Bu son yazım, siz okuduğunuzda Moskova
yolunda olacağım; bir haftalık geziden sonra umarım buluşuruz yeniden. Siz
seçim sonuçlarını merak edip durun, ben seçim sonrasına ilişkin kuşkular ve
olabilecekler üzerine düşünüyorum. Olumsuz senaryo olarak, güçlü bir kaosun
gırdabına sürüklenebilir ülke. Seçim sonucu ne olursa olsun.
Her durumda, iktidarın mümkün olan en çok
oyu kaybetmesi, Türkiye için en hayırlısı olacaktır. Koalisyon, hiç bu kadar ülke için hayırlı bir seçenek olarak ortaya
çıkmamıştı. Bu nedenle, iktidarın pespaye medyası vargücüyle ve gece gündüz
koalisyonların ne kadar kötü olduğunu, CHP’nin bu ülkeye ne kadar kötülük yaptığını,
HDP üzerinden AKP’yi yıkmak için çalışıldığını, CHP-MHP ve HDP koalisyonunun
kurulacağını, akıl almaz yalan dolanla anlatıyor.
Aslında bu cehennemi yalanlar, iktidarın
bıçak üzerinde durduğunu gördüğünün de işareti sayılabilir. Hayırlara vesile olsun!
Kendilerini ezeli ve ebedi iktidar sananlar, yeni Türkiye masalının ve Beştepe
iktidarının sona erebileceği derin korkusu içinde kıvranıyor.
Peki seçim sonrası kaosa yol açabilecek
durumlar neler olabilir?
7 Kaos
Durumu
1)
Sandıklarda hile: Ankara ve Üsküdar yerel seçimlerindeki derin şaibe,
hırsızlık vb durumları örtbas edildi ve itirazlar yerelde tıkandı kaldı. Ama bu
kez, genel seçimlerde saptanabilecek veya devreye sokulabilecek büyük hileler,
Türkiye çapında infiale yol açacaktır. Şüphesiz iktidar “herşey hukuki”
diyecek, Yüksek Seçim Kurulu örgütleri eliyle haklı ve ciddi itirazlar
reddedilebilir ve sanki herşey yasalmış gibi gösterilebilir. Burada seçimlerde
sık görülen ufak tefek hilelerden değil, iktidar değişimini etkileyecek
sistemik olaylardan bahsediyorum.
Böyle bir durum, ülkeyi ciddi kaosa
sürükler.. Bu uzun süreli bir İktidar yüzlerce TOMA’sını ne günler için anam
babam kurban olsun diyenlere yaptırıyor? Umarım böyle bir durum asla ortaya
çıkmaz, çünkü sonucu bilinmeyen ve herşeye açık bir kaosun sonuçları yaşanır.
Sandıklar üzerinde muhalefetin ve sivil örgütlerin sıkı kontrolü, böyle bir
sonuçtan ülkemizi de iktidarı da koruyabilir.
2)
Ülkeyi yeniden seçimlere götürmek: Geçen yazımda da belirttiğim gibi,
Beştepe’nin zayıf veya azınlık bir AKP iktidarı durumunda, sürekli seçimleri
gündeme getirme manevrası da, müthiş istikrarsızlık yaratır. Beştepe’nin derdi,
ülkeyi hukuka uygun bir hükümete kavuşturmak değil, bugüne kadarki düzenini
sürdürebileceği bir hükümettir.
3)
Savaş olasılığı: Seçim sonrasında olağanüstü durum yaratmak için Suriye bir
savaş meselesi yapılabilir. Yeni seçimlere böyle bir atmosfer ardından
gidilebilir.
4) AKP
çoğunluk iktidarı: Şüphesiz ki bu olasılık zayıf değil. Ancak, Beştepe ve
hükümetin, Türkiye’yi, sahiplendikleri yüksek yargının, devletin tüm
organlarının, polisin, MİT’in tam kontrolünde ülkeyi yönetmeyi ağırlaştırarak
ve daha derin bir totaliterlik baskısı altında sürdürmeleri de, ülkeyi giderek
patlayacak bir kazana dönüştürebilir.
Demokrasiye, parlamenter düzenin,
anayasanın kurallarına göre değil, giderek artacak Beştepe’nin sorumsuz ve
keyfi yönetimi, kesinlikle yönetilemez
bir ülke durumu ortaya çıkartacaktır. Sürdürdülebilir
bir iktidar olmayacaktır.
5)
Beştepe’nin
“Başkanlık Anayasası”nı dayatması ve
referandum koşullarının ortaya çıkması da, ülkeyi sürekli siyasi ve ekonomik
kriz koşullarında tutacaktır.
6) Ekonomik
Kriz: AKP iktidarı kurulsa da, ülkeyi saran ekonomik zorluklar ve kriz
koşulları, bütün bu siyasi çatışmalarla birleşince, yine yönetilemez bir ülke
ile karşılaşma olasılığımız büyüktür.
7) Beştepe
Krizi: Beştepe sorumsuz yönetimiyle, istediği Anayasayı geçiremediği
koşullarda bile, fiili başkanlık rolünü oynaması, başlıbaşına bir kriz konusu
olacaktır.
***
Kısaca “koalisyon olasılıkları” üzerinde de durursak: Daha önce yazdığım
gibi, en büyük olasılık MHP-AKP koalisyonu olur. Seçim biter çözüm süreci yeniden
başlar beklentisinin yanlış
çıkma olasılığı büyüktür. Bu süreç sona ermiş, veya Kürt Silahlı ve Siyasi
Hareketi’nin beklentileri sonuçsuz kalabilir.
Can
Dündar’ın
HDP’nin dışarıdan AKP’ye destek verme olasılığını izlenim olarak yazması, minik
bir kıyamet kopardı. Bazı yazarlar öyle
olsa bile bunu gündeme getirmenin zamanı mı, bu HDP’ye akacak oyları etkiler,
diye endişelendi. HDP’ye oy verecekler üç kağıda getirilerek değil bilerek
oylarını versinler. Nefretin büyüklüğü, endişelenseler bile insanlara HDP’ye oy
verdirecektir.
Zor günlere giriyoruz.
--25 Mayıs 2015 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder