7 Ocak 2019, Pazartesi
/ Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Kılıçdaroğlu,
RTE ile uğraşma lütfen: Cumhurbaşkanı
İzmir’de CHP’ye saldırdı: Rüşvet, yolsuzluk, çöp vb demekmiş. 70 yıldır bu
ülkeyi, AKP’nin de dahil olduğu sağ partiler yönetiyor ve hepsinin başlıca
görevi, yandaş şirketlerini ve geniş bir yandaş kitlesini besleyerek
zenginleştirmek ve ülkeyi ekonomik krizlerle, rüşvet ve yolsuzluklarla diplere
vurdurmak oldu.
AKP geçmişin
sağ partilerinin kriz geleneğini sürdürdü, Türkiye’nin adam başına milli geliri 8 bin doların altına düştü.
Zaten başka türlüsünü yapamazdı çünkü fıtratlarında, tarihsel kan
damarlarında o var. Yandaş besleme ve siyasi faaliyetlerinin tümünü finanse
etmek için de rüşvet ve yolsuzluk görülmemiş bir üst düzeye çıkartıldı.
Kılıçdaroğlu RTE ile uğraşmayı bırakmalı. Asla yanıt
vermesin. Bunu partinin belki daha alt kademelerinde görevliler yapar.
Ülke her açıdan diplerde, ama CHP’ye saldırıyorsa
Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu ve CHP’yi bu polemiğin içine çekip eritmeyi
amaçlıyor.
Kemal bey, bu ülkenin sorunları mı bitti de tartışmaya
zorbalık vb gibi artık sıradanlaşmış konuları sokuyorsunuz. Bu söylem, sadece
sadece iktidara hizmet eden ve kamplaştırma politikasına hizmet ediyor.
RTE ile polemikte artık kişisel nefret, kin ve sözle
tatmin ön planda seyreder oldu..
Partinin, Genel Başkanın bile istediğini diye
getiremeyeceği bir seçim söylemi, stratejisi yok mu..
Durdurun bu politikayı! Ana konulara yoğunlaşın; o
kadar çalıştay, fikir jimnastiği yapıyorsunuz, raporlar yayınlıyorsunuz,
bunları sahneye taşıyın.
İki Anayasa
çiğneme olayı
İktidar Anayasa’nın emredici hükmüne rağmen görevinden
istifa etmeden AKP belediye başkanlığına ve propagandasına soyunan Binali bey
ile ağır bir anayasa ihlali olayına neden olurken (yazmıştık), ikinci ağır
ihlali de Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görevlerini bir yıl daha uzatmakla
işledi. YSK’da görev süresi dolan başkan ve 5 üyenin süreleri uzatıldı. Oysa, “seçim yasalarında yapılan değişiklikler, 1
yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamaz” diyen Anayasa çöpe..
İktidar YSK’nın icraatinden o kadar memnun ki, orada
kalmalarını sağlamak için Anayasa’yı bile hiçe sayabiliyor.
Şöyle bir Anayasa’yı ihlal çetelesini hukukçular
yayınlasın.. bir köşede tutalım.
BİLİM: Biraz
Neandertal ve Denisovan’ız
2018’de bilim insan evriminde önemli bir bulguya
ulaştı. Rusya'daki Denisova vadisinde bir mağaradaki bazı buluntular 50.000
öncesinde bir kadına aitti, aslında buluntu 2012’e elde edilmişti ama üzerinde
çalışmalar yeni bitmişti; ilginç olan bu bulgu, bugün artık soyu tükenmiş iki
arkaik insan grubu arasında şaşırtıcı bağlantıyı kanıtlıyordu.
Kemikten elde edilen antik DNA’nın analizine göre (Max
Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü), kadının annesi bir Neandertal kadınıydı
ve babası da, aynı mağarada 2011 yılında keşfedilen Denisovan insanına aitti.
Denisovan, hâlâ gizemini koruyan antik insan grubu olarak sınıflandırılır. DNA
analizi, bu kadının toplam gen haritasının Denisova ve Neandertallerinkilerle kabaca
eşit derecede eşleştiğini gösterdi (yarı babadan yarı anneden).
Denisova'lılar, Neandertaller ve biz modern insanlar
(Homo sapiens), son buz çağında Avrupa ve Asya'da aynı zamanda bazen iç içe de
yaşadıklarını biliyoruz. Homo sapiens olarak bizlerde onların belki artık
giderek azalan temsilcileriyle ilişkiye girdik, ortak çoğaldık ve bu iki arkaik
insan türünün genleri bugün bizlerde, Asya ve Avrupa insanlarında bulunuyor. Sibirya’daki
mağaralarda Homo sapiens’in de yaşadığına ilişkin kanıtlar var.
Gen havuzumuzda neler var neler.. maydanozlu köfteler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder