SAYFALAR

15 Temmuz 2015 Çarşamba

CHP de AKP de koalisyona eğilimli


Yine döndük yüksek siyasete, bir sari hastalık gibi bu, oysa değişik gündem planlamıştım!.. Ama okurun gözü ne oluyor’da! Dün ilk koalisyon görüşmesi yapıldı. Partiler bu kez dolaysız görüş aldılar verdiler. Bunlar şüphesiz ham görüşler. Daha önce bilinen tutumların birbirine iletilmesi.. ne kadar bunların içine girildi.. Koalisyon görüşmeleri sürerken şüphesiz ki partiler “müktesebat” üzerinde arka planda çalışmalarını sürdürecekler.. Olabilecekler, olamayacaklar...
Önce şu saptamayı yapalım: CHP koalisyon kurma eğiliminde.
Tabii bu kayıtsız şartsız değil. Tereddütler var, kaygılar ve güven eksikliği var. Koalisyonun CHP’ye ne getirip götüreceği, ne süreli olabileceği, erken seçimin gündeme gelip gelmeyeceği, halka verdiği sözlerden ne kadarını ne derece gerçekleştirebileceği.. bütün bunları hesap edecekler ve kararlarını verecekler. Bunlar birinci derecede partiyi ilgilendiren noktalar.
Koalisyona girip de itibar ve puan kaybedecek bir durumda kalırlarsa.. öncelikle parti yönetiminin düşünmesi gereken bir açıdır. Puan kaybederler, yönetim düşer vb.

Bir de Türkiye’yi ilgilendiren açı var!
Parti dışındaki insanlar için bu açı daha çok ilgi alanımızda olmalı diye düşünüyorum: CHP- AKP koalisyonu Türkiye’ye ne kazandırır? CHP’nin koalisyona girmekle ülkeye kazandıracakları ile, yaşadığımız karanlıklardan ne kadar sıyrılabileceğimizle ilgilensek?
Daha önceki bir yazımda belirtmiştim: partiler birer araç, iyi şeyler yapabilmeleri için. Partiler birer “kedi”, ortalıkta dolaşan onlarca “fare”yi yakalayabilmek için..
Örneğin rejimin taşları daha çok yerli yerine oturtulabilir, “parlamenter sistem” daha iyi çalışabilir mi? Anayasal hak ve özgürlükler gerçekten hayat bulur mu? Seçim barajı düşürülür mü? Hukuk işletilebilir, yargı siyasal güdümden kurtulabilir mi?
Böyle bir koalisyonun bile, parlamenter ve anayasal demokrasiyi tam işletebileceğini düşünmeyin. Türkiye’de bu hiç bir zaman olmamıştır, ki bir adımda olsun. Ama o yöne doğru güçlü bir adımın atılmasına tanık olabilir miyiz?
Millet sadaka yerine sosyal devletin kanatları altına alınabilir ve siyasal partilerin sadakalarla avlandıkları bir alan olmaktan çıkartılabilir mi?
Dış politika konusuna hiç değinmiyorum, burada bir dönüşüm, gördüğüm kadar en kolay gerçekleştirilecek. AKP şimdiden, dün kol kanat gerdiği IŞİD’e karşı operasyona başladı.. Mesele, Esad’ın bundan sonra hedef alınmamasının nasıl sağlanacağına gelir dayanır.
***
Eğer bir koalisyon olursa iki büyük parti arasında, Türkiye bütün bu alanlarda ileri adımlar atabilecekse diye düşünelim..
Bir de şu soruyu tartışalım: Yine bütün yukarıdaki ihtiyaçlar açısından, AKP- MHP koalisyonu mu, yoksa AKP- CHP koalisyonu mu..
Boğulacak mıyız, yoksa biraz nefes alacak mıyız...

Ekonomide kara delik var mı, Şeffaflık aramalı
CHP ilk görüşmeye ağırlıklı olarak “ekonomik kurmayları” ile girdi.
Bunun anlamı şu: ekonomiye önem ve ağırlık veriyoruz.
Soru: ekonomi ne durumda? Acaba ortalıkta dolaşan devletin resmi sayıları, ekonominin gerçek fotoğrafını mı yansıtıyor? Bu görünüşte “aldatıcı”, saklanan bir durum var mı? Yoksa fotoğrafın arka planındaki ekonomi daha kötü bir durumda mı?
Bunun şiddetle bilinmeye ihtiyaç var.
Koalisyona girersin, zaten zor bir ekonomiye ortak olduğunu bilirsin, ama gelmekte olan felakete ortak olduğunu bilmezsin..
Böyle bir durum var mı yok mu.. Yok yok, bir zamanlar İmar Bankası’nda Uzanlar gibi bir “çifte hesap/kasa” tutulduğunu söylemiyorum. Yok daha neler! Ama devlet bankaları ne durumda mesela?
Bir ayda 9 milyar dolar “kara para”nın girdiği (kaynağı açıklanamayan kalem) bir ülkede, bilinmeyen ekonomik şeyler var demektir de.. Kastim bu!

Bence AKP de CHP de birbiriyle koalisyona sıcak. CHP kesinlikle “bozucu” olmayacak, sonuna kadar iyi niyet gösterecek, söylemlerinden bu görülüyor.
--14 Temmuz 2015 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder