SAYFALAR

18 Temmuz 2018 Çarşamba

Sağ eğilime odaklanmış bir CHP, sadece küçülür


1 7 Temmuz 2018 Salı / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet

 Genel olarak basit, sıradan bir kanaat CHP’ye egemendir: Büyüyeceksen sağ kanattan, AKP’ye oy verenlerden oy alacaksın. Başka kim var ki seçmen olarak!
Bunun için de bu seçmenin, nabzını tutacaksın, onun inançlarına tercihlerine yöneleceksin, inanmasan da türban takacaksın, milliyetçilikse milliyetçilik, fetihçilik ise fetihçilik vb..” Sağ kanadın, iktidarın ve medyacı destekçilerinin yıllardır CHP’nin kafasına vurduğu “Milletin değerleri” hikayesini benimseyeceksin.
Milletin görünür değerlerini güncel olarak alt alta sıraladığınızda, karşımıza giderek azan bir üçüncü sayfa haberleri çıçak: Dinciliğin küçük çocuklara tasallutu, 6 yaşındaki kızlarla evlenme fetvaları, Atatürk ve Cumhuriyet kazanımlarına küfretmeler, sanatın içine etmeler, şanlı Osmanlı masalları / palavraları, namus cinayetleri, çocuk kaçırmalar, kadın cinayetleri, kızları türbanlamak, yoğun iş kazaları, herkesi imam hatip okullarına sokmak, laik eğitimi dışlamak... İdam sehpaları..
AKP’nin yeni tarih yazıcılığının ortak olmak.

Hangi değerler?

Bunlar milletin değerleri mi yoksa AKP’nin bu ülkeye dayattığı değerler mi.. Bunun ayrımını yapın önce.
Bunları veya bazılarını kabul veya yarı kabul üzerine kurulu sistemin ortağı mı olacaksın, veya adalet- özgürlük – hukuk – çağdaş değerler, özgür bilim- üniversite üzerine kurulu, senin de programında yazılı ve varlık nedenin olan bir gelecek Türkiye’si değerleri üzerinde mi tepineceksin..
AKP ve medyası, zırva yazıları ve önerileri ile seni AKP’nin yanına çekme uğraşısı içinde, “milletin değerlerine gel” zırvalıklarıyla.. “bu değerlerden uzak kalırsan, işte böyle seçim kaybeder durursun...” gibi zırva gerekçelerle.
Bunların hepsi yalan ve aslında amaç CHP’yi giderek küçültmek ve varlık nedenlerinden uzaklaştırmak.

“Hep yeniliyorsun” kompleksi

Eşitsiz iki güç: Tüm sağ partilerin seçmenini arkasına toplamış, uygun ekonomik konjonktürde milyarlarca doların Türkiye’ye akmasıyla göz boyamış bir iktidar... öte yandan ise kendi seçmeni ile kavrulan, aslında giderek geleceğin aydınlık güçlerini arkasında toplamakta olan bir CHP.
CHP kendisine iktidarın yapıştırdığı, ve CHP saflarında da hayli taraftar bulan yenemedin bu kez de, kompleksi yaratan suçlama açmazından, derdinden, hastalığından kurtulmalı.
CHP hem yeni bir silkinişle ve hem de yarının politik arenasında farklı bir sağ partinin ortaya çıkmasıyla Türkiye’de umudu yükseltecektir. İYİ Parti bunun öncü kulvarıdır. CHP’nin en iyi politikasıdır seçim öncesi. Yeniden bravo Kılıçdaroğlu’na!

“Yeterince sağa açılmadın”

Bazı çok bilmiş ve iktidar aleyhtarı görünen yorumcular, CHP’yi sağa açılmaya teşvik etmekte, yeteri kadar sağa açılmadığı için AKP’den seçmenin kopmadığı zırvalığını öne sürmekte. Aslında iktidarın değirmenine su taşıyorlar farkında olarak veya olmayarak.
Oysa işte İYİ Parti! Bugüne bakmayın, bu görevi yerine getirecek olan Meral Akşener ve arkadaşlarıdır. Eğer meseleye geniş ufuklu bakarlarsa..
Sağa açıldığı, iktidarın “milletin değerleri” yaftası altındaki gerici  politikalarını paylaştığı için, CHP’ye AKP’den oy gelmez. AKP’ye oy gelirse CHP’ye, yarının Türkiye’sini kuracak düşüncelerinden dolayı gelir, aydınlanmış kafalar olarak.
Tersine, iktidar değerlerini savunmak, iktidara oy veren kitleyi de AKP’ye mahkum etmek demektir: “Bak ne kadar doğru oy kullanıyor ve siyasi tercih yapıyormuşum!” Ayrıca okurların sık vurguladığı gibi, sonradan görme sağcılaşmayı kimse yutmaz, aslı varken! Türkiye siyasi değerlendirme kulvarının bu kadar zayıf olması, özellikle bilim kültürü birikimimizin zayıflığından olsa gerek.

“Sağa meyletmiş” CHP küçülür

Bizim mahallenin yargılarına hitap etmeyeceğiz” biçimindeki zerre düşünülmemiş ve tartışılmamış ve siyasal değerlendirilmelerden uzak söylemler, buna hizmet eder.
Bu politika, AKP’nin zerresini kopartamaz, tam tersine, seçmenin önüne, ülkeye bir gelecek perspektifi sunan güçlü politikaların geleceği vardır.
“Yaptık olmadı” mı diyeceksiniz? Şöyle diyelim: 1- İyi yapamamış olabilirsiniz.. 2- Bu politikaların zamanı ve AKP’den kaçış için zaman henüz gelmemiş, olgunlaşmamış olabileceğini niye düşünmez ve tartışmazsınız?
Politika, kişilerle bugünkü liderlerle kaim değildir. Uzun vadeli ve yeni yöntemlerle, yeni davranış biçimleriyle, örgütlenmelerle geleceği hazırlama biçimidir.
Karanlığa mahkum olmayın. Aydınlık geleceği planlayın.
Geçen Pazar ve dünkü yazımdaki gibi, tabanda, yerelde güçlü bir halk hareketi örgütlenmesini, yerel iktidar olmayı ve bu çalışmada cesur toplum liderlerinin çıkmasını tartışalım.
Evet ne yapmalı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder