29 Ocak Pazartesi / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Orta Doğu, ABD ve bazen peşindeki İngiliz gibi
takipçilerinin at koşturduğu bir alan. At koşturmak şüphesiz eski bir deyim.
İzah etmek için şöyle demeli: Ülkeleri, mezhepleri, etnisiteleri birbirine
kırdırarak, kan deryasına, milyonluk insan cesetlerine dönüştürdüğü koca bir
coğrafya.
Fotoğrafı tam görmeyenler, ellerinde vida, kerpeten vb
gibi tamir alet çantalarıyla coğrafyaya yaklaşanlar, ancak bu kırdırma
politikasının parçaları olabilirler. Bölge ülkelerinin kendilerine ait büyük bölgesel,
coğrafik bir planı programı yoksa, emperyalizmin programları altında ezilmeye
mahkumlar.
Bölgenin geçmişinden çıkartılabilecek en önemli ve
büyük ders budur. Orta Doğu’dan tüm olanlardan olumsuz etkilenen Türkiye için
de tamamen geçerli bir derstir bu.
Doğru mu, değil mi?
Büyük güç ne yapıyor? Bölgenin dini ve kavimsel tüm
birimlerini birbirine düşman ediyor, kırdırıyor, birlikte yaşayamaz hale
getiriyor. Doğru mu?
Ve yoksullaştırıyor, ülkelerin kendi kültürel,
ekonomik, bilimsel gelişimlerini bozuyor, atılım yapmalarını engelliyor,
uygarlaşmalarına set çekiyor. Doğru mu?
Biz ve bölge ülkeleri, emperyalistlerin bu projesini
boşa çıkartacak kendi büyük projelerini koymadıkları sürece, kendilerine
çizilen kaderi yaşamak zorundalar.
Bir yırtıcı vahşi gelecek, ben bölgeden 22 yeni
devletçik çıkartacağım diyerek plan ve programını uygulamaya koyacak, kurbanlık
koyun gibi yatıracak ve bıçağıyla boğazlayacak. Durum budur.
Bakmayın siz Afrin’e, milliyetçilik damarlarını
kabartmalarına, bu iktidar da bu planın bir parçası olarak geldi bugüne kadar.
BOP projesinin ortağı olmaktan bahsediyorum.
Parçalanmaya karşı birleşmek
Sizi parçalamak mı istiyorlar, hayır birleşeceksiniz.
Sizi mezhepsel ve etnisite olarak birbirine düşürmek
mi istiyorlar, hayır dost olacak, kardeşlik ve sevgiyi göklere çıkartacaksınız.
Dayanaşacaksınız, birlikten güç, proje, akıl,
teknoloji, ekonomi çıkartacaksınız.
Büyük düşüneceksiniz! Emperyalizmin projesini boşa
çıkartacak ortak büyük projeleri, büyük barışı hedefleyeceksiniz.
Ne yazık ki, her koyun kendi bacağından asılır
anlayışı, emperyalizmin gerçekten de her koyunu kendi bacağından büyük
kancalara asıp derisini yüzme, etini budunu ayırmasıyla sonuçlanıyor.
Büyük bir beyinden yoksunluk
Orta Doğu’nun bu haline bakanlar, akıllarına sadece
savunma- askeri işbirliklerini getiriyor. Bölge ülkeleri arasında (Türkiye,
İran, Irak, Afganistan) en önemli işbirliği Saadabad Paktı ile atılmıştı (1937). Coğrafya Atatürk gibi bir büyük beyin insan çıkartamadı! Bu pakt bazı
sorunları çözdü ama daha büyük projeye evrilemedi. İngiltere vb gibi ülkelerin
de dahil olduğu son CENTO paktı, Batı’nın Rusya karşısında askeri savunma
anlaşmasıydı!
Burada askeri ittifaktan değil, büyük bir ekonomik,
sosyal, bilimsel ve teknolojik işbirliğinden bahsediyorum. Avrupa Birliği’ni
düşünün. Sorunları olmasına rağmen.
Türkiye ve İran
buna öncülük edebilir. Irak ve Suriye’ye de kapsayan yeni bir anlayış.
Coğrafya içindeki devletlerin bugüne kadar küçük kişisel ve felaket getiren
çıkarcı yaklaşımlarını silip atan, büyük projeler, güç birlikleri..
Küçük düşünenler, ya işbirlikçi ve yararcılıklarını
öne çıkartıyorlar, ya da “İran mı, Şii
mezhepçiliği yayma ve hegemonya peşinde ülkeden ne olur” gibi, bugünün
küçük politikalarına mahkumiyetlerini dile getiriyorlar.
Orta Doğu’ya bütünsel bir barış, işbirliği ve
dayanışma projesi olarak bakılmak zorunda. Gelin
alış verişlerimizi kendi paralarımızla yapalım gibi, işe kenarından
yaklaşımların bir geleceği olamaz.
Bölgenin kaderini değiştirecek büyük düşüncelere kafa
yormalı insanlar.
Yoksa, emperyalizmin parçala kanını iç politikalarının aletidir kurbanıdır herkes.
Türkiye’de bunu gören kimse yok mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder