SAYFALAR

19 Kasım 2014 Çarşamba

Yeni Parti ve CHP Saptı mı?

Orhan Bey Emine Ülker Tarhan’ın partisi hakkında ne düşünüyorsunuz?”
Kitap Fuarı’nda Kırmızı Kedi’nin standında “Çatışmanın Anatomisi” yeni kitabımın imzası sırasında bir okurun bu sorusunu nasıl yanıtlamam gerekiyordu? Şüphesiz bazı düşüncelerim vardı. Toparlayıp yaklaşık şu yanıtı verdim, genişleterek paylaşıyorum:
“Hayırlı olsun.. eğer önümüzdeki seçimlere yönelik bir beklentileri varsa, şans vermem.. Kutuplaşmanın ve iktidara yönelik nefretin bu kadar zirveye tırmandığı zamanlarda ana kutuplar kendilerini korurlar... Ana Parti’ye yönelik önemli bir kopma olmaz.. Milletvekillerini belirleme sürecini bekleyelim. Vayy beni yapmadıncılardan bir kısmı Emine Hanım’a yanaşabilir.
Peki bir kopma beklemiyor musunuz? CHP’nin memnuniyetsiz bir kitle yarattığı fikrine katılıyor musunuz? Emine hanım bunun bir dışavurumu değil mi?
“2015 seçimleri sonrasında CHP içinde büyük bir hesaplaşma beklenebilir. Büyük kopma, ikiye yarılma falan demiyorum, hesaplaşma diyorum.. Bu da normaldir, bu yönetimle bu kadar seçim geçirmiş bir kadro var.. Çeşitli açılımları var.. Ama oy verenlerin “başarı” diyebilecekleri, onları memnun edecek bir sonuç olacak mı, CHP Kurultayı karar verecektir..”
Seçmen tabanındaki tepkiyi küçümsüyor musunuz?
Yoo bir tepki var.. Seçmen veya CHP’li aktivistler diyebileceğimiz, yani ideolojiyi ve mücadeleyi ön planda tutan bir gurup insanın sürekli olarak yönetime karşı tepkisel duruşunu görüyoruzy. Bazen çok sert bir dille!.. Bunlar özellikle ‘ulusalcılar’ diye ön plana çıkıyor veya öyle nitelendiriliyor. Bu, CHP içinde bir iktidar mücadelesidir aynı zamanda, bu nedenle de sert ideolojik ayrımlarla sürdürülmek zorundadır. İddialarının veya eleştirilerinin hepsinin “doğru” olması gerekmez.

DERSİM FEODAL BAŞKALDIRISI VE PKK
CHP ilkelerinden ayrılma yok mu?
Bir gurup aktif CHP’linin veya CHP seçmenine seslenen başka küçük partilerin yoğun ve sürekli eleştirileri var.. CHP geçmişi savunamıyor. İktidar yıllar boyu örneğin Dersim’de yaşananları CHP’nin başına kakar durur. Onlar da araştırma komisyonu kuralım derler. Ama iktidar yine vurur; şimdi sanhtekarca Alevileri koparma politikası izliyorlar. Aleviler bir siyaset aracı veya yemeğine dönüştürüldü.
Bazı Aleviler de kafakola alınmışa benziyor. Onların tabanları nedir bilmem. İsyancıların feodal lideri kutsanıyor. Diyanet Alevilere kültürsünüz diyor.. Komik komik Vakıf önerileri var. Sünni siyaset, Alevileri ve onunla birlikte CHP’yi de yemek istiyor. Sanırım bilmem ne isyancının işte mezarı diyecekler, aslında Aleviler arasında bugün bir karşılığı var mı hiç bilmediğin bir kişinin sırtından sanal ve imaj puanı toplayacaklar.
Bakın, sahkekarlık şurada: Bugün dersim isyanının bastırılması dönemindeki gerçekten pek çok aşırılığı, öldürmeleri politikasına dolayanlara sormak gerekir: Bugün PKK’ya karşı neden savaşıyorsunuz.. 40 binden fazla insan bu savaşa kurban gitti.. Neden? Verin istedikleri toprakları PKK’ya bitirin işi.. Neden “vatan bölünmez” havasındasınız? Dersim’de de feodal ağalar ne istiyorlardı?

DİN AÇILIMI MI?
Din, laiklik ve türban konusu da tartışma meselesi..
CHP’de politik bir inanç var: millet bizi dinsiz imansız biliyor, bu nedenle munhafazakar sbeçmenden oy alamıyoruz..Kitleleri öyle olmadığına inandıralım diyorlar. İslamcı sözcüler alıyorlar. Onlar CHP’lilere küfür gelebilecek sözler söyleyince ipler geriliyor. “Validebağ’a Diyanet karar versin, Camii gerekli desin biz de destekleyelim..” gibi zırva politikaların sahipleri ortalıkta..
Daha, Diyanet’in, RTE siyasetinin bir aleti olduğunun, yeşil ve boş alanlarının tamamen imara açılmasının ve Camiinin burada bir koçbaşı olarak kullanıldığının farkında değil.. O mu karar verecek oradaki millet adına! Camilere toplu gitmeler, imamlara gidini demeçleri.. Dine açılım, tam RTE’nin dinci politikalarının tersyüzü oldu. Git imamları ziyaret et kendini anlat oyunu iste, bunun için davul mu çalman gerek..
CHP’nin laiklikten çıktığını söylemek boş laf tabii. Ama, Laikliği, ikide biri laikli diyerek savunamazsın, alternatif poltikalarla bunu gösterirsin.. Ama CHP, RTE’nin dini alet eden ve dincileyme politikasına ciddi yanıt veremiyor.. Sanki onun gırdabına sürüklenmiş gibi..

YETMEZ AMA EVETÇİ AÇILIM
Peki Murat Belgeleri toplantılara çağırmak?
Murat Belge gibi, yıllar boyu RTE- İktidarının önde gelen istihkam elemanlarından birini ve Ayşe Hür gibi işi gücü sürekli Genç Cumhuriyet ile hesaplaşmak olan ve iktidarın ideolojik toplarına barut dolduran bir tarihçiyi, Birinci Dünya Savaşı kongresine çağırmaları ilginç. Bu ikisi de Mustafa Kemal’i diktatör faşist diye kötüler.. Bu, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine karşı çıkanlara kucak açma politikasıdır. Murat ve Ayşe’lerle mi oy toplayacaklar?! Çoook gülerim..
Bakıldığında bu politikalarla CHP bir şeylere dönüştürülmek isteniyor manzarası ortaya çıkıyor.. Ben bunları “üç-beş oy daha alalım, aşağı düymeyelim, yoksa iktidarı bırakmak durumunda kalırız” panik davranışlarına yorumlamak isterim. Ama panik davranışlarsa veya bir oy karşılığı yoksa, dışarı oy kayması vardır. Bu net olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde görüldü.
Bu politikalara mimarlık yapanlar kim?
Kılıçdaroğlu’nun esas fiili danışmanlık kim(ler) yapıyor ve –siyasi6sosyolojik analizlerle yönlendiriyorlarsa, onlar.. Bilemem.
Emine Ülker Tarhan’ın partisine gelince..Kurucularından biri “ulusalcı falan değiliz, merkez partisiyiz” dedi.. CHP’de parti kuracak çok insan var.. 
Birinciliği Tarhan göğüsledi..
---- 17 Kasım 2014 Pazartesi / Bilim Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder