“İkimiz de
yukarıdan atandık, bu nedenle birbirimize üstünlük taslamayalım, eşit
durumdayız.”
Medya üzerine
bugün de devam, ama konumuz iktidar medyası.. Güncel konu, Star ve Akşam
gazetelerinin –epeydir yeni– sahibi Ethem
Sancak’ın, gazetelerinin baş yöneticileri 3 kişinin işine son vermesi.
Biraz “kapının önüne konma” biçiminde olmuş.. Diğer gazetelere serpilmiş yandan
kalemler epey kıyamet koparıyor..
Bazı yandaş
kamemler meseleyi “işsiz kalan gazeteci” derekesine indirmiş.. Niye onlara
sahip çıkılmıyormuş.. Merak ettim, hükümet gazetelerinden yıllardır
yazar-gazeteci temizliği yapılırken neredeydi.. İşlerine son verilen kişiler,
gazetelerinde liberal denebilecek, hükümete yakın olsa da, ama doğrudan iktidar
şakşakçılığı yapmayan köşe yazarlarını bile temizlediler. Tek ses tek nefes...
AKP –sanki– iktidarda bir “komünist parti” ve bu gazeteler de partinin tek
sesli “pravda”ları..
Star ve Akşam’ı
yıllardır yöneten üç kişinin, gazetelerini birinci sayfadan son sayfaya ve
yazarlarına kadar, iktidarın vurucu gücü haline getirmedeki başarıları
gerçekten göz yaşartıcı düzeydeydi. Hemen her gelişmeyi veya her eleştiriyi,
tam tersini gösterecek kadar yüksek bir beceri düzeyine sahiptiler.
YANDAŞ
GAZETELERE TOPLUM ALIMLAR
Peki de, yaptıkları
gazetelerin satışı ne kadar sorusuna gelince, problem başlıyor.
Ertuğrul Özkök’un
yazısından öğrendiğime göre, Star Gazetesi’nin bayide tek tek gazete satışı 16
bin civarında.. Diğerleri de öyle. Oysa bu gazeteler, iktidarın şakşakçıları..
Günlük hayatları hükümet övmekle, muhalefete saldırmakla geçiyor..
Peki bayilerde
100 binin üzerinde görülen satış rakamlarının hikmeti nedir?
Onlar, toplu alımlar.. Kimler alıyor diye
sormayın.. Mesela AKP belediyelerinin, iktidara bağlı kurumların vb. başlıca
işlerinden biri, yandaş gazetelerin toplu alımı.. İki yıl kadar önce bir pazar
bir gezi için Kağıthane Belediyesine gitmiştik. Aaa baktık balya balya bu
gazeteler.. Efendim pazar olduğu için belediye kapalı, dağıtımları yapılamamış,
öyle duruyorlar. Ertesi günü çöpü boylayacaklar..
Yani özetle bu
arkadaşlar okurca alınmayan, satılmayan gazete yapıyorlar.. Ama afra tafraları
yerinde..
AKP’LE SEÇME: “GERÇEKLERİ BİLMEK BİZİM DE
HAKKIMIZ
Burada çok
ilginç bir durum ortaya çıkıyor. Yahu bu iktidar destekleyen milyonlarca kişi,
hiç bir gazete okumaz? Yoksa onlar için
en iyi gazete, Erdoğan’a, Davutoğlu’na, AKP’ye, Hükümet’e, iktidara toz
kondurmayan gazete değil mi? Yoksa iktidara oy veren milyonlar şöyle mi
düşünüyor: Tamam AKP’ye oy veriyoruz ama bizim de gerçekleri bilmek hakkımız var!
Veya, iktidara oy veriyoruz. Bir de gazetelerine para verip de mi okuyacağız...
AKP’li seçmen yığınları, büyük
çoğunluğu, ya hiç gazete okumuyor ya da okuyacaksa Hürriyet, Milliyet,
Habertürk okuyor.. tabii bir de, AKP’nin en önemli havuz gazetesi Sabah. Merak
ettiğim, bu gazetenin de okurlarının büyük çoğunluğu AKP’ye mi oy veriyor,
hatırı sayılar ölçüde okuru, alışkanlıkla okumayı sürdürüyor mu? Bir de şu: Sabah’ın
AKP cenahından toplum alımları ne kadar?
***
Dünkü yazımda,
iktidarın basın üzerinde uyguladığı sansürün 15 yöntemini yazmıştım.. Bunlardan
biri de, ihale ve iş verdiği iş adamlarını, yandaş gazetelerin hayatlarını
sürdürmeyi sağlamakla görevlendirmesi.. Star Medya Grubu (Gazete ve TV’leri
ile) kaç kez el değiştirdi.. Sırayla iş adamları medya grubuna ortak oldu,
bir-iki yol sonra görevi bir başka yandaş iş adamına devretti.. Şu sırada
uçaktayım, isimleri araştırıp yazamayacağım...
Ethem Sancak
bir kaç yıl önce bu görevini yerine
getirmiş, gerekli harcamaları yapmış ve hisseleri bir başka yandaş iş adamına
devretmişti.. Şimdi ikinci kez bu yükün altına girdi ve Star-Akşam grubunu
satın aldı.
Şöyle diyeyim:
Satışlara baktı ki yerlerde sürünüyor, toplum satın alımlarla gazeteler ayakta
duruyor duramıyor.. Harcamalar almış başını gitmiş. Bir ay önce hepsini konuyu
görüşmek için Sapanca’ya topladı, gazetelerin durumunu iyileştirmek için bir
arama konferansı düzenledi.. İki-üç gün kapandılar.. Kararlar aldılar (kesin
bilgi!). Tabii gazetelerin yöneticileri bundan hiç memnun kalmadı (kesin
bilgi).
ÇOK SATANLARI DA YANDAŞ YAPIP BATIRMAK
Şimdi bir soru
yöneltiyorum, içeriden bir haber: Bu gazetelerin en önemli yöneticisi, Ethem
Sancak’a şöyle dedi mi demedi mi: “İkimiz de yukarıdan atandık (RTE’ce..), bu
nedenle birbirimize üstünlük taslamayalım, eşit durumdayız.”
Sancak da,
satışlara baktı, hesaplara ve bu sözlere bakıp “kapı önüne koyma” işlemini mi
yaptı..
Bir de, bu
gazetelerde yazan bazılarının “günaha,
paraya bulaştık, battık..” itirafları var. Sancak toplum alım gazetelerinin patronu sıfatını kendine yediremiyor mu?
Bu işi bu kez “askerlik yapmak için’ üstlenmedim, mi diyor?
Sahi bu
gazeteler niye satışta başarısızlar?
RTE’nin, okurun
para vererek satın aldığı çok satışlı gazetelere olan durmak bilmeyen
saldırılarının ardında şu gerçek yatıyor demiştim bir yazımda: Hedefi onları da yandaş yaparak batırmak..
RTE için en iyi
gazete, satılmayan, okunmayan, ama
iktidarı öven gazetedir..
Öyle değil mi?!
-- 1 Aralık 2014 Pazartesi / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder