara, “köstebeklerini” uyandırmıştı.
AKP Bursa Kemalpaşa’da ve Mardin Yeşilli’de seçimleri
az farkla kazanmış, muhalefete sandık başkanları devlet memuru olmadıkları
gerekçesiyle seçimlerin yenilenmesi talebini YSK reddetmişti!
Bir elimde cımbız bir elimde ayna umurumda mı dünya!
Fark 100 bin
oyu aşabilirdi
Aslında iktidar en az bir kaç yüz bin oy ile seçimleri
kaybedecekti.
Seçim öncesi yazılarımda dikkat çekmiştim: Nüfus
müdürlüklerinden onbinlerce seçmen olduk olmadık yerlere seçmenler
kaydırmışlardı.
Mesela bizim adada oturduğumuz yere 5 tane seçmen
yazılmıştı, YSK’nın adrese gönderdiği seçmen kartlarını yeni bulduk! Bizim
orada öyle birileri oturmuyor!
Nüfus müdürlükleri benim yönetimimde değil, doğrudan
İç işleri bakanlığına bağlı! Başında da kim olduğu belli! İktidarın adamları “boş
arsaya vb seçmen yazmışlar” diyorlar ya, hepsini kendileri yazdırdı!
Büyük bir kontrollü sahte seçmen var ortalıkta..
Kaybedince seçimleri yedikleri haltları bu kez kazanan
yapmış gibi yavuz hırsız pozuna büründüler. Yavuz hırsız bizzat kedileri!
Göğüs göğüse
cephe savaşı
Gelelim baştaki meseleye..
RTE bu arayı kapatır geri kazanırız seçmeni düşüncesi,
kaybedemeyeceği mi demek?
Şüphesiz yüklenecekler, üstelik var güçleriyle..
Oylarımız çalındı numarasına yatacaklar ki bu kesin
geri püskürtülebilmelidir, bunun için CHP ve Ekrem beyin ne planı var? Çünkü adam adama göğüs göğüse bir cephe savaşının
içine giriliyor, umarım herkes bunun farkındadır..
İktidar tüm mekanizmasını harekete geçirecek.
Özellikle de milyarlar akıtılacağını
ve seçmenin mal- para vb ile geri kazanılmak isteneceğini düşüneceksiniz.
Oylar ve vicdanlar satın alınmaya çalışılacak. Peki
başka?
Henüz işin başındayız, mesela kütükler askıya çıkacak
mı yeniden? Gençler oy kullanacak, kütükler yenilenmeyecek diyor YSK, bu yeni
seçmenleri nerede göreceğiz, kaç kişi katılacak?
Seçmen kütükleri ve uyduruk seçmen yazılımlarını tüm
İstanbul’da tamamen denetleyecek büyük bir organizasyon gerekli..
İstanbul bir cephe mücadelesine sahne olacak.. Fark
açılabilir ve RTE kaybedecek diyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder