Güzel bir akşam geçirdiniz..
Dostlarınıza, yakınlarınıza, arkadaşlarınıza mutluluklar dilediniz en azından..
sesler gidip geldi.. kulaklarınızda hoş bir seda yankılanıp durdu iki de bir..
İçten.. yürekten.. umutla, istekle.. art
niyetsiz.
Mutlu
yıllar, her şey gönlünce olsun bu yıl.. sağlıklı,
huzurlu, hepimize, ülkemize, dünyaya..
Yalın bir dilek, sanki tek kişinin
ağzından veya göksel bir gönderi gibi düştü aşağı ve kulaktan kulağa,
mesajlarla, görüntülerle, ışık hızıyla yerküreyi dolaştı, sardı sarmaladı her
şeyi.
Mutlu
yıllar!
Sağlık,
esenlik diliyorum, her şey gönlünüzce olsun, bütün dilekleriniz gerçekleşsin..
Başka
yaşam mı var?
9 milyar mı olduk bu küre üzerinde..
Varsayın ki evrende başka bir akıllı yaratık yok..
Tüm olasılıkların sadece insanı yaratmaya
elverişli bir küre üzerinde milyar olasılıklar hesabıyla doğdu herkes..
Kutlanması gereken esas olaydır bu.
Aksi kanıtlanıncaya kadar, milyarlarca
yıldız, galaksi, gezegen... arasında sadece, adına dünya dediğimiz bu
Yerküre’de yaşam var ve insanlar var ve hayvanlar var ve bitkiler.. bin bir
çeşit bir yaşam.
Cennet.
Ve siz doğmuşsunuz bu cennete ve bizler
ve 9 milyar insan.
Ama en büyük doğum günü Yerküre’ye
aittir. Önce yerküre doğdu ve milyarlarca yıl sonra yaşam ve bizler..
Kutsanması gereken büyük doğum gününü unutuyoruz. O varsa bizler de varız! Yeryüzü Günü!
Biz doğum günlerimizi kutluyoruz.
Şüphesiz ki kutlanmaya değecek bir olay..
Şöyle “senei devriyeleri” ise daha büyük
bir coşkuyla kutluyoruz.
Neden
bu coşku yılbaşlarında?
Sakın, bu dünyanın sözde en akıllı
yaratığı insanoğlunun, bugüne kadar tüm yaşamların içine ettiğini düşünerek, artık bu son olsun, sonraki yıllar, gelecek
asla böyle olmasın, her şey güzel olsun ve yaşamın tüm bireylerine mutluluklar
versin, duygu-düşünce ve dileğinin doruk yaptığı bir fırsat kapısı bulduğu-
olduğu için mi?
Arka planda yaşamın kutsanması, pür neşe
ile yüksek dozda dışa vurumu mu saat 24?
Geçmişe bir lanet okuma mı yoksa?
Büyük sesle geçmişe kahrol diye
seslenemediğimiz için, yeni geleni süsleyip püsleyip donatıp güzelliklerle, hoş
geldin mi diyoruz.
Veya gelecek
asla geçmiş gibi olmasın haykırışı içinde miyiz..
***
Dün gece tüm dünyada mutlu yıllar dilekleri rekor
bir paylaşım kırdı.
Bu, umudun paylaşımı idi..
Her yıl dönümlerinde olduğu gibi.
Bunun büyüsü dolanıp duracak evreni;
varsayın ki tüm kötülükleri, tüm alçaklıkları, tüm karanlıkları, tüm ilkel
yönetimleri- siyasetleri ve figürlerini aşıp, kırıp geçecek ve Kaf Dağının
ardında saklı yeni cesur ve güzel dünyanın kapılarını açacak.
9 milyar insanın aynı atomik saniye
içinde mutlu yıllar haykırışının yaratacağı toplam enerjinin nelere
kadir olduğunu bilmiyoruz.
Denemeye var mıyız?
Hey insan!
Dün geceki dileklerimizi hiç unutmayın!
Dünyada bir alçaklıklar düzeni içinde
yaşadığımızı, birbirimizden kopartıldığımızı, gücümüzün tekile indirildiğini,
tüm bunların milyarların sesinin saniye içinde birleşip büyük bir güç patlaması
yaparak kötülüklerin tümünü silip süpürmesini engellendiğini..
..hiç unutmayın.
Hey insan!
Demirparmakların ardında,
içeride-dışarıda, dağda-ovada, denizde her neredeysen..
Umutsuzluk ve karamsarlık da,
kötülüklerin bir parçasıdır.
İyiliklerin güzelliklerin düşmanıdır.
Hiç
unutma ve ortak ses için o büyük günü hayal et..
1 Ocak 2017 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder