1
7 Temmuz 2018 Salı / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet
Genel olarak basit, sıradan
bir kanaat CHP’ye egemendir: Büyüyeceksen sağ kanattan, AKP’ye oy verenlerden
oy alacaksın. Başka kim var ki seçmen olarak!
“Bunun için de bu seçmenin,
nabzını tutacaksın, onun inançlarına tercihlerine yöneleceksin, inanmasan da
türban takacaksın, milliyetçilikse milliyetçilik, fetihçilik ise fetihçilik
vb..” Sağ kanadın, iktidarın ve medyacı destekçilerinin yıllardır CHP’nin kafasına
vurduğu “Milletin değerleri”
hikayesini benimseyeceksin.
Milletin görünür değerlerini güncel olarak alt alta
sıraladığınızda, karşımıza giderek azan bir üçüncü sayfa haberleri çıçak:
Dinciliğin küçük çocuklara tasallutu, 6 yaşındaki kızlarla evlenme fetvaları,
Atatürk ve Cumhuriyet kazanımlarına küfretmeler, sanatın içine etmeler, şanlı
Osmanlı masalları / palavraları, namus cinayetleri, çocuk kaçırmalar, kadın
cinayetleri, kızları türbanlamak, yoğun iş kazaları, herkesi imam hatip
okullarına sokmak, laik eğitimi dışlamak... İdam sehpaları..
AKP’nin yeni tarih yazıcılığının ortak olmak.
Hangi değerler?
Bunlar milletin değerleri mi yoksa AKP’nin bu ülkeye dayattığı
değerler mi.. Bunun ayrımını yapın önce.
Bunları veya bazılarını kabul veya yarı kabul üzerine kurulu
sistemin ortağı mı olacaksın, veya adalet- özgürlük – hukuk – çağdaş değerler,
özgür bilim- üniversite üzerine kurulu, senin de programında yazılı ve varlık
nedenin olan bir gelecek Türkiye’si değerleri üzerinde mi tepineceksin..
AKP ve medyası, zırva yazıları ve önerileri ile seni AKP’nin
yanına çekme uğraşısı içinde, “milletin
değerlerine gel” zırvalıklarıyla.. “bu değerlerden uzak kalırsan, işte böyle
seçim kaybeder durursun...” gibi zırva gerekçelerle.
Bunların hepsi yalan ve aslında amaç CHP’yi giderek küçültmek ve
varlık nedenlerinden uzaklaştırmak.
“Hep yeniliyorsun” kompleksi
Eşitsiz iki güç: Tüm sağ partilerin seçmenini arkasına toplamış,
uygun ekonomik konjonktürde milyarlarca doların Türkiye’ye akmasıyla göz
boyamış bir iktidar... öte yandan ise kendi seçmeni ile kavrulan, aslında
giderek geleceğin aydınlık güçlerini arkasında toplamakta olan bir CHP.
CHP kendisine iktidarın yapıştırdığı, ve CHP saflarında da hayli
taraftar bulan yenemedin bu kez de, kompleksi yaratan suçlama açmazından,
derdinden, hastalığından kurtulmalı.
CHP hem yeni bir silkinişle ve hem de yarının politik arenasında
farklı bir sağ partinin ortaya çıkmasıyla Türkiye’de umudu yükseltecektir. İYİ
Parti bunun öncü kulvarıdır. CHP’nin en iyi politikasıdır seçim öncesi. Yeniden
bravo Kılıçdaroğlu’na!
“Yeterince sağa açılmadın”
Bazı çok bilmiş ve iktidar aleyhtarı görünen yorumcular, CHP’yi
sağa açılmaya teşvik etmekte, yeteri kadar sağa açılmadığı için AKP’den
seçmenin kopmadığı zırvalığını öne sürmekte. Aslında iktidarın değirmenine su
taşıyorlar farkında olarak veya olmayarak.
Oysa işte İYİ Parti! Bugüne bakmayın, bu görevi yerine getirecek
olan Meral Akşener ve
arkadaşlarıdır. Eğer meseleye geniş ufuklu bakarlarsa..
Sağa açıldığı, iktidarın “milletin değerleri” yaftası altındaki
gerici politikalarını paylaştığı için,
CHP’ye AKP’den oy gelmez. AKP’ye oy gelirse CHP’ye, yarının Türkiye’sini
kuracak düşüncelerinden dolayı gelir, aydınlanmış kafalar olarak.
Tersine, iktidar değerlerini savunmak, iktidara oy veren kitleyi
de AKP’ye mahkum etmek demektir: “Bak ne
kadar doğru oy kullanıyor ve siyasi tercih yapıyormuşum!” Ayrıca okurların
sık vurguladığı gibi, sonradan görme sağcılaşmayı kimse yutmaz, aslı varken!
Türkiye siyasi değerlendirme kulvarının bu kadar zayıf olması, özellikle bilim
kültürü birikimimizin zayıflığından olsa gerek.
“Sağa meyletmiş” CHP küçülür
“Bizim mahallenin
yargılarına hitap etmeyeceğiz” biçimindeki zerre düşünülmemiş ve
tartışılmamış ve siyasal değerlendirilmelerden uzak söylemler, buna hizmet
eder.
Bu politika, AKP’nin zerresini kopartamaz, tam tersine, seçmenin
önüne, ülkeye bir gelecek perspektifi sunan güçlü politikaların geleceği
vardır.
“Yaptık olmadı” mı diyeceksiniz? Şöyle diyelim: 1- İyi yapamamış
olabilirsiniz.. 2- Bu politikaların zamanı ve AKP’den kaçış için zaman henüz
gelmemiş, olgunlaşmamış olabileceğini niye düşünmez ve tartışmazsınız?
Politika, kişilerle bugünkü liderlerle kaim değildir. Uzun vadeli
ve yeni yöntemlerle, yeni davranış biçimleriyle, örgütlenmelerle geleceği
hazırlama biçimidir.
Karanlığa mahkum olmayın. Aydınlık geleceği planlayın.
Geçen Pazar ve dünkü yazımdaki gibi, tabanda, yerelde güçlü bir
halk hareketi örgütlenmesini, yerel iktidar olmayı ve bu çalışmada cesur toplum
liderlerinin çıkmasını tartışalım.
Evet ne yapmalı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder