CBT
Gündem Sayı 1471, 29 Mayıs 2015
CHP’nin
“Merkez Türkiye” Projesi
Coğrafi
konumumuz için: Askeri Strateji, yerine Ekonomi Strateji
Türkiye’nin Allahın belası stratejik
coğrafi konumu 1950’den beri ülkemize sadece felaketler getirdi. Bu ne demek
diyorsunuz. Kısaca söyleyeyim: batının askeri karakolu olarak bize hep askeri
savaş stratejilerinin bir parçası, ileri cephesi rolü biçildi... Geçen yıllarda
bu konuyu Cumhuriyet’te bir makale konusu yapmıştım. Bu “askeri strateji”
ülkeyi, siyasi iktidarları ve Ordu’yu esir aldı ve ülke sadece bu stratejiye
göre yönetildi.. Bu yazdıklarım,
ülkemizin 70 yıllık hikayesinin özüdür.
Sonucu
şudur:
Ülkenin içine edildi, Atatürk döneminin büyük ve bağımsız ekonomi hamlesi sona
erdirildi, demokrasi gelişmedi, ikinci ve üçüncü sınıf bir ülke durumunda
kaldık, toplum durmadan askeri siyasi muhafazakar politikaların esiri oldu,
Amerikanın-Batının oyun planlarının parçası olduk, askeri darbeler birbirini
izledi, din siyasetin kılıcı yapıldı, üniversiteler sıradanlığı aşamadı, entelektüel aydın gücü gelişemedi,
gelişenler de bütün bu siyasetlerin bir parçası oldular, küçük bir entelektüel
merkez sesini duyuramadı, merkez sağ siyasi partiler çıkarlarının peşinde
koştu, yoksulluk ve cehalet aşılamadı..
Bütün bunların sonucu olarak başımıza RTE
gibi bir Muktedir için geniş oyun alanı yaratıldı.
***
Evet coğrafyamız mükemmel, Anadolu
medeniyetler beşiği, üç tarafımız deniz, uygarlıklar ortasındayız, ama heyhat
berbat durumdayız, her bakımdan.. Bugün ayakta durabiliyorsak bir parça,
Cumhuriyet’in yetiştirdiği ve hala tam olarak yıkılamayan laik eğitim ve çağdaş
ilkelerle yetiştirilmeye çalışılan insan gücümüzledir. Genç Cumhuriyetin
çağdaşlığa ulaşma anlayışı, AKP’yi desteklemeyen kitlelerce yaşıyor ve
yaşatılıyor.
***
Cumhuriyet Halk Partisi, ilk kez, bize
biçilen kahrolası “askeri stratejik rol, ve askeri güç olarak kal” rezilliğini
aşacak bir bakışı gündeme taşıyor “Merkez Türkiye” önerisiyle.
Askeri stratejik ülke kavramı yerine
ekonomik stratejik ülke kavramını tartışmaya açıyor aslında; bu bakış, CHP’nin
önerisinde olmamasına rağmen! Ama Türkiye açısından bir keskin bir değişiklik
gündeme gelmiştir.
***
“Merkez Ülke” için lojistik stratejik
veya benzeri düşünceler farklı yapılarda olmasına rağmen, CHP dışında, bu
ülkenin bir avuç seçkin aydını tarafından sık sık gündeme getirilmekte ve
tartışılmaktadır. CHP’nin bu önerisi açıklanmadan önce Ankara’da yapılan
21.yüzyıl toplantısında, lojistiğin önemi tartışıldı. Arkadaşımız Aykut Göker bugünkü yazısında bunu
anlatıyor.
Türkiye’nin bir avuç uzman insanı, pek
çok platformda (İSO-KATEK dahil!) onyıllardır ileri teknoloji,
teknoloji/inovasyon havzaları, Bilim vea ARGE, ekonrominin bu temellerde
yeniden şekillendirilmesi konularını tartıştı durdu. Artık öyle bir noktaya
geldik ki, ekonominin aklı başına yeni gelen odakları, bir süredir,
“teknolojik-inovatif-ARGE tabanlı bir ekonomiye geçemediğimiz sürece, Türkiye
ekonomisinin bir adım daha ileri gitmesi mümkün değil, yapısal reform olmalı”
görüşünde birleşmiş durumda.
Sürekli dışarıdan teknoloji, sermaye
ithalatına bağlı bir ekonomi ancak periyodik krizler üretir (cari acık, sürekli
tüketim ekonomisine bağımlılık, tasarruf edememe vb)..
AKP’nin önceki hükümetlerden hiç bir
farkı yoktur ve sadece krizdeki batıdan kaçan büyük paraların ülkeye akmasını,
tüketim cenneti yaratmak için kullanmıştır ve bugün de batmıştır.
“İleri
teknoloji üretimine geçmek” bugün de seçimlerde AKP’nin kullandığı
vaadlerden biridir. Ama bu büyük bir palavradır, 13 yıldır iktidardalar ve yaptıkları
hiç bir şey yoktur. Bu “serbest piyasa ekonomisi” ile gerçekleşebilecek bir
olay değildir.
***
Evet, CHP bir tartışma palatformu açtı..
Plan kabadır, çeşitli yönleriyle inceltilmesi, gerçekleştirilebilecek konuma
getirilmesi gerekir..
Önemli olan bu projeyi Türkiye’nin ulusal
projesi haline getirmektir.
***
Daha yazılacak çok şey var, bu
dergimizdeki tartışma için bir başlangıç olsun..
Gelecek Cuma yeniden birlite olmak
umuduyla..
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder