Önceki hafta
Cuma akşamı Habertürk’te Didem Arslan’ın
programında pek çok konunun yanısıra Osmanlıca da tartışıldı.. Tabii programın
başaktörü, bence, örneğin okullarda kızlı-erkekli eğitime karşı çıkan Eğitim
Bir Sen adlı sendikanın başkanı Ahmet
Gündoğdu idi. Ekrandan aktardığı ve ne
diyorsunuz diye bana da yönelttiği bir sözün yalan olduğunu, uydurduğunu
yazacağım. Böyle bir sözü İnönü’nün söylemesi olanağı yoktu, biz de duymadık bilmiyoruz ama araştıralım öyle söyleyelim, dedik.
Şimdi
gerçekler... Gündoğdu bu yalanı yaydığı için utanır mı bilmem ama hiç sanmam.
Gündoğdu, İsmet İnönü’nün hatıraları diye şunu okudu:
“Harf Devrimi’nin tek amacı, hatta en önemli amacı okuma-yazmanın
yaygınlaşmasını sağlamak değildir. Okuryazar oranının düşük oluşunun yegâne
sebebi alfabenin öğrenilmesinin zorluğu da değildi. Devrimin temel gayelerinden
biri, yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arabistan dünyasıyla bağları
koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller eski
yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazıyla çıkan eserleri de biz denetleyecektik.
Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğu için okunmayacak, dinin toplum
üzerindeki etkisi azalacaktı. İsmet İnönü. Hatıralar, Cilt 2, sayfa 223…” (*)
İnönü böyle
abuk sabuk şeyler söyleyebilir mi? Ama kaynağının sayfasına varıncaya kadar bir
yalanı verince herhalde inandırıcı oluyor. “Bizim
millet nasılsa açıp bakmaz (genellikle doğrudur!), biz de yuttururuz, doğrusunu bulsalar bile biz çoktaaan yalan gerçek
olarak kabul edilir..” Düşünceleri ve genel tutumları bu..
Tıpkı Camiler
üzerine söyledikleri yalan gibi. En tepeden en aşağı, kim varsa.. Din üzerine
yalan uydurdun mu, eh iki satırı araştıracak ve gerçek nedir soruşturacak oy deposu olarak görülen kitleler içinden
kaç kişi çıkar? Çıkanları hemen dinsiz
imansız der kafasına balyozu indirdiriz, diyen bir kaya yapısı dimdik
ayaktaysa bu ülkede!
Sayfalarda böyle bir zırvalık yok
Hatıraları
açtık, sayfanın öncesine sonrasına önüne arkasına ortasına baktık, böyle bir
cümle bulamadık.. s.223’te, uydurdukları metinle ilgisiz, İnönü’nün Harf
Devrimi ile ilgili görüşleri var.
Okurumuz Arıl Bircan, Gündoğdu’nun okuduğu
yalanın, İnönü’nün fotoğrafı ile birlikte internette dolaştığını bulup
gönderdi. Bu yalan metni internete Gündoğdu mu yükledi? Bilemem. Ama kendisine
benzer aynı ekolden insanlar bu yalanı yayarak, Gündoğdu gibilerin alıp
kullanmasını sağlıyorlar. Tabi akbaba gibi yalanın üzerine atlayarak.
Arıl Bircan
ayrıca İnönü Vakfı ile de yazışmış.. Sormuş soruşturmuş, sayfalar istetmiş,
bana da gönderdi. Ayrıca www.kesinbilgiyayalim.org/?p=43
başlıklı internet sitesinde de bu yalanı belgeleriyle ortaya kokuyor. O sayfada
neler yazdığını da.. s.223 tam metin olarak orada var. Ben kısaca bahsedeyim:
İnönü hatta
önceleri Harf Devrimi’ne itiraz bile
ediyor, Atatürk’ün kafasını karıştırıyor ve devrimi iki yıl ertelemesine bile
neden oluyor!
İnönü’nün değerlendirmesine
gelelim, şunları söyler:
“Türk
dilini ve kültürümüzü kurtardık”
“Harf
inkılabının bizde tesiri ve büyük faydası, kültür değişmesini
kolaylaştırmasıdır. İster istemez Arap kültüründen koptuk. Arap kültürünün ve
Arap dilinin tesiri hakkında, yeni nesiller bizim kadar fikir edinemezler. Bir
misal olarak söylemek isterim: Benim çocukluğumda kültür sahibi adamlar, Türk
dilinin kifayetsizliğinden, eksikliğinden meyus olarak bahsederlerdi ve bunun
için ‘cemiyet
içinde hem Türk diye bir millet olarak Araptan ayrılığı kaldırmalıydık, hem de
sağlam bir dile kavuşmak maksadıyla Arapça’yı kabul etmeliydik’, derlerdi.
“Anadolu’da ilk Türk devletini
kuranların hepsi Türk beyi olarak devlet başına geçmişler ve milli
hususiyetlerini muhafaza etmişlerdir. Sonra Osmanlılar devrinde, edebiyat
vesilesiyle dil ihtiyacı genişledikçe sanatı Arap dili üzerinde işlemek hevesi
milli kültürü zayıflatmıştır. Bizim devrimizde Latin harflerine geçmek Türk
dilini ve milli kültürünü kurtarmak için esaslı bir etken olmuştur..”
***
İşte bu kadar..
Gündoğdu gibilerin, Türklerin, din, dil, kültür, belki de hatta ırk olarak
Araplaşmasının Atatürk ve devrimleriyle önlenmesi “kanlarına” mı desem yoksa
inançlarına mı, dokunuyor olabilir. Ama Osmanlı da hiç bir zaman “araplaşmadı”,
ne dil ne kültür ne de din olarak. Türklerin dili ve kültürü, Osmanlı’nın genel
politikasından bağımsızlaşması da Atatürk ile başlamadı.. 1800’ler öncesi bile
gidebilirsiniz. Abdülhamit’in de (ve Enver Paşa) latin alfabesine geçme
projelerinin varlığını okuyoruz.
Atatürk,
Osmanlı’nın en başarılı en devrimci “Genç
Türk”üydü.
Osmanlı’da
filizlenen “Türkiye Damarı”nın, temellerini atacak ve bu işi
başarabilecek liderin kendisi olduğunu büyük devrimleriyle kanıtladı.
Ne kadar
çırpınsanız da, bunun boşuna olduğunu yakın tarih içinde göreceğiz..
(*)
Gündoğdu’nun bu konuşması, yalanı ile birlikte kendi derneğinin sitesinde de
tekrarlanııyor: www.egitimbirsen.org.tr/manset-haberleri/halkin-tercihlerine-saygi-gosteren-bir-egitim-sistemi-istiyoruz-/2942/
--14 Aralık 2014 Pazar / Bilim ve Siyaset- Cumhuriyet, Orhan Bursalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder