“AK Parti’nin bir büyüsü vardı.
Kitleler AK Parti’yi istikrarın sembolü olduğu için tercih ediyordu. Bu büyü
bozuluyor..” Abdülkadir Selvi, iktidarın en yakın
yazarı böyle diyor. Büyü vardıysa bozuldu, ama bu ne “büyü” idi, ne de dün
bozuldu.
Şimdi yaşanan bir kuvvetler çatışması.. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına çıkması ile
başladı. AKP seve seve Erdoğan’ı “yukarı
tekmeliyor” demiştik. Eğer “Erdoğan var,
AKP ve iktidar var. Erdoğan yok AKP ve iktidar yok”, biçimindeki denklem
doğruysa, bu AKP yok demek.
Erdoğan,
AKP üzerinde müthiş bir vesayet kurmuş durumda. Kendisi olmadan, parti ve hükümet ülkeyi yönetemez,
düşüncesinde. Siz ancak benim talimatlarımı
politikaya uygulayabilirsiniz, tavrını ise ne Davutoğlu ne diğerleri kabul
eder. Düşünüyorum da RTE’nin hükümet içindeki bir numaralı isimlerinden Yalçın Akdoğan, bu tartışmada nerede?
Yoksa o da, Erdoğan yoksa ben başbakan
yardımcılığı asla yapamam, mı diyor?
YETKİ GASPINA KARŞI DİRENİŞ
Hükümet, icra yetkisini, yasal ve
anayasal varlığını koruma peşinde. Erdoğan da bu yetkileri gaspın.. Erdoğan,
Başbakanlığı döneminde, bu ülkede siyasi, ticari, mali, kurullar, gazeteler ne
kadar “iktidar odağı” varsa hepsini
gaspetmeye çalıştı. Tek adamlık, böyle bir şey. Gasp’tan maksadım, tabii ki
nüfuzunu ve yönetimini kabul ettirmek.
Şimdiki mesele de bundan ibarettir. AKP
içinde Erdoğan’ı eleştiren herkes paralelci olarak nitelendirilecek. Şimdiden, Arınç payını aldı
Bütünleşik iktidar manzarası, AKP’yi
iktidarda tutan büyü müydü? Millet koalisyon hükümetlerinden bıktığı için mi,
AKP’yi iktidarda tuttu? Böyle sanmak, seçmenin efsunlarla, yıldız-kahve-
iskambil fal sonuçlarıyla iktidarı belirlediği sonucu ortaya çıkar.
Şüphesiz, iktidar çatışmasının ortaya
çıkması, seçmen zihninde belirli soru işaretleri oluşturur. Ama bu marjinaldir.
Esas, üstüste yığılan, AKP’nin çözemediği sorunlardır. Örneğin işsizlik
artıyor. Milli gelir 10 bin doların altına düşüyor, milletin cebine kolay borç
para giremiyor. Harcamalar daha da sınırlanacak. Borçlar giderek daha fazla
ödenemeyecek. Bozulan büyü varsa, bu
DARBE
BÜYÜSÜ DE BOZULDU
Şüphesiz Kürt Meselesi’nde “çözümün” yansımalarının, PKK tehditlerine hükümetin boyun eğer görüntüsünün de etkisi var.
Evet anneler çok az ağlıyor, ama bunun da etkisi azalıyor. Bu büyü de bence bozuldu.
Üstü
üste toplarsanız iktidarın ve AKP’nin toplumda yarattığı sıkıntıları, bir
yığıntı ile karşılaşırsınız. İktidarın tüm yolsuzlukları palalelcilerin darbe girişimi olarak sunduğu olayın da büyüsü
bozuluyor. Çünkü bütün protestolar size karşı bir darbe girişimi. Hala
öylesiniz.
Esas
büyü, AKP
oylarının yüzde 40 ve altlarına düştüğünün anketlerde görülmesiyle bozuldu. Yüzde
50 ve üzeri oy alacaklarına olan inançları bir yalanmış! Bozulan, Başkanlık
Sistemi ve RTE Anayasası büyüsüdür de.
Seçmen çoğunluğu buna olan inançsızlığını belli etmesiyle, bu büyüyü de bozdu.
Bir iktidar çöküntüsü ile karşı
karşıyayız. Planladıklarını yapamayacakları açık ve seçik, iktidar olup
olmayacaklarını bilemem.
İKTİDARDA
KUVVETLER SAVAŞI SÜRER Mİ?
Belki aralarında, yetki ve makama tecavüz edilmesin uzlaşması olur. Çünkü Seçimler
geldi. Halkın önünde bu çatışmayı sürdüreceklerini sanmam. Çatışma “yeraltına”
kayacak!
Dün demiştik ki, izlediğim Erdoğan,
gücünü öyle kolay kolay teslim etmez. Şimdi savaş, milletvekillerini belirlemeye kayacak. Erdoğancı mı, hükümetçi mi!? Burada Davutoğlu ve ekibini de yabana
atmayın. RTE, Parti içindeki etkisini ve gücünü, şüphesiz Parti Başkanı Davutoğlu’na
karşı kullanacak.
Daha şimdiden kimbilir ne kulisler
dönüyor, ne tetikçiler harekete geçiriliyor, en dedikodular yayılıyor. Bunların
yansımalarını görmeye başladık.
Milletvekillerini belirlemede Erdoğan
önemli ölçüde etkili olsa bile... Başkanlık
Anayasası’nın imkansızlığı ortaya çıkınca, Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasında
kuvvetler ayrılığı daha çok işlemeye başlayacak.
RTE’nin hükümet üzerindeki vesayeti
şüphesiz ki gerileyecek. Bu durum RTE’ci milletvekillerini de etkileyecek..
Perşembe yazısını bekleyin.
-- 23 Mart 2015 Pazartesi/ Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder