Reşat
Petek isimli AKP milletvekili Meclis’de
FETÖ’ye araştıracak komisyonda AKP’yi temsil edecek. Kendileri eski bir
savcıdır, sonra da avukat. Silivri davaları üzerine TV’lerde yapılan açık
oturumları anımsıyor musunuz? Petek devamlı konuktu. Bir de yanında yine emekli
Yargıtay Başsavcısı Ahmet Gündel
vardı.
Onlarla birlikte epey oldum. Kapıştım da!
Cemaatin iddianamalerinin yılmaz savunucularıydı. FETÖ
savcılarının, yargıçlarının arkasındaydılar. Ama nasıl! Hukukçu kimlikleri
ardında, bu iddianamelerin ne kadar doğru, mahkemelerin kararlarının ne kadar
haklı, darbe iddialarının ne kadar gerçek olduğunu savunup durdular, yıllarca.
Hangisi AKP’li hangisi FETÖ’cü ayırmak mümkün değildi!
Yapışık ikizler gibiydiler.. Sonra AKP ile Cemaat birbirine girince iki ayrı
kampa düştüler! Biri yine ortalıkta, ama diğeri ekranlardan düştü.
Gündel’in
ve kendisinin yakasına yapışır mı?
Petek, Meclis Komisyonu’nda Cemaatin terör
faaliyetlerini araştıracakmış.
Peki, Cemaat yargısını, davalarını savunan
ekranlardaki ve gazetelerdeki Petek’i de araştırır mı dersiniz? “İş ortağı”
Ahmet Gündel’in yakasına yapışır mı, “gel
buraya bakiim seni gidi FETÖ’cü” diye..
Peki Zaman gazetesine şu demeci veren kendisinin
yakasına yapışır mı:
“Bazı medya organlarında bir süreden beri 'F
tipi' tabirini görüyorduk. Dillerindeki baklanın planlı bir şekilde piyasaya
sürüldüğü şimdi anlaşılıyor. Millet olarak çok daha uyanık olmak zorundayız.” (2009)
Rüşvet
operasyonuna 2 hafta kala
Çok mu eski tarih? O zaman Aralık 2013’e bakalım
(17-25 yolsuzluk operasyonuna iki hafta kala, Star’da):
“Petek, Fethullah Gülen Hocaefendi ve AK Parti’yi
beraber hedef alan yapıların, AK Parti’nin bu süreçten güçlenerek çıktığını
görünce bu kez Cemaat ve AK Parti’yi birbirine düşürmeye çalıştığını söyledi.” (Odatv bir
seçki yapmış okuyun)
Zamanım olsa da, tv’de savunduklarını tefrika
etsek..
Ne yapacağız şimdi? O zaman zatiâlileri FETÖ’cü müydü
acaba? Durumu görünce kamp mı değiştirdi? Yoksa o zaman yapışık ikizlerin AKP
sözcüsü müydü, doğrusu bilemem. Bunu ortaya çıkartmak polisin, savcının,
AKP’nin işi. Ama ödüllendirilip milletvekili yapıldığına göre!
Hepsi
FETÖ’cü olacaktı
Bu örneği niye verdim? İktidar ortaklıklarının nasıl
son ana kadar sürdüğünü anlatmak için. Zaten 2012-21013 tarihli yazılarıma
bakarsanız, FETÖ AKP’yi bir “kabul parti” olarak kullandığını, içini AKP’den
adım adım boşalttığını, iktidarı ele geçirince de zaten bir siyasi partiye
sahip olduğunu ne kadar çok yazmışım görürsünüz.
Aralarında en önemli engel RTE idi.
İktidar koltuğuna Gülen mi yoksa RTE mi oturacaktı..
Zaten F.G’nin AKP ile bir derdi yoktu ve hiç olmadı. Çünkü
partinin içini epey ele geçirmişti. Eminim, hem ondan hem bundan görünenlerin
tümü, sülalesi, RTE devrilseydi FETÖ’cü olacaktı. Şüphesi olan var mı? ŞT
dahil!
RTE
ittifakı bozmazdı!
Siyasal analiz olarak söylüyorum: RTE, Gülen ile
ittifakını bozmazdı.
Paşa paşa ülkeyi dönüştürüp dururlardı.
Arkalarında ABD ve AB, karşılarında durulmaz müthiş bir
ikili olurlardı.
Her ikisinin de sermaye desteği tamamdı.
Paraları bol..
TÜSİAD’ı da dönüştürürlerdi. TUSKON falan, tam bir
Cemaat istilası vardı sermayenin üzerinde!
Doğan Medya vb de dayanamazdı.
Bugün bunların hiç birini de yazamazdık.
Sen sağ ben selâmet.
RTE
ittifakı ne zaman bozdu?
Gerçekten FETÖ’nün bir ittifak değil, koltuğunu,
liderliği ve AKP’yi istediğini net olarak gördüğünde..
RTE şu tek seçenekle karşı karşıya kaldı: koltuğumu liderliğimi korumak ve AKP’yi elde
tutmak için FETÖ’nün kökünü kazımalıyım, tek çare bu!..
Buna kesin ne zaman karar verdi?
Ay ne kadar çok şey şey var?
Ayrıca “RTE/AKP
ittifaksız ayakta duramaz” tezinin gerekçesini de yazacağım.
23 Ağustos 2016 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder