SAYFALAR

31 Ocak 2015 Cumartesi

Bir Öncü’nün Ardından: REFİK ÜREYEN

Günden, CBT sayı 1454, 30 Ocak 2015


Önceki Çarşamba günü Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV)’nin öncülük ettiği, bir şükran-anma toplantısına katıldım. Refik Üreyen, ülkemizin teknoloji geliştirme konusunda öncülerinden biriydi ve bir süre önce hayata veda etmişti. Ülkemizin bu konuda uzman beyinlerini bir araya getiren toplantıda, Üreyen’in görüşlerini dile getiren bir de kitap yayınlandı. 
Panelde 7 kişi Üreyen üzerine anılarını, onun görüşlerini paylaştı. Mahmut Kiper, Cengiz Ultav, Atilla Dikbaş, Birgül Tantekin, İffet İyigün, Hakan Altınay, Yalçın Tanes’in özlü konuşmalarını izledik. Ben de anılarımı paylaştım.
Refik Beyi Arçelik ARGE müdürü olduğu sırada tanımıştım. Bu şirketin ARGE çalışmaları ilgimizi çekmişti. Koç’a ARGE’yi ısrarla getiren ve ARGE’yi kurumsallaştıran bir isimdi Üreyen. Mesela Almanlardan lisansla çamaşır makinesi vb üretiyordu.. Aldıkları lisans her zamanAlman şirketinin artık üretimini durdurdurduğu makinelere aitti. Yani mesela Arçelikin yurtdışına mal satıp rekabet edebilmesi mümkün edğildi..
Refik Üreyen ve arkadaşları, biz bunları burada üreteceğiz dediler. Bence devrim böyle başlar.. Aileyi ikna ettiler. ARÇELİK in bugun bir dünya markası olmasının ardında, Üreyen ve arkadaşlarının bu doğru ve aynı zamanda yurtsever tutumu yatar. Bayrağı göndere çektiler.
***
Refik beyle pek çok toplantıda beraber olduk. Arçelik’ten ayrıldıktan sonra bu kez ARGE konusunda ustalık dönemi bilgilerini, araştırmalarını, okumalarını yorum ve değerlendirmelerini, neler yapılması gerektiğini, paylaşıp durdu..
Üniversite- sanayi işbirliği mi, oradaydı.. MÜDEK’teydi.. (Mühendislik Dekanlığı Konseyi) İSO- KATEK’de (İstanbul Sanayi Odası’nın KALİTE VE TEKNOLOJİ İHTİSAS KURULU-şimdi gerek yok diye kaldırılan) Üreyen ile birlikte olduk yıllarca. Tabii TTGV’nin istanbul başkanlığını da yaptı. İnsanoğlu böyle, bence uzmanlığının tepe noktasında, bilgelik konumunda aramızdan ayrılıp gidiyor..
Toplantıda çok değerli gözlemler görüşler paylaşıldı. Özellikle Refik Beyin “ARGE ileriye gönderilen öncülerdir” sözü paylaşıldı. Bazı notlar.. https://twitter.com/T_T_G_V twitter adresinden (21 Ocak).
Cengiz Ultav: Herkesin lider kabul ettiği Refik Bey Arçelik’te ARGE’ye yön verdi ve daha önce yapılmayan çok şey yaptı. Refik bey kadar hızlı problem çözen insanlar çok azdır.. 
Yalçın Tanes: ARGE çok iyi elemanların girdiği bir yerdi, galiba biz onlara kıymetli oyuncaklar ve öğrendiklerini uygulama şansı verdik.. İyi elemanlarla beyaz eşya sektöründe rakiplerimize fark attık. ARGE'nin ekip işi olduğunu anladık.  Bizde ARGE'de birim yoktur, departman yoktur, müdür yoktur, ARGE ailesi denir, roller hiyerarşik değildi. 
İffet İyigün Meydanlı: "ARGE'nin girdisi de çıktısı da bilgidir. Bilgiyi üretecek ve toplayacak insanların doğru insanlar olması gerekiyor. Refik Bey'in sözü "doğru projeleri tanımladığınızda ve yaptığınızda ARGE riskli birşey değildir.
Mahmut Kiper: ARGE'cilerin öz güveni ne kadar yüksek olursa kurumların da özgüveni ve başarıları o kadar yüksek oluyor. 
Hakan Altınay: Kıymetli Refik Üreyen’e göre teknoloji “ben bu işi yapabilirim” dedirten, bilgi, beceri ve yeteneklerin tümüdürAltınay firmasının kapısını Refik beyin robot projesi teklifi araladı. Endüstriyel çalışmalarımızda motivasyon sağladılar... 
Atilla Dikbaş: Refik beyi Arı Teknokent kuruluş çalışmaları konusunda önemli bir lider olarak gördüm. 
Birgül Ersolmaz: Refik bey MÜDEK’in kurumsallaşması ve tüzel kişilik kazanmasını sağladı, MÜDEK’in tüm yapılanmasında öncü oldu.
***
Aykut Göker: 60’lı, 70’li yıllarda DPT’de, Devlet Yatırım Bankası’nda ve bir kısım iktisadî devlet teşebbüslerinde yer alan ve aklın gereğini yapan seçkin, yurtsever kadroların o dönemde uygulanan ‘ithal ikameci’ sanayi politikası çerçevesinde Türkiye’nin imalât yelpazesini genişletme, bir kısım yatırım mallarının Türkiye’de üretilmesini sağlama ve ülkedeki mühendislik yeteneğini yükseltme konusundaki çaba ve zorlamaları unutulamaz. Refik Üreyen kurulan o ittifakın yıldız isimlerindendi. 23 Ocak’ta o yıldız kaydı. Bundan sonra anılar dünyasından günümüz ve geleceğin yurtseverler kuşağına ışık saçmayı sürdürecek…
Kısacası, Üreyen’in tavsiyesi şu:
“Sanayi bugünün problemini üniversiteye, öğretim üyesine değil mühendise çözdürmelidir... Üniversitenin problem çözme yetisi ile mezun ettiği, zaman zaman sürekli eğitim vererek güncel tuttuğu mühendise... Sanayi [ancak] geleceğin ürün ve üretim yöntemleri konusundaki bilgi ve teknoloji açığına ilişkin sorunlarını üniversite ile paylaşmalı ve [çözüm için] 2-7 yıllık projeler oluşturmalı, bunun için kaynak ayırmalı... Üniversite sanayi işbirliğinde zaman, gelecekte başlar: Müşterinin sürekli değişen istekleri de göz önünde tutularak geleceğin ürünleri tarif edilir. Gereken yeni bilgi ve yeni teknolojiler belirlenir. Bugüne dönülerek araştırma program ve projelerinin tasarlanması ile sürer. Gelecekte, müşterinin istediği anda ürünün pazara sunulması [işbirliğindeki] zaman diliminin sonudur.(15.7. 2008, CBT Deneyimlerimizi Paylaşmak -3)
***
Arkadaşları, fikirdaşları ve meslektaşları Refik Üreyen’i çok güzel uğurladlıar 

böyle bir toplantıyla..
Şunu belirteyim: Ülkemizde Bilim ve Teknoloji, ARGE politikaları konsunda çok iyi gelişmiş bir topluluk var. Bunlardan üçü, Aykut Göker, Müfit Akyöz ve Ali Akurgal düzenli olarak dergimizde yazıyorlar..
Adam var da iktidar yok, siyaset ve siyasetçi yok.. Olanlarda da büyük düşünce yok..
***

Gelecek Cuma yeniden .birlikte olalım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder