SAYFALAR

21 Şubat 2018 Çarşamba

Az bulunur yetenekli bir maceracının ardından




19 Şubat Pazatesi, 2018 / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet


Hukuk Fakültesini terk ederek fotoğrafçılığa ve gazeteciliğe adayan ve bunu üstelik uluslararası ölçeklerde gerçekleştiren özel ve yetenekli bir insanı, Ergun Çağatay’ı dün yolcu ettik. 81 yaşında büyük bir risk aldı, kalp kapakçığını değiştirme ameliyatını göze aldı, hayatta kalma şansı yüzde 20 idi, ailesi doktorları vazgeçirmeye çalıştı ama kararını vermişti.. Son bir maceraya attı kendini, ama bu kez dönüşü olmayan...
Neden risk aldı? Çünkü hareket yetenekleri sınırlanmıştı, sürekli doktor, ilaç, kontrol altında olmak, yaşamasını güçleştirmişti, oysa projeleri vardı gerçekleştirmek istediği, yerinde duran bir insan değildi, koşturmalıydı, gezmeliydi, üretmeliydi, hayatı böyle geçmişti... Ameliyat ona bu şansı yeniden verebilirdi..
Geçen yıl Mart ayında dünyada ilk karaciğer naklini gerçekleştiren Starzl hayata veda etmişti. Haberi görünce hemen Münci Kalayoğlu ve Ergun Çağatay aklıma gelmişti. Bu iki Türk de dünya çapındaki bu nakil olayının kahramanları arasındaydı. Münci bey Starzl’ın yardımcısıydı, Ergun da karaciğer naklinin fotoğrafçısı! Dün Hayri İnönü de o sırada Amerika’dayken, Münci Bey ve Ergun ile yollarının nasıl kesiştiğini anlattı. Ergun, Münci bey ile hastaneye karaciğer transportu için 10 kez uçakta yolculuk yapacak ve tüm serüveni belgeleyecekti.

Tarihi ana tanıklık

Karaciğer nakli büyük bir başarı ile gerçekleşirken, Ergun’un fotoğrafları, o dönemin en ünlü fotoğraf haber dergisi Life’de kapaktan yayınlanacaktı.
Starzl’ın ölümü üzerine Ergun aradı:Starzl öldü, Münci Bey de burada, karaciğer ameliyatlarına girmiş ve resimler çekmiştim. Bu konuyu HBT’de (haftalık Herkese Bilim Teknoloji dergisi) çalışalım..” Bu kadar alçak gönüllü bir çağrı... “Tabii ki Ergun, ne güzel olur!”
Ergun, bugün epey sıradanlaşan organ naklinin bir ilkine tarihi tanıklık yapmıştı! HBT’nin  61. Sayısının kapağını Ergun’un fotoğrafı süslüyor ve Münci Kalayoğlu ile geniş bir söyleşi yayınlanıyordu.
Dün Ergun için Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma töreninde organ naklinin diğer sihirli eli Münci Bey o günkü anılarını anlattı. Münci bey ile 25 yıl kadar önce de Cumhuriyet’te yayımlanan geniş bir söyleşi gerçekleştirdiğimi anımsıyorum.
Fotoğraf ustası arkadaşları Çağatay’ı anlattılar. Gültekin Çizgen “Türkiye’den hiç birimizin Life dergisinde fotoğrafları yayımlanmadı. Hiç birimiz on binlerce kilometre kat ederek Türkçe Konuşanlar belgeseli – kitabı hazırlamadık, on binlerce fotoğraf çekmedik. Hiç birimiz Orly havaalanında Asala saldırısında ağır yaralanıp üç ay boyunca yanıklarının tedavisi için hazırlanan bir sıvıda yatmadı..” dedi.

Yılların eseri

“The Turkic Speaking Peoples” kitabı önümde, sayfalarını karıştırıyorum, “Orta Asya’dan Balkanlara 2000 yıllık sanat ve kültür”. Büyük proje! Harika fotoğraflar ve her bölge, yer, kültür ve dil için, büyük çoğunluğu yabancı uzmanlardan alınan makaleler! Editör olarak da Doğan Kuban hoca, yazısı da var! Yazarlar arasında mesela Halil İnalcık hocayı da görüyorum.
Kitap İngilizce basıldı, sponsorluğunu Hollandalılar yapmış..
Eşi Norveçli Kari, kısa konuşmasında “harika bir yaşam sürdük beraber, çocuklarımız, torunlarımız oldu. Harika bir adamla birlikte yaşadım..”
Ki 4 Norveçli genç kız olarak Türkiye’ye gelmişler ve dördü de Türklerle evlenmişti.
Ergun’un Sesi, e-postaları, yönlendirmeleri, Türkiye ve Cumhuriyet sevgisi, içindeki gazetecilik, heyecanı ve projeleri ve yaşam sevgisi..
Hepsini güzel bir anı olarak geride bize bıraktı..

Bir cesaretin adını da miras olarak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder