CBT Gündem, Sayı 1459, 6 Mart 2015
Evet bu üç başlığın
gündemi belirlediği toplantı için Seferihisar’daydım. Türkiye’nin Genç
Cumhuriyet’in dünya eğitim tarihine en büyük katkısı olan Köy Enstitüleri’nin 75. Kuruluş Yıldönümü ve Hasan-Ali Yücel’in ölümünün
53. Yılının anısına hazırlanmış, Seferihisar’ın ünlü çalışkan belediye
başkanı Tunç Soyer’in başlattığı Tohum-Takas Bayramı ile
birleştirilmişti. Üçü bir yerde! Köy enstitüleri, Hasan Ali Yücel ve tohum
takas.. zaten üçünü birbirinden ayırmak isteseniz başaramazsınız.
İşin arkasındaki
mimarlardan biri Prof. Kemal Kocabaş.
Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nin (YKKED) Başkanı. Bu olayı yaşatıyorlar
ve canlı tutuyorlar. Dergileri de var: Yeniden
İmece! Üç ayda bir güzel güzel yayınlıyorlar. Son sayısını elime tutuşturdular..
Kapağı: “Aydınlanma ışığı sönmedi”..
İçeride 2011’de ödül verdikleri büyük yazarımız Yaşar Kemal’in fotoğrafını görüyorum.. Dergide çok başarılı yazılar
var. Seferihisar’daki Çalıştay’ın adı: “Seçimlere Giderken Türkiye’de Eğitim, Bilim, Kültür ve Kırsal
Kalkınma Politikalarında Sorunlar ve Çözüm Önerileri”.
Sürprizlerle dolu oldu
benim için Çalıştay ve toplantı. Güzel aydınlık bir belediye salonu, dışarıdan
ışık alan. Hasan Ali Yücel belgeseli seyrettik. Belgeseli 1997’de yapan tarihçi
Prof. Zeki Arıkan’da oradaydı;
Arıkan, dergimizin yazarlarından, böyle hem belgeselini seyrettik hem tanıştık!
Tabii bir başka sürpriz Güzel Yücel’in
konuşması oldu. Hasan Ali’nin torunu, Can
Yücel’in deniz bilimci kızı! Özellikle babasını canlı canlı anlattı. Aile
içinden dinlemek çok farklı! Can Yücel, o isyancı ve her zaman muhalif insan ve
bir sokak çocuğu! Can Yücel şiiirleri her konuşmada adeta rehberlik etti
toplantıya, salonda doldu dışarıya taştı.. Ender rastlanan bir kalabalık vardı,
taa Muğla’dan gelenler oldu, o gün hepimiz Seferihisarlıydık, teşekkürler..
Tabii Kemal Kocabaş ve Tunç Soyer’in kısa ve özlü konuşmalarını dinledik.
Unutmadan: YKKED’nin bir de müzik grubu var, daha doğrusu ağırlıklı olarak
Mandolin grubu. Köy Enstitülerinin müzik ve mandolin geleneğini yaşatıyorlar.
Ayfer Kocabaş yönetiminde bir ziyafet çektiler bize.
Hıfzı Topuz, Ahmet İnam, Koray Çalışkan ve ben
“Seçimlere giderken 2015 Türkiyesi ve aydınlığı
aralamak” başlıklı oturumda konuşmalar yaptık. İlhan Cihaner bizi yönetti. Sonra “Kırsal bölge kalkınmasında köy enstitüleri, tarımsal üretim,
kooperatifçilik ve halk kültürü” panelinde, Tayfun Özkaya, Yakup Kepenek, Neptun Soyer, Özkan Yıldız’ın çok güzel konuşmalarını
dinledik, deneyimleri öğrendik. Ferdan
Çiftçi yönetti. Son panel “Köy enstitülerinin güncel karşılığı neydi? 2015
Türkiye’sinde Eğitim, Kültür ve Sanatta neler oluyor” idi ve burada Cengiz Bektaş’ı, Firdevs Gümüşoğlu’nu,
Alper Akçam’ı, Binnur Yeşilyaprak’ı dinledik. Serdar Kızık yönetti.
YERLİ
TOHUMU YAŞATACAĞIZ
Arada,
hemen arkada gerçekleştirilen belediyenin örgütlediği yerel tohumları yaşatma yaşatma amaçlı yerli tohumların parasız
takasına katıldık. Bu takasta alış veriş yok.
Veriyorsun alıyorsan veya vermeden alıyorsun (benim gibi!). Tohum takas
dernekleri Ege’nin çeşitli kentlerinde kurulmuş. Bu, bakanlığın yerli tohumu
yoketme ve yasaklama, İsrail ve Amerikan tohumlarını Türkiye’ye tarımcıya
dayatma politikasına karşı bir protesto hareketi olarak gelişti. Seferihisar
Belediyesi dördüncü kez .ubu bayramı düzenliyor! Belediye yüzlerce paket yerli
tohum dağıttı.. Can Yücel Tohum Merkezi baş roldeydi!
Tunç Soyer: “12 bin yıl boyunca dünyanın tahıl ambarı olmuş bu topraklarda, tarımı
bitirmeye çalışıyorlar. Tarımı dışa bağımlı hale getirmek ve sadece endüstriyel
boyutta yapılmasını istiyorlar.. Onun için gübreyi, samanı ithal eder hale
geldik. ‘Tarım, endüstriyel boyutta yapılmalı öyle köylünün çiftçinin yapacağı
iş değil’ diyorlar. Bu nedenle bir gecede 16 bin köyü kapatıverdiler. Bu
insanların kentte işsiz ordusuna katılması, gecekondu nüfusuna dahil olması,
köylünün toprağıyla kentlinin sofrasının kopması demek…Biz köylünün ve yerel
tohumun yaşaması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
***
İyi ki katıldım. Prof. Binnur Yeşilyaprak, yardımcı doçentken
yazıları CBT’de yayımlanıyordu, “Arifiye
Köy Enstitülü annemle Damla Söyleşiler” kitabını verdi. YKKED yayını olarak
çıktı. Canlı, resimler, konular, anılar..
Bir tarımbilimci olan Prof. Tayfun
Özkaya da, “Nasıl bir organik tarım?”
ve “Başka bir hayvancılık mümkün mü?”
kitaplarını hediye etti (Yeni İnsan yayınları).
İnsanlarımız, devrimcilerimiz, uzmanlarımız temelde harıl harıl
çalışıyor ve biz farkında olmadan, çevreleri bakımından dünyayı
değiştiriyorlar. Gördüğüm bu.. Cengiz Bektaş dahil!
Her birimiz birer karınca olmalıyız, herşey için, şikayet yok, çalışmaya
ve değiştirmeşe devam! Bunu gördüm ve zenginleştim! Yaşayın hepiniz!
***
Gelecek Cuma yeniden
birlikte olalım.. Unutmayın, Cuma mübarek bir gün, beyin besleme günü!
Köy Enstitülerini kapatan zihniyet aynen başımızda şu anda. “12 bin yıl boyunca dünyanın tahıl ambarı olmuş bu topraklarda, tarımı bitirmeye çalışıyorlar." Keşke katılabilseydim.
YanıtlaSil