Durmadan karşımıza getirdikleri şu
gerekçelere bakar mısınız:
“Halk
böyle istiyor..”..
“Halkın
kültüründe bunlar var, ne yapalım...”
“Toplumda
bunlar yaşanıyor, yok mu sayacağız..” Vb vb.
Toplum içinde hemen her türlü ilkel
yaşama, anlayışa, düşünceye, töreye, geleneğe ilişkin anlayışlar, davranış
biçimlerini adeta kutsayan, sahiplenen ve bunları üstelik meşrulaştırarak yasal
statüye kavuşturmaya çalışan bir iktidar ve partisi var önümüzde!
Kadının aşağılanması, alınıp satılması,
eve kapatılması, örttürülmesi, erken evlendirilmesi, kız çocuklarına karşı tüm
erkek egemen ilkellikler.. tecavüz, her türlü istismar ve töre olsun olmasın
cinayetler.. bunların tümü çağdaş toplumlarda görülmeyen, ama alabildiğine ve
amansızca savaşılan konular.
Tüm ilkellikler yaşıyor
Bizde hepsi bol miktarda var. Çünkü
Türkiye demokratik devrimini tamamlayamadı. Toplumda geçmişin her türlü
ekonomik-sosyal tortusu, bazen ciddi ölçülerde yaşıyor. Genç Cumhuriyet,
köktenci –radikal– devrimleriyle, Osmanlının Cahiliye toplum yapısından çağdaş
topluma geçiş için tüm devrimleri birbiri peşi sıra gerçekleştirdi.
Ama toplumların çağdaşlaşması, hele bir
Cahil toplum yapısından bilgili ve çağdaş toplum yapısına geçmek, kolay
olmuyor. Devrimleri sürekli canlı tutmanız ve kesintisiz çağdaşlığa yürümeniz
halinde bile, ben diyeyim 10 kuşağın
değişmesi gerekiyor.
Çağdaşlık, düzenli bir kültürel değişimin
yanı sıra, bu değişimin sağlıklı gelişen bir ekonomik yapı ve refah ile
desteklenmesi gelişebilir ve toplumda yaşayan ilkel tortular, töreler bu
şekilde bertaraf edilebilir.
Türkiye’de
her türlü ilkellik var. Ve bunları besleyen ekonomik ilkellik (geniş
yoksulluk) dahil.
Kaç bin yıl öncesinin yaşam ve alışkanlık
tortuları canlı canlı sürüyor ülkemizde?
Kaç “kültür” tabakası, üst üste yaşıyor?
Tıpkı mesela Troya’da 8 kültürel toplum kalıntısı gibi..
Sosyologlar
arkeolojik kazı yapmalı
Arkeologlar bunu yapıyor da, bugünün
toplum bilimcileri, bugün yaşayan toplumda neden “arkeolojik tabakalaşmayı”, geçmişin tüm farklı ilkel yaşam
biçimlerini ortaya çıkartacak çalışmalar yapmıyorlar? Ben mi soyunayım buna?!
AKP iktidarı tümüyle bu ilkel töre
kalıntılarını sahipleniyor. Ve bu ilkelliğin üzerinden ticaret ve siyaset
yapıyor. Yanlış anlaşılmasın, geçmişin tortuları şu veya bu ölçüde, en “modern”
veya “modern kılıklı” katmanlarda da var, yaşıyor ve iktidara onay veriyor.
Tüm bu ilkelliklere sahip çıkan bu
iktidarla mı çağdaşlığa yürüyecek bu ülke!
İdam
isteği de ilkelliğin dışavurumu
İdam isteği de bunlardan biri aslında:
ABD ve idamın olduğu diğer ülkeleri örnek göstermelerine bakmayın; ama adeta
esiri oldukları, belki de daha doğrusu halkın esir etmek istedikleri dinci
ideolojinin kısasa kısasını savunuyorlar.
Bakın, saati Suudi Arabistan’a göre
sabitlediler. Orada kelleler uçuruluyor. Afganistan, Bangladeş, Birleşik Arap
Emirlikleri, Endonezya, Kırgızistan, Kuveyt, Libya, Lübnan, Malezya, Mısır,
Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Suriye, Somali, Sudan, Ürdün, Yemen, İran, Irak,
Bahreyn, Cezayir, Fas, Tunus.. adeta tüm İslam ülkelerinde idam var.
Herhalde şöyle düşünüyorlar: bizim
neyimiz eksik? İslam ülkesi değil miyiz? O halde idam da olmalı!
Adamlarına
idam isteriz diye bağırtıyorlar
İdam
hangi koşullarda yeniden gündeme geldi: Ülkeyi sürükledikleri
iç savaş, dışta savaş, kamplaşma, yoksulluğun sürmesi, cinayetlerin artması,
milletin kin ve öfkesinin siyasal söylemlerle bilenmesi ve arkasından da
millete çözüm olarak dayatılan “bu işi
ancak idamla çözeriz” aldatıcılığı.
Liderlik ilkelliği dayatmakta olmaz.
Toplumda böyle bir niyet ortaya çıksa bile, bunun ilkellik olduğunu söyleyince
şıp diye idam isteyen sesler kesilir.
Ama bu konu şöyle işliyor: Meydanlarda
toplantılarda iktidar adamlarına idam
diye bağırtılıyor, sonra lider de çıkıyor bunu halkın isteği olarak ilan
ediyor. Birbirini besleyen bir girdap içinde toplum sözde idam istiyor!
Türkiye bir ilkellik sarmalı içinde, bu
sadece idam istemekle kalsa!
22 Kasım 2016 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder