Cumhuriyet’e gönül desteği için
gelmişlerdi. Özlem Yüzak’ın odasında
geçmiş olsuna gelen Çağdaş Yaşam’ın Genel Merkez yönetiminden Nihal Kızıl ve arkadaşları da vardı.
Sohbette Nihal hanım son çalışmalarını anlattı, Eğitim Evleri’nde yeni bir proje başlatmışlardı ve çocuklar için 18
kemana ihtiyaçları vardı. Tanesi 700 TL’nin üzerindeydi.
Güldehen yaa öyle mi
dedi, “biz ne yapabiliriz?” Basir ithalatçı bir tanıdığını aradı,
tanesi 300 TL’nin altında alınabilirdi. Anında bir haberleşme ağı kuruldu, en
yakın çevreden 18 tanıdık birer keman üstlendi. 5.günde Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği’ne 18 keman teslim
edilmişti. Oradan da kemanlar 5 ayrı bölgeye gönderildi. Şimdi hiç
tanımadığımız, ama bizim çocuklarımızdan bazıları, yaylarını keman üzerinde
gezdirerek ilk gıygıylarla tanışacak.
Çağdaş Yaşam’ın keman projesine
dokunmakla, anında çocuklara dokunuldu.
Cumartesi günü İzmir’deydik. İzmir Çağdaş
Yaşam Destekleme Derneği kuruluşunun 23.yılında, burs verdiği, ve geleceklerini
kurmalarına yardımcı olduğu gençlerden bazıları ve projelerine katkı verenlerle
birlikte etkileyici bir gece düzenledi.
Ahmed
Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeydik. Kısa konuşmalar, etkileyici korolar,
gençlerin sanat gösterileri, bir gönül beraberliği içinde akıp giden gece.. Ve Orhan Aydın’ın kısa ve etkileyici
gösterisi.. Çağdaş’ın İzmir Şubesi Başkanı Gönül
Kaya “dokunulan” binlerce öğrenciye ve destek verenlere selam gönderdi.
Bir günde 18 kemanı örgütleyenler gibi,
yüzbinler var.
Birlikte yaşamanın ve toplumsal
örgütlenmenin temeli dayanışmadır. Toplumu geliştirecek, iyiye güzel doğru
yöneltecek güçlü dokunuşlar için büyük katkılar ve destekler ortaya koymak
zorundayız.
İyi,
güzel ve doğru, toplumda kendiliğinden büyümüyor, gelişmiyor.. Bunu güçlü
bir akıma dönüştürmek için iyi güzel ve doğru olan her şeyin altının
çabalanması, havalandırılması, gübrelenmesi serpilip gelişmesi için emek
verilmesi gerekiyor. Ne yazık ki bu böyle.
Cumhuriyet için de.. Özgürlük için de..
Demokrasi için de bu böyle..
Bırakırsan,
toplumu ayrık otları kaplar
İyinin, güzelin, doğrunun...
demokrasinin, özgürlüğün, hukukun, adaletin peşini bırakırsan, sağlam kazıklara
bağlamazsan, bir de bakmışsın ki toplumun her kesimini ayrık otlak sarmış.
Tepeden tırnağa, devletten siyaseti ve
kitlelere kadar, her yeri.
Bugün yaşadığımız özetle budur.
İnsana ve topluma dokunmak...
Atatürk, yetenekli, iyi eğitilmiş bir
insan ordusu ile bir ülkenin ayakta kalabileceğini ve güçlü bir ülke inşa
edilebileceğini görmüştü. Genç Cumhuriyetin kurucularının hayatları bu mücadele
ile geçti.
Cumhuriyetin en büyük hasletlerinde biri,
belki de başlıcası, kadınlara dokunarak onları toplum sahnesine çıkarması ve
özgürleşmesini sağlamasıdır.
Bugün toplumun her kesiminde kadınlar
yönetici konumdadır.
Ve kazandıkları hakları ve konumları
kaybetmemek için var güçleriyle savaşıyorlar. Sadece kendileri için değil. Tüm
toplum için.
Türkan
Saylan’ın
arkadaşlarının mücadelelerine bakıyorum.
Hepsine şapka çıkartıyorum, önlerinde
sevgiyle eğilerek.
13 Kasım 2016 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder