Şüphesiz kalbi solda atan bir
insanım, ama 2019 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “sol” bir aday istemiyorum.
Önce buradan gireyim. Herkes kimliğini bir kenara bırakacak ve
Adayım, büyük kitleleri çekecek
“evet bu adam yapabilir, arkasında
duralım” dedirtecek, HAYIR’ın tüm oylarının yanı sıra, dahası AKP’den de
ikircikli ve giderek kopacak yüzde 10 kadar oyu da alabilecek namuslu bir demokrat..
Bu kez Hayır değil, Evet
diyeceğimiz bir “program adamı”..
Kitlelerin “görevlendireceği” bir kişi.
Neyle?
Türkiye’yi “demokratlaştırma programı” ile..
Ülkenin acil meselesi bu
iktidarın ve liderinin, ülkeyi giderek daha da otokratik ve daha da karanlık
bir geleceğe sürüklemesine dur diyecek bir program.
Programın ana ekseninde,
“Cumhurbaşkanlığı Sistemi”ni, 2019- 2020’de ikinci bir referandumla iptal ettirmek var.
Bu kez buna Evet diyeceğiz!
Beni ne bir parti
ilgilendiriyor bunun için, ne partilerin programları ne de liderleri..
Demokrat
Türkiye
Hayır cephesinde duranların
hepsi demokrattı, tek adam rejimine karşı demokratik bir rejimi talep
ediyorlardı.
Değişen bir durum yok, 2019’da
da aynı kitle “Demokrat Türkiye” talebinin ardında duracaktır.
Partiler bir kesimin
çıkarlarını temsil eder. Zaten Parti
adı da oradan gelir.
Parti yok. Tüm partileri –AKP
dahil– ilgilendirecek, hepimizin en temel gereksinimi olan demokrasi talebinin
ardında duracak tek bir millet var. Kadını, kızı, genci, erkeği, yaşlısı ile.
Fransa nasıl yüzde 23’ün ardında toplanıp Marine le Pen’i Elize Sarayı’na
çıkartmayacaksa.. Bir milletin çoğunluğu duruşu, davranışı sergileyecekse..
Aynen öyle..
Demokrat bir Cumhuriyet için.
Hepsi bu kadar.
Demokrat, dürüst ve namuslu
aday yemin edecek millet karşısında..
Programı derhal yürürlüğe
koyacağına... tek adama verilen anayasal hakları kullanmayacağına..
Ülkenin
en büyük töreni ve bayramı olacak bu yemin
Ve ardından kolları
sıvayacağız.
Belki, ana ilkeleri belli, bir
Demokrat Anayasa bile Milletin önüne konabilir...
Büyük bir düşünüz yoksa,
umudunuz da yok demektir.
O zaman baskıyı, ezilmeyi, savaşlar
içinde ölüp erimeyi tercih ediyoruz demektir.
***
Herkes, tüm partiler
yenilenerek ve güven vererek bu sürece girmeliler.
İyi, hoş olabilirsin, ama yeter,
yeni bir dönem başlayacak artık, tüm vitrinlerin tozu alınmalı...
Sloganların da.
Mesela ekonomi ve bölüşüm,
yüzde 1 için değil yüzde 99 için..
Yurtta ve dünyada barış, insanlık ve gelecek
işin büyük işbirliği, ülke çıkarlarını savunarak eşit ilişkiler programına
dönüş..
Gibi..
***
2,5 yıl içinde daha çok şeyler
yaşayabiliriz şüphesiz.
Ama ne yaşayacağız diye
bekleyemez kimse..
Alternatif bir ülke, yenilikçi
bir gelecek için..
Bu ülkenin, bu milletin
demokrasiyi başarabileceğini göstermek için buna şiddetle ihtiyacımız var.
Böyle bir Tersine Referandum, 70 yıllık köhnemişliğin tozunu atar, başarısızlığın
üstesinden gelir, yeniden bir ülke inşa heyecanını yolunu açar..
Cumhuriyet de yaşar..
Demokrasi de..
Bu millet de..
Tüm fertleriyle birlikte..
***
Çok mu erken oldu? Hayır çok
zaman yok..
2 Mayıs 2017 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder