Size
bugün meydanlar ile RTE arasındaki derin ilişkiyi anlatacağım.
Beni
meydanlardan hiç kimse koparıp alamaz... Buna benzer bir sözle meydan okudu
Cumhurbaşkanı, herkese, sisteme, siyasetçilere, yasal kurumlara... NDoğrudan
anayasal suç işlediğini biliyor, ama diyor ki, açın Anayasayı, o makamda yaptıklarımdan dolayı sorumsuzum hakkımda
dava açılamaz..
1) Neredeyse herkes tirtir.. Aman kazayla bişi yaparım korkusu
içinde... AKP içinde, üç dönem barajına takıp saf dışı bıraktığı bazılarından
hukuk mukuk gibi sesler çıkıyor, gür bir ses yok.. Çoğu, siyaseten yıkılıp
gitse beklentisi içinde..
2) Evet vatan hainliği dışında bir
suçlama yönetilemez.. Soru: O makamdayken diyelim ki bir cinayet işledi.. Veya
başka bir suç. Soruşturulamaz mı.. Peki, Cumhurbaşkanlığı yeminini bozdu..
Anayasayı çiğniyor ayan beyan ve hakkında dava açılamıyor.. Kenan Evren’in
dokunulmazlığı elbisesi içinde dolaşan, parlamenter düzene darbe yapan, sistemi
askıya alan bir kişiden bahsediyoruz.
3) Kimse meydanlarda
konuşmaktan alıkoyamaz, derken kendi yükseliş öyküsünü anlatıyor aslında. Çünkü
kendisi meydanlarda doğdu, sosyal medyada şu düşüncemi paylaşmıştım geçenlerde:
Gidişi de meydanlardan olacak. Bakacak çevresindeki en yakın halkadan, ayran
hayranlarından başka kimse kalmamış.
4) Meydanlarda attığı nutuklar, siyaset
palavraları, ecdat, din, iman çağırışları, dünya lideri şovları, meydan
okumalar... Büyük bir karmaşa ve curcuna ile kitleleri dinleten ve kendisini
izleten bir lider. Ama sanmayın ki bu
kuru kuruya bir izleme, kuyruğa takılma! En basitinden: RTE’ye eşlik eden özellikle AVM’ler var 310’u
geçmiş sayıları. Ve hanehalkının 2014’te 155 milyar dolara yükselen borçları..
(2002: 4 milyar $) Sanmayın ki millet borçlu olduğu için kızgın, büyük çoğunluk
için tersi sözkonusu: Geçmişte asla uzanamayacağı kadar borçlanabildiği için
memnun! AVM’ler, konutlar borç paralar ve hepsinin yanında da cami-mescit-dua
odaları!
5)
Meydanların ona ne güç verdiğini, en uç noktasındaki bir yorumla anımsatalım:
“tanrısal güç”, bazı soytarılar peygamberlik
bile atfediyor. Bilmemneyinin nesi olayım’dan
tutun, neler neler..
6) Şüphesiz ki RTE ile meydanlar
arasındaki ilişki derin bir aşka benziyor. RTE oradan besleniyor. Orası ne,
sandık! Sandık ile RTE arasındaki güç ilişkisi, RTE’yi tepede tutuyor.
7) RTE meydanlardan aldığı iktidar gücü
ile, en önemlisi şu, kendi partisini susta durdurtuyor.
Kimse ses çıkartamıyor. Sadece, yolcu olacaklar, arada sırada konuşuyor..
8) Bu
kadar kalsa iyi: Partisindeki yetkili iradelere herşeyi kabul ettiriyor.
Politikaları değiştirtiyor. Atamaları yaptırtıyor. Ses yok.. Tek adam tek
emir.. Kurum yok, hükümet yok, Başbakan yok, uzmanlar yok, kimse yok.. Veya
herkes, RTE’nin emir ve talimatlarını yerine getirmek için var.
9) Yandaşlar
en küçük falso veremez. Gazetecilerine bakıyorum, yıllar boyu
televizyonlarda, köşelerinde dokunulmaz kıldıkları kişi tarafından, tek bir
falso verdiklerinde üstleri çiziliyor. Hemen ve derhal. Uçaklara alınmıyor. Ya
hayat boyu tam bir borazan olacaksın, ya da yol olacaksın
9) Meydanlardan aldığı güç, RTE’yi
“devlet de, yasa da, anayasada benim”, yapıyor; anayasa ile istediği gibi oynar
kılıyor.
Daha ne sayayım, “Beni meydanlardan alamazsınız”ın ardındaki gerçekler bunlardır. Meydan yoksa, RTE’nin gücü yarılanır,
ufalanır ve ellerinden kayar gider.. Ama eninde sonunda da başına gelecek
olan budur. Bu kadar basit bir mekanizmadır bu..
BAYRAM: 19 Mayıs
Gençlik Bayramı kutlu olsun. Varoluşumuza ilk adım, Samsun’a çıkıştır. Milli
Kurtuluş Savaşı’nda şehit olanlar sayesinde bizler yaşıyoruz. Hepsine derin,
unutulmaz, asla ödenmeyecek borcumuz var.
KİTAP: Usta gazeteci
ve yazar, benim de Günaydın’da Genel Yayın Yönetmenim Rahmi Turan’ın Yakacaklar Ülkeyi isimli kitabı, bu
iktidarın başına indirdiği Tokmak’ların en iyilerinden bir kısmını içeriyor.
Sözcü’de yazan Rahmi Turan, sözü etkili kullanır ve dumanı kaldırdığını
görürsünüz. Halkın anlayacağı dille yazar. Azdır, özdür ama güçlüdür.
Nesneldir. İktidarın somut söz ve eylemlerini açar da açar.. Kitap, Tekin Yayınları’ndan
çıktı.
---18 Mayıs 2015 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder