Uzun
süreli bir milliyetçi cephe hükümeti ve devletine mi hazırlanmalıyız, yoksa
muhalefetin ciddi bir inşa şansı var mı? MHP cephesindeki gelişmeler
belirleyici olacak gibi...
Referandumda kanun tanımazlığın
uluslararası mahkemelere götürülmesi mutlaka gerekir ve bu yolda adımlar
atıldı. YSK’nun verdiği yasa tanımaz kararın bir şekilde geri döndürülmesi şu
açıdan önemli: Bu seçim oyununa devam
edilebilecekse, YSK’nın yasaya uygun hareket etmesini sağlamak zorundayız.
Yoksa yasa koyan yasalar üstü bir kurum olarak, bugünkü konumunu sürdürecek ve
Türkiye’de vicdani olarak artık hiç bir dürüst seçim yapılamazlığının teminatı olacak
YSK.
Bu oyunu oynanabilir hale
getirmeden seçimleri düşünmemek gerekir. Bu mümkün olabilir mi, bilmiyoruz,
çünkü iktidar yanlısı YSK ve yapacağı her türlü kanunsuzluğa destek çıkan bir
iktidar var.
MHP
ile bütünleşme?
Peki bütün bu yaşadıklarımızın
nedeni olan şimdiki Cumhurbaşkanı, 2019’da “Başkan” seçilebilir mi?
MHP ile kurulan ittifakın
kendilerine büyük bir çoğunlukla evet getireceğini düşünüyorlardı. Fakat daha seçim
öncesi yaptıkları anketlerde sonucun hiç de umdukları gibi kolay çıkmayacağını
gördüler.
Bazı değerlendirmelere göre,
Saray danışmanları bu nedenle “federasyon” laflarını, Kürtlerin bir kısım
oylarını çekmek için ağızlarında gevelediler.
Fakat karşılarında tam
anlamıyla bir demokratik direniş cephesi
buldular.
AKP’nin önünde, 2019’da yüzde
50’i aşabilmesi için bence tek yol var: MHP’nin hükümet ve devlet içindeki
entegrasyonunu tamamlamak. Bir bütünleşme. Tasfiye edilen eski müttefikleri
FETÖ’cüler yerine MHP’li kadrolar. Zaten bir çok yerde şimdiden varlar ve
yükseldiler.
2,5
yılda başarabilirler mi?
Bu bütünleştirmenin amacı,
Hayır’cı MHP seçmen kitlesini geri çağırabilmek. Bunu Referandum öncesi
başaramadılar. Şimdi önlerinde 2,5 yıl var..
MHP içi ve dışı muhalefetin
nasıl yeniden bir diriliş yaşayacağı ve Hayırcı kitleyi, bu iktidar bütünleştirmesinden
nasıl koruyacağı sorusu, Saray’ın politikasını etkileyecektir.
Görünen o ki, muhalefetin
MHP’de yönetimi ele geçirmesi çok zor. Gerçi Mart 2018’de Kongreler var, ama
iktidar her türlü yargıyı devreye sokarak, Bahçeli’nin iktidarda kalmasını sağlayacaktır.
Bahçeli’nin Saraya mesafe koyma olasılığı var mı? Yüzde 99 artık yok. Ama bu
Bahçeli!?
Devleti
MHP’leştirme
Bahçeli MHP’nin seçimlerle iktidara
gelme –ortaklıkla da olsa– şansını sıfır görüyor. İnşa ettiği tek adamlık
rejimiyle, tarihe önemle geçmeyi gerçekten hakketmiştir. Bunu mu istemiştir?
Yoksa, Saray ile bu ortalık- koalisyon sayesinde, devletin MHP’lileşmesinin kendi tarihi misyonlarıyla örtüşmesinin
yol haritasını mı çizmiştir? “Bizim için seçimden çok Devlet önemli” mi?
Geniş bir kadrolaşma olanağına
kavuşarak, kitlesine “iktidarsa gerçekten
iktidardayız, devletteyiz ve yönetiyoruz, daha ne istiyorsunuz” demesi
mümkündür, ama artık Hayırcı MHP’li kitle için bu yeterli olur mu, bilinmez.
Yeni
bir MHP’li genç kitle var
Çünkü bir yandan da özellikle
büyük kentlerde artık yeni bir MHP’li genç kitle büyümektedir! Düşünceleri
farklılaşmaktadır! Bunlardan bir kısmıyla Referandum sürecinde karşılaştık ve
sohbet ettik! Bunların Saray’ın mahsenlerine oy deposu olarak entegrasyonu çok
zor ve önemli ölçüde olanaksız olabilir. Bu yeni kitleyi “Osmancılık oyunu” ile çekmesi zor.
Bu noktada MHP’deki, yönetimden
bile çok daha güçlü harekete, yani Akşener ve arkadaşlarına önemli bir şans doğuyor.
Daha kentli ve daha demokratik bir milliyetçiliği inşa etmek. Bunun sosyal zemini
giderek artıyor. Ve bu hareket, AKP içindeki, CHP’ye gitmeyecek bir takım
seçmeni de çekebilir.
Önümüzdeki 2,5 yıl içinde, bir
yandan Saray’ın MHP ile bütünleşebilme becerisi ile Akşener ve arkadaşlarının
vakit kaybetmeden yeni bir MHP milliyetçiliğini inşa girişimi başarısı, 2019
bakan seçimini etkileyecektir.
2019 Başkanlık seçiminin bir koalisyon seçimi karakterinde
olması kaçınılmazdır.
Muhalefet
inşası
RTE’nin bugüne kadarki iç ve
dışta düşman yaratma politikası ve toplumdaki geri duygu ve düşüncelere
seslenerek bir çoğunluk bulma olasılığının giderek azalacağını düşünüyorum veya
varsayıyorum.
Sosyolojik olarak, kentleşme
ile dünya ile en azından çağdaşlık temelinde bir ittifakın adım adım ağırlık
kazanacağı umut edilebilir.
RTE’nin bugüne kadarki
söylemlerinin bir geleceğini görmemek gerekir. Yeni bir politika inşa etme
kapasiteleri var mı? Düşüncelerinde idamı kendi seçmenini çoğaltıcı bir umut
olarak görenlerden bahsediyoruz.
Buna karşılık, bir muhalefet
koalisyonunun daha güçlenerek gelişimi, kaçınılmaz olabilir.
Umut, mücadele ve gelecek için
her zaman vardır.
Bu açıdan, 2,5 yıllık sürece,
muhalefet açısından bakacağım..
30 Nisan 2017 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder