CBT Gündem,
sayı 1461, 20 Mart 2015
İstanbul Üniversitesi’nde, eski rektör Yunus Söylet’in makamından adeta
kaçarak AKP’den milletvekilliğine soyunması ile, seçimler yapıldı. Hem de
YÖK’ün baskın anlamına gelebilecek alelacele kararıyla. Sanki YÖK, muhalefete
örgütlenme ve toparlanma zamanı vermemek gibi bir düşünceyle hareket etmiş gibi.
Yunus Söylet’in yardımcılarından, Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü’nden Mahmut Ak, YÖK’çe
getirildiği Rektör Vekili olarak seçimlere katıldı. Belli ki YÖK ve hükümetin
tercihi olarak... Zaten Cumhurbaşkanlığı makamı, hiç birini tanımadığını
farzetsek bile, iki adaydan birinin imam hatip mezun olduğunu gördüğü an,
tercihini ondan yana yapacağı açıktır. AKP iktidarının tercihi yıllarca böyle
oldu.
Önceki rektörlük seçiminde de aday olan Raşit Tükel ve arkadaşları sürenin çok
kısa olmasına rağmen hızlı davrandılar ve gerçekten başarılı bir sonuç elde
ettiler. Bu kez oylarda öyle büyük bölünme olmadı, Akademia Tükel’in çevresinde
toplandı ve 1202 oy ile (Mahmut Ak 908) sandıktan çıkan rektör adayı oldu!
***
Biliyorsunuz, 6 aday aldıkları oy sayılarıyla YÖK’e
bildiriliyor.
YÖK bunlardan üçünü kendi tercihinee göre sıralayarak
Cumhurbaşkanlığına bildiriyor.
Bu sıralamayı yaparken, kim en çok oyu almış kim en az
oy almış pek dikkate almıyor. Kafasına göre, siyasi ve ideolojik tercihlerine,
tabii en önemlisi listeyi göndereceği makamın isteğine göre bir sıralama
yapıyor. En alttakini en üste çıkartabiliyor. En çok oyu alanı ikinci üçüncü
sıraya koyabiliyor. Ama genellikle Cumhurbakanına, ilk sıradakini
atayabileceği, “anlaşmalı” temiz bir
liste gönderiyor.
Temiz dedik de, aslında hak hukuk ve sandık
bakımından, böyle hazırlanmış bir listeye temiz demek yakışmaz, kirli bir liste
demek daha uygun düşer.
Rektör atama yasası ne yazık ki böyle hazırlanmış. Ulan
demiş hazırlayanlar, ya en çok oyu alan rektör adayı bizim
adamımız değilse, bizi desteklemiyorsa, üniversitelerdeki o kötü adamlar
kafalarına göre bir isme en çok oyu verirlerse ne ederiz… Biz mutlaka kendi
seçeceğimiz birisini rektör atamalıyız. En çok oyu almış falan filan, bırakalım
bu masalı da, yasa bize istediğimizi atama yetkisi versin…
Anlıyorsunuz değil mi..
Rektör atama sürecinin, demokratik bir anlayışla,
seçim yapmanın anlamı ve ruhu ile, sandıktan çıkan kişiye ve onu seçen kitleye
saygıyla ilgisi yok.
Akademia’nın iradesiyle, tercihi ile, isteği ile
ilgisi yok.
“Sandıktan çıkan” atanmadığı sürece, sandık bir
numara.. oy, seçim numara, seçmen iradesi numara..
İşin kötü rengi, rektör atama yasasından başlıyor,
YÖK’ün tercihleriyle devam ediyor, ve atamayı yapan makam ile noktalanıyor.
***
Hadi rektör seçimi yasası rezil.. O zaman YÖK bu
yasaya değil, akadamik tercihlere uyma basiretini göstermeli.. Hadi diyelim YÖK
uymadı, bu kez devletin en tepesindeki kişi, adil davranmalı, o diline
yapıştırdığı sandıktan çıkan irade kavramının ruhuna sadık kalmalı ve kim
sandıktan çıktıysa onu atamalı..
***
Böyle olacağını ummalıyız, istemeliyiz.. Bunun için
diretmeli ve direnmeliyiz..
Bugüne kadar, sandıktan çıkan, ama
kendi adamları olmayan kimi atadılar, sorusunu yöneltiyorsunuz. Evet bir örneği yok, ama
örneği yok diye, bu durumu kanıksayamayız, kabul etmemeliyiz.. aksi tutumların
hepsini reddetmeliyiz.
Oyları sandık dışı numaralar ile çaldırmayın. Sonuna
kadar takipçisi olmalı atılan oyların. Eğer Tükel’i atamazlarsa, Academia ne
yapacağını biliyor mu, bilmiyorum.
***
Ben bu komedi durumu değiştirmek ve üniversitenin
iradesinin oylanmasını sağlamanın tek yolu olarak, rektörlük seçimlerini güçlü
bir şekilde, Akademia’nın çoğunluk oylarıyla boykot etmenin en yararlı eylem
biçimi olduğunu yazıp çizdim.
Akademia’nın katılmadığı bir rektörlük seçimi
sonuçlarının ne kadar komik ve gülünç bir duruma düşeceğini görüyorum… Üzerinde
ciddi hukuki yazıların yazılacağı ve uluslararası tartışma alanına taşınacağı
bir durum. Bir hak ve hukuk mücadelesi verilmeden, bu iktidardan hiç bir şey
alınamaz.
Umarım Tükel atanır..
H-DEĞERLERİNE GÖRE LİSTELER
Bilim insanlarının h yayın değerlerine göre yeni
listesini bloğuma yükledim. http://orhanbursali.blogspot.com.tr sayfasında sağ aşağıda SAYFALAR
segmenti altındaki iki ayrı başlıkta, h-15 ve üstü değere göre kadın
bilimcilerin ve h-20 değerine göre tüm bilimcilerin listesini görebilirsiniz. Mehmet Doğan ve Mustafa Soylak’ın emekleriyle hazırlanan listeler yıl sonunda
yeniden gözden geçirilecek ve yenilenecek.
***
Gelecek Cuma yeniden ve daha güzel bir dergide
buluşmak umuduyla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder