SAYFALAR

18 Temmuz 2018 Çarşamba

25 bin dolar, ilk 10 ekonomi yaldızı ve evet: Ne yapmalı - 2


16 Temmuz 2018 Pazartesi / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet

TV kanallarında Başkanlık sistemiyle Türkiye’nin şaha kalkacağını iddia eden AKP reklam spotları dolaşıyor. Çoğu ekonomiyle ilişkili. Beş yıl içinde, yani 2023’da kişi başı milli gelirin 25 bin dolara ulaşacağı, Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine gireceği, sonuçta şahlanacağı üzerine, bir palavra yığını art arda sıralanıyor.
Doları 5 TL yapmış, kişi başı milli geliri 8 bin dolara düşürmüş, yerli ve yabancı paraları yurtdışına doğru seyahate çıkartmış ve yarınını kimselerin göremediği bir ülke yaratmış bir propaganda ve yaldız iktidarına, 16 yıl içinde gerçekleştiremediğini 5 yıl içinde nasıl yapacak sorusunu sormak abesle iştigaldir.
Çünkü yanıtı yoktur ve yüzünüze ancak gülerler. Türkiye çapında kurdukları medya propaganda makinesi çalışıyor. Fakat bir ülkeyi yalana dayalı propaganda ile aldatmak mümkün değil.
Bu bildiklerinizi neden yazıyorum? Belki CHP ve diğer muhalefet nasıl tersi bir “makine” kurabileceklerini düşünür ve plânlarlar umuduyla.. Dünkü yazımı okuyun, bu onun üzerine inşa ediliyor.

Boş umutlar beslemeyin

Bu iktidar 5 yıl dayanamaz çöker, erken seçime giderler vs gibi, seçim öncesi bu köşede de satır arası yer bulan züğürt avuntularına kimse yer vermesin ve umut bağlamasın. 5 yıl içinde neler olur bilmiyoruz. İktidarın zorlukları üzerine bir umut beklentisi inşa ederek bir gelecek oluşturmak, ancak hiç bir şey yapma niyetinde olmayan ve idareyi maslahatçı konumlarından memnun olanların boş hayalleridir.
Muhalefetin kendine yönelteceği temel soru şudur: 5 yıl içinde ben iktidarı alabilecek duruma nasıl gelmeliyim ve bu amaçla ne yapmalıyım.
Bunun yanıtını dünkü naçizane yazımda tartışmaya açmıştım.
Türkiye’nin koşullarını tahlil etmeyen, bu iktidar döneminde önümüzdeki 5 yılın daha büyük olağanüstü koşullarda geçeceğini hesap etmeyen,  yepyeni bir eylem planı ve parti örgütlenmesi planlamayan tüm muhalefet armut toplayacaktır, dışlanacaktır ve büyük ölçüde kriminalize edilecektir.
Genel başkanlık, parti yönetimi ve örgüt olarak, belediyeleri ve milletvekilleriyle bir yeni diriliş heyecanı yerelde – tabanda yaratamazlarsa, halka gerçekleri anlatan, her kesimle birlik olarak bütünleşen bir büyük olay yaratamazlarsa, Türkiye’ye yazık olacak ve bir beş yıl daha kaybedilecektir.

Çare arayışları

Sosyolog bir öğretim üyesi: Yazınızda vurgulanıp açımlanabilecek iki noktayı kaydetmek istedim:
1. Tabanda örgütlenme ana akım medyanın ele geçirildiği bir ortamda, demokratik-katılımcı-eşitlikçi sözleri aktarabilmenin en temel aracı olacaktır.
2. İktidarın en fazla kadınlardan ve ilkokul mezunlarından oy almasının bazı nedenleri, haber kaynaklarındaki kısıtlamalardan dolayı bilgilenememiş olmaları, alternatif çözümler hakkında bir tasavvur geliştirememiş olmaları ve bu koşullarda belirsizlikler karşısında “istikrar”a sığınmalarıdır. İkinci sırada öğrencilerin olması ise tüm bunlara ek olarak bir ideolojik seçime işaret edebilir. Bu nedenlerle, tabandaki genç ve yoksul örgütlenmelerinin evleri yaşam merkezleri olan kadın gruplarıyla bütünleşmesi çok değerlidir. Taban örgütlenmelerinin özerkliğine özen gösterilmesi bir o kadar önemlidir.
Neyse, yol uzun ve zorlu.

Umut tazelenmeli

İzmir’den okur: “Güzel köşe yazınız için teşekkürler. Zaten CHP’nin seçenekleri başında, dile getirdiğiniz yöntem geliyor. CHP örgütünde bu enerji, istek, adanmışlık, felsefe bütünlüğü var mı? CHP derhal ayakları yerde umut tazelemeli. Umutların dibe vurduğu, artık buradan geri dönüş zor denildiği (30-40 milyon insanın böyle düşündüğü) bir döneme girdik. Toplumun yarısının tasfiye sürecinin hızlandığı dediğimiz dönemdeyiz. Algı bu iken CHP ne yapıyor?”  
Aklı selimler CHP’ye daha fazla baskı yapmalıdır.
İstanbul Kadıköy’den: “CHP’nin en yoğun oy aldığı ve
yüksek gelir yüksek bilinç düzeyi olduğu varsayılan bir ilçe. CHP ilçe örgütünü belki biliyorsunuz. Şöyle düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum "burası böyleyse gerisi kim bilir nasıldır". Hızla üye sayısını arttırarak
gelecek yeni kandan yeni çığırlar açmak için daha aktif ve çağdaş bir yapıya doğru evrilmektir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder