Bu başlangıç, OHAL ve yeni KHK’larla seçime gidecekler..
Durup dururken nedir bu ”öldürsen bile suçsuzsun” yasası? Çok mu acil bir
durum vardı? 15 Temmuz’da Fetöcülere karşı çıkan siviller hakkında kitlesel
davalar mı açılmıştı? Savcılar soruşturma mı yapıyorlardı? Veya soruşturulması
gerekiyor diyen mi vardı? Böyle bir yasayı çıkartmazlarsa, seçimlere giden
süreçte büyük oy kaybı mı yaşayacaktı iktidar?
Hayır, hiç biri değil. Ne o, ne şu, ne bu.
O halde neden Anayasa’ya taban tabana zıt bir yasa devreye sokuldu? Bence
konuya bu açıdan yaklaşırsak, niyetin ipucunu yakalarız. Mesele, girdiğimiz
seçim süreciyle, seçim sonuçlarıyla ve iktidarı garantiye alma niyetiyle
doğrudan ilgili.
Bu ne demek? Çok yönlü yanıtı var.
1) Seçim sürecinde çok yönlü manipülasyonlar yaşamanın kapısı açılıyor. Hem
seçmeni hem muhalefetin kampanyasını hem hem de seçim sonuçlarını ve sandıklar
üzerindeki alavere dalavereyi..
2) Böyle bir kararname içeriği itibariyle Anayasa’ya 180 derece zıt mı? Evet.
Anayasa’da bu kararnameyi onaylayabilecek hiç bir hüküm olmadığı gibi, bu
kararnameyi tamamen anayasa aykırı uygulayanlar hakkında anayasa suçu
işleyenleri yargılayacak bir sonuç bile üretir.
3) Anayasa var mı? Yok. Anayasa
Mahkemesi Anayasa’yı bizzat askıya aldı ve Anayasa’yı tamamen savunmasız
bıraktı.
4) Bu şu demek: Ey iktidar Anayasa’yı takman gerekmiyor. Yürrrüüüü
gidebildiğin yere kadar, çıkar çıkartabildiğin her türlü kararnameyi..
5) İktidar Anayasa Mahkemesi’nden bu güvenceyi aldı mı aldı. Şimdi, vur
öldür yargılanmayacaksın kararnamesine benzer, seçim süreci ile ilgili,
Anayasa’ya tamamen aykırı yeni kararnamelerin ve uygulamaların kapısını açtı.
Arkası gelecek.
6) Neler olabilir? Bunu düşünün. Ama eskilerine kıyasla, artık hiç özgür
olmayan diye nitelendirebileceğimiz seçim süreci bekliyor ülkeyi.
7) Türkiye yasadışı, iktidar
uygulamalarını denetleyecek bir hiç merciinin kalmadığı bir ortama
düşürüldü.
8) Kötü bir benzetme ama yapmalıyız: 7 Haziran 2015 seçimlerini bu iktidar
kaybetti mi? Evet. Aynı yıl Kasım seçimlerini 8, 5 puan farklı kazandı mı,
evet. Peki 5 ayda Türkiye’de neler oldu da iktidara oy aktı, düşünün.
9) İktidarın geçen seçimlerden çıkarttığı en büyük ders budur. Kaybedilen seçimler nasıl kazanılır,
dersidir bu.
10)Bugün de AKP’nin oyu yüzde 41’in altında. Tıpkı 7 Hazirandaki gibi. MHP’nin
desteğiyle bile seçimler kayıp iktidar için. Tabii normal ortamlarda.. Şimdi ülkede öyle bir hava estirecekler ki,
oylarını yine, en azından MHP ile birlikte yüzde 50 üzerine yükseltmenin yol ve
yordamını arayacaklar.
11)Bu KHK’yı örneğin Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü önce çıkartsalardı,
Yürüyüşün güvenliği ortada bırakılsaydı, neler olurdu bir düşünün.
12)
Adalet Yürüyüşü, iktidarın, yandaşlarının, durumdan
vazife çıkartacak ve KHK ile koruma altına alınmış yandaş, ajan ve
kışkırtıcılar ve bu iş için görevlendirilmişler için, bulunmaz bir nimet
olurdu.
13)
Türkiye’de bugün yasal olarak böyle bir
yürüyüş –miting- gösteri yapılırsa, KHK’nin verdiği güvence ile iktidar
yandaşlarına gün doğar.
14)
Valiler, kaymakamlar, “güvenlik”, “terör”
iddialarıyla seçim faaliyetlerini
yasaklama yönüne gidecek gibi gözüküyor. Yılbaşı kutlamaları yasaklamaları
bunun provası olabilir.
15)
Başka? Bu süreçte pek çok provokasyon
sahneye konacaktır. İktidarın en büyük seçim kozu, 7 Haziran sonrası gibi, bir
korku- güvenlik ihtiyacı, terör havası yaratılması olabilir. O zaman PKK en
büyük yardımcısıydı. Şimdi aynı oyun tekrarlanır mı bilmiyorum, PKK’nin
Türkiye’de şu sırlarda bu tür eylemelere kalkışmak yerine, Suriye’de güçlü
pozisyonunu tahkim etmeye yöneleceğini varsayıyorum.
16)
Peki, bu öngörü doğruysa, bu ortama
sağlamaları mümkün mü?
***
Bu yıl işsizlik ve borç, bütçe açığı ve cari açık enflasyon arttı. TL değer
kaybetti. Bu ekonominin şapkasından tavşan çıkartmaları mümkün değil gibi. Ama
iktidara asla bırakmamaları gerekiyor. Zerre niyetleri yok. Peki ne yapacaklar?
İlk yanıt, hiç kalkmayacak olan OHAL’in içinde gizli.
28 Ağustos 2017 Perşembe / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet