“Orhan Bey Emine Ülker Tarhan’ın partisi
hakkında ne düşünüyorsunuz?”
Kitap Fuarı’nda
Kırmızı Kedi’nin standında “Çatışmanın
Anatomisi” yeni kitabımın imzası sırasında bir okurun bu sorusunu nasıl
yanıtlamam gerekiyordu? Şüphesiz bazı düşüncelerim vardı. Toparlayıp yaklaşık
şu yanıtı verdim, genişleterek paylaşıyorum:
“Hayırlı
olsun.. eğer önümüzdeki seçimlere yönelik bir beklentileri varsa, şans vermem..
Kutuplaşmanın ve iktidara yönelik nefretin bu kadar zirveye tırmandığı
zamanlarda ana kutuplar kendilerini korurlar... Ana Parti’ye yönelik önemli bir
kopma olmaz.. Milletvekillerini belirleme sürecini bekleyelim. Vayy beni
yapmadıncılardan bir kısmı Emine Hanım’a yanaşabilir.
Peki bir kopma beklemiyor musunuz? CHP’nin
memnuniyetsiz bir kitle yarattığı fikrine katılıyor musunuz? Emine hanım bunun
bir dışavurumu değil mi?
“2015 seçimleri
sonrasında CHP içinde büyük bir hesaplaşma beklenebilir. Büyük kopma, ikiye
yarılma falan demiyorum, hesaplaşma diyorum.. Bu da normaldir, bu yönetimle bu
kadar seçim geçirmiş bir kadro var.. Çeşitli açılımları var.. Ama oy verenlerin
“başarı” diyebilecekleri, onları memnun edecek bir sonuç olacak mı, CHP
Kurultayı karar verecektir..”
Seçmen tabanındaki tepkiyi küçümsüyor musunuz?
Yoo bir tepki
var.. Seçmen veya CHP’li aktivistler diyebileceğimiz, yani ideolojiyi ve
mücadeleyi ön planda tutan bir gurup insanın sürekli olarak yönetime karşı
tepkisel duruşunu görüyoruzy. Bazen çok sert bir dille!.. Bunlar özellikle
‘ulusalcılar’ diye ön plana çıkıyor veya öyle nitelendiriliyor. Bu, CHP içinde
bir iktidar mücadelesidir aynı zamanda, bu nedenle de sert ideolojik ayrımlarla
sürdürülmek zorundadır. İddialarının veya eleştirilerinin hepsinin “doğru”
olması gerekmez.
DERSİM FEODAL BAŞKALDIRISI VE PKK
CHP ilkelerinden ayrılma yok mu?
Bir gurup aktif
CHP’linin veya CHP seçmenine seslenen başka küçük partilerin yoğun ve sürekli
eleştirileri var.. CHP geçmişi savunamıyor. İktidar yıllar boyu örneğin
Dersim’de yaşananları CHP’nin başına kakar durur. Onlar da araştırma komisyonu
kuralım derler. Ama iktidar yine vurur; şimdi sanhtekarca Alevileri koparma
politikası izliyorlar. Aleviler bir siyaset aracı veya yemeğine dönüştürüldü.
Bazı Aleviler
de kafakola alınmışa benziyor. Onların tabanları nedir bilmem. İsyancıların
feodal lideri kutsanıyor. Diyanet Alevilere kültürsünüz diyor.. Komik komik
Vakıf önerileri var. Sünni siyaset, Alevileri ve onunla birlikte CHP’yi de
yemek istiyor. Sanırım bilmem ne isyancının işte mezarı diyecekler, aslında
Aleviler arasında bugün bir karşılığı var mı hiç bilmediğin bir kişinin
sırtından sanal ve imaj puanı toplayacaklar.
Bakın,
sahkekarlık şurada: Bugün dersim isyanının bastırılması dönemindeki gerçekten
pek çok aşırılığı, öldürmeleri politikasına dolayanlara sormak gerekir: Bugün
PKK’ya karşı neden savaşıyorsunuz.. 40 binden fazla insan bu savaşa kurban
gitti.. Neden? Verin istedikleri toprakları PKK’ya bitirin işi.. Neden “vatan
bölünmez” havasındasınız? Dersim’de de feodal ağalar ne istiyorlardı?
DİN AÇILIMI MI?
Din, laiklik ve türban konusu da tartışma
meselesi..
CHP’de politik
bir inanç var: millet bizi dinsiz imansız biliyor, bu nedenle munhafazakar
sbeçmenden oy alamıyoruz..Kitleleri öyle olmadığına inandıralım diyorlar.
İslamcı sözcüler alıyorlar. Onlar CHP’lilere küfür gelebilecek sözler
söyleyince ipler geriliyor. “Validebağ’a Diyanet karar versin, Camii
gerekli desin biz de destekleyelim..”
gibi zırva politikaların sahipleri ortalıkta..
Daha,
Diyanet’in, RTE siyasetinin bir aleti olduğunun, yeşil ve boş alanlarının
tamamen imara açılmasının ve Camiinin burada bir koçbaşı olarak kullanıldığının
farkında değil.. O mu karar verecek oradaki millet adına! Camilere toplu
gitmeler, imamlara gidini demeçleri.. Dine açılım, tam RTE’nin dinci
politikalarının tersyüzü oldu. Git imamları ziyaret et kendini anlat oyunu
iste, bunun için davul mu çalman gerek..
CHP’nin
laiklikten çıktığını söylemek boş laf tabii. Ama, Laikliği, ikide biri laikli
diyerek savunamazsın, alternatif poltikalarla bunu gösterirsin.. Ama CHP,
RTE’nin dini alet eden ve dincileyme politikasına ciddi yanıt veremiyor.. Sanki
onun gırdabına sürüklenmiş gibi..
YETMEZ AMA EVETÇİ AÇILIM
Peki Murat Belgeleri toplantılara çağırmak?
Murat Belge
gibi, yıllar boyu RTE- İktidarının önde gelen istihkam elemanlarından birini ve
Ayşe Hür gibi işi gücü sürekli Genç
Cumhuriyet ile hesaplaşmak olan ve iktidarın ideolojik toplarına barut dolduran
bir tarihçiyi, Birinci Dünya Savaşı kongresine çağırmaları ilginç. Bu ikisi de
Mustafa Kemal’i diktatör faşist diye kötüler.. Bu, Cumhuriyetin kuruluş
ilkelerine karşı çıkanlara kucak açma politikasıdır. Murat ve Ayşe’lerle mi oy
toplayacaklar?! Çoook gülerim..
Bakıldığında bu
politikalarla CHP bir şeylere dönüştürülmek isteniyor manzarası ortaya
çıkıyor.. Ben bunları “üç-beş oy daha
alalım, aşağı düymeyelim, yoksa iktidarı bırakmak durumunda kalırız” panik
davranışlarına yorumlamak isterim. Ama panik davranışlarsa veya bir oy
karşılığı yoksa, dışarı oy kayması
vardır. Bu net olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde görüldü.
Bu politikalara mimarlık yapanlar kim?
Kılıçdaroğlu’nun
esas fiili danışmanlık kim(ler) yapıyor ve –siyasi6sosyolojik analizlerle
yönlendiriyorlarsa, onlar.. Bilemem.
Emine Ülker
Tarhan’ın partisine gelince..Kurucularından biri “ulusalcı falan değiliz, merkez
partisiyiz” dedi.. CHP’de parti kuracak çok insan var..
Birinciliği
Tarhan göğüsledi..
---- 17 Kasım 2014 Pazartesi / Bilim Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder