SAYFALAR

15 Kasım 2016 Salı

Çağdaş Yaşam’a bir anda 18 keman


Cumhuriyet’e gönül desteği için gelmişlerdi. Özlem Yüzak’ın odasında geçmiş olsuna gelen Çağdaş Yaşam’ın Genel Merkez yönetiminden Nihal Kızıl ve arkadaşları da vardı. Sohbette Nihal hanım son çalışmalarını anlattı, Eğitim Evleri’nde yeni bir proje başlatmışlardı ve çocuklar için 18 kemana ihtiyaçları vardı. Tanesi 700 TL’nin üzerindeydi.

Güldehen yaa öyle mi dedi, “biz ne yapabiliriz?” Basir ithalatçı bir tanıdığını aradı, tanesi 300 TL’nin altında alınabilirdi. Anında bir haberleşme ağı kuruldu, en yakın çevreden 18 tanıdık birer keman üstlendi. 5.günde Çağdaş Yaşamı Destekleme  Derneği’ne 18  keman teslim edilmişti. Oradan da kemanlar 5 ayrı bölgeye gönderildi. Şimdi hiç tanımadığımız, ama bizim çocuklarımızdan bazıları, yaylarını keman üzerinde gezdirerek ilk gıygıylarla tanışacak.
Çağdaş Yaşam’ın keman projesine dokunmakla, anında çocuklara dokunuldu.
Cumartesi günü İzmir’deydik. İzmir Çağdaş Yaşam Destekleme Derneği kuruluşunun 23.yılında, burs verdiği, ve geleceklerini kurmalarına yardımcı olduğu gençlerden bazıları ve projelerine katkı verenlerle birlikte etkileyici bir gece düzenledi.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeydik. Kısa konuşmalar, etkileyici korolar, gençlerin sanat gösterileri, bir gönül beraberliği içinde akıp giden gece.. Ve Orhan Aydın’ın kısa ve etkileyici gösterisi.. Çağdaş’ın İzmir Şubesi Başkanı Gönül Kaya “dokunulan” binlerce öğrenciye ve destek verenlere selam gönderdi.
Bir günde 18 kemanı örgütleyenler gibi, yüzbinler var.
Birlikte yaşamanın ve toplumsal örgütlenmenin temeli dayanışmadır. Toplumu geliştirecek, iyiye güzel doğru yöneltecek güçlü dokunuşlar için büyük katkılar ve destekler ortaya koymak zorundayız.
İyi, güzel ve doğru, toplumda kendiliğinden büyümüyor, gelişmiyor.. Bunu güçlü bir akıma dönüştürmek için iyi güzel ve doğru olan her şeyin altının çabalanması, havalandırılması, gübrelenmesi serpilip gelişmesi için emek verilmesi gerekiyor. Ne yazık ki bu böyle.
Cumhuriyet için de.. Özgürlük için de.. Demokrasi için de bu böyle.. 

Bırakırsan, toplumu ayrık otları kaplar

İyinin, güzelin, doğrunun... demokrasinin, özgürlüğün, hukukun, adaletin peşini bırakırsan, sağlam kazıklara bağlamazsan, bir de bakmışsın ki toplumun her kesimini ayrık otlak sarmış.
Tepeden tırnağa, devletten siyaseti ve kitlelere kadar, her yeri.
Bugün yaşadığımız özetle budur.
İnsana ve topluma dokunmak...
Atatürk, yetenekli, iyi eğitilmiş bir insan ordusu ile bir ülkenin ayakta kalabileceğini ve güçlü bir ülke inşa edilebileceğini görmüştü. Genç Cumhuriyetin kurucularının hayatları bu mücadele ile geçti.
 Cumhuriyetin en büyük hasletlerinde biri, belki de başlıcası, kadınlara dokunarak onları toplum sahnesine çıkarması ve özgürleşmesini sağlamasıdır.
Bugün toplumun her kesiminde kadınlar yönetici konumdadır.
Ve kazandıkları hakları ve konumları kaybetmemek için var güçleriyle savaşıyorlar. Sadece kendileri için değil. Tüm toplum için.
Türkan Saylan’ın arkadaşlarının mücadelelerine bakıyorum.

Hepsine şapka çıkartıyorum, önlerinde sevgiyle eğilerek.
13 Kasım 2016 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder