MHP’de üst düzeyde değişim isteniyor yıllardır. Geçmişte de Bahçeli’ye
karşı adaylar çıkmıştı, ama sonra defterleri dürüldü.
Ancak artık gelinen noktada,
Bahçeli’nin, partisindeki değişimi durduramayacak ve engelleyemeyecek bir
noktaya geldiği görülüyor.
Bahçeli, sözde keskin bir iktidar
ve Erdoğan aleyhtarı, ama tüm can alıcı karar ve uygulamalarda ise Erdoğan ve
AKP’nin kurtarıcısı rolündeydi.
RTE’yi zaferin kapısını
açtı
7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra iktidar olmamak, hükümet kurmamak
konusundaki kesin ve keskin tutumuyla, Erdoğan’ın sandık sonuçlarını adeta
tekmeleyerek1 Kasım seçimlerine gitme stratejisinin kapısını açan adam.
RTE bu kapıdan içeri girdi ve 1 Kasım’da, kaybetiği tüm oyları geri
alarak seçimi kazandı.
Bu anlamda, büyük bir yenilgi alan RTE’yi yeniden diriltti..
Herkes 1 Haziran- 1 Kasım seçimlerini “RTE nin dahiyane iktidarı geri
kazanma stratejisi” olarak görüyor.
Bu stratejinin hayata geçmesinde ve sonuçta başarı kazanmasında, RTE’nin
adeta gizli ortağı Bahçeli’nin, muhalefetin
hükümet kurmaması için gösterdiği büyük gayreti anımsayan yok.
AKP’nin seçimi kazanması bu sayede gerçekleşti..
CHP’nin gel sen başbakan ol, ikimiz hükümet kuralım önerisini bile ne yani bana ahlaksız bir rüşvet mi teklif
ediyorsun diye, karşı saldırıya dönüştürme başarısını gösteren lider.
Adeta gizli anlaşma var
gibi
RTE ile Bahçeli arasında, yüzyüze değil ama devletin gizli
derinliklerinde kotarılan bir “anlaşma” var gibi..
Bu söylediğim doğru olabilir mi, bilemem. Ama Bahçeli’nin uyguladığı polıtikaların
RTE lehine sonuçları, böyle bir kurgu yapılmasına olanak veriyor.
Bu kurguyu reddedebilirsiniz, o zaman geride beceriksiz ve adeta
partisinin aleyhine sonuçlar üreten bir politik liderin varlığı üzerinde durmak
zorundasınız.
Her iki koşulda da, MHP’nin yeni bir liderliğe, reel politik uygulamaya
kavuşmak zorunda olduğu sonucu çıkar.
Yani iktidardan düşen AKP’yi yeniden iktidar yayan bir “muhalif parti”
lideri!
MHP seçmeni iki arada
bir derede
Bahçeli döneminin MHP seçmeninin de, bir AKP’ye bir MHP’ye kayması,
partisinin bu politikasından etkilendiğini gösteriyor.
AKP liderliği her zaman PKK ve Kürt kartını seçimlerde oynayarak, MHP
seçmenini partisine çekme, 2011 seçimleri öncesi görüldüğü gibi seks kasetleri
şantajlarıyla MHP’yi çökertme, Meclis dışına itme politikası izlemektedir.
Kürt meselesi MHP’nin en yumuşak karnıdır.
Bahçeli, RTE’ye Nusaybini yerle
bir et, taş üzerinde taş bırakma diye seslenerek de, Türkiye’yi daha büyük
çıkmazlara itecek adeta bir çökertme politikasını öne sürmüştür.
Eğer, bu durumun yaratıcısı olan AKP iktidarının savaş politikasını, bir
kaç doz katmerleştirecek öneriyle, AKP’ya kayan MHP oylarını geri alabileceğini
sanıyorsa, yine yanlış bir politika ile daha karşı karşıyayız.
Yeni liderlik MHP’yi
yükseltir..
Şimdi çok sayıda lider adayı ortalıkta. MHP mahkeme kararıyla seçimlere
gidecek gibi. Meral Akşener şimdilik
MHP’lilerin kalbinde yatan lider mi, doğrusu bilmiyorum.
Ama bu kadar adayla seçimlere gitmek MHP’yi yeniden eski politikaya
teslim etmek anlamına gelir mi gelmez mi..
Eğer hukuki sorunlar geride bırakılır ve bir şekilde Başkanlık
seçimlerine varılırsa, bir uzlaşma sağlanabileceğini düşünebiliriz.
MHP bugünkü kimliğine, AKP’den memnuniyetsizliği, hoşnut olmayan seçmeni
katar ve AKP dışında ustaca yeni bir sağın yükselişini gerçekleştirebilirse,
Türkiye kazanır..
AKP medyasının ve
iktidar çevrelerinin, böyle bir olasılık karşısında feryat figan etmeye
başlamaları ve Bahçeli’ye sarılmaları yukarıdaki tezleri tümüyle doğrular
nitelikte görülüyor.
MHP’yi izleyin…
12 Nisan 2016 Salı / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder