Önce bazı
saptamalar yapalım:
* IŞİD, (Son
adı İD- İslam Devleti) ülkemizde pek çok
“Siyasal İslamcı”nın rüyasını gerçekleştiriyor, diyerek başlayalım:
*Adamlar sünni
köktendinci. Şunu iki kez yazdım: Suriye ve Irak’ta bütün diğer mezhep ve
etnisitelerden arınmış bir devlet oluşturuyorlar. Saf. Pirü pak. Bu amaçla
hızlı hareket ediyorlar, örnek öldürmelerle kendilerinden olmayan herkesi
kaçırtıyorlar. Türkmen, Kürt, Şii.. Ezidi/Yezidi.. Daha ne varsa..
Afganistan’da önce tutmayan (ve giderek yeniden kurulmakta olan) Taliban devleti, adeta burada doğuyor. Afganistan- IŞID, köktendinci İslami aks
oluşuyor.
* Bu aksın ucu
Türkiye’ye değiyor. Hatta bir kama gibi ülkeye saplanmış durumda, bile
diyebiliriz.
* IŞİD
Türkiye’de. Örneğin İstanbul’un varoş bölgelerinde bürolada levha asıyor, adam
ve para topluyor, cihada çağrıyor ve son örneğinde gördüğümüz gibi çok özel
törenlerle bayrak resmi geçidi yapıyor... Bir kaç bin kişilik iftar yemekleri
düzenliyorlar.
* Türkiye
vatandaşı cihatçı binlerce kişi IŞİD saflarında savaşıyor. Halifesi de olan bir
İslam devletinde yaşamak için pılısını pırtısını toplayıp gidenler de..
* Avrupa
ülkeleri de dertli, 1200 militanın orada olduğu iddia ediliyor. Alman Die Welt
gazetesi iki gün önceki “IŞİD’in Türk Birliği” başlıklı haberine göre
savaşçıların yüzde 10’ü Türkiye’den gidenler. Orada eğitildikten sonra
Türkiye’ye dönüp emir ve talimat bekleyen Türklerın varlığı da yazılıyor.
* 49 elçilik
görevlisi IIŞİD elinde rehine. RTE, bu haberin medyada tartışılmasına yasak
koydu! Böylece Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde rehineler meselesinin başını
ağırtmasını önledi.. Oh ne âlâ!
* TIR’larla
silahlar, devlet kontrolünde, IŞİD dahil köktendincilerin elinde..
***
Parçaları birleştirelim.
RTE’nin ağzından IŞİD için tek bir kötü
söz çıkmadı. Ne terörist dedi, ne alçaklar na başka bir şey.. Yoo hayır, rehineler varken terörist demesi doğru olur mu,
sorusu çok anlamsız. Elçiliği basmadan önce de IŞİD hakkında tek bir kötü sözü
olmayan bir lider ve iktidardan bahsediyoruz.
Dahası, Ankara,
elçilik çalışanlarının rehine alınmasını adeta bekleyen eylemsizlikler dizisi
içinde hareket etti. Öyle ki, iktidardaki sorumlu ikilinin, onlarla müttefikiz bize bir şey yapmazlar
biçiminde politikası-davranışının, rehine durumunu yarattığını söyleyen güçlü
savlar var.
Tabii Reyhanlı’da 11 Mayıs 2013’de bombalarla
52 kişinin katledilmesi var. İktidar, Suriye
gizli örgütü yaptı falan dedi, bazı isimler tutuklandı yargılandı.. Ama
IŞİD katliamdan 4 ay sonra açıkladı: biz
yaptık... IŞİD ve köktendinci örgüt militanları sınırdan Türkiye’ye girip
çıkıyor, iktidarın-devletin kotrolünde. Türkiye’de tedavi ediliyor..
Ülkemizdeki 1,5
milyon mülteci arasında kaç köktendinci militan var bilinmiyor.
Türkiye, bütün
bu nedenlerden dolayı, potansiyel
patlamalara ve çatışmalara hazır. Uluslararası terörizmin şimdilik sakin olarak
depolandığı bir ülke durumuna geldi.. Hiç bir şey denetim altında değil..
Kim necidir bilen yok. İsim yok, kayıt yok... uluslararası teröristlerin at
koşturduğu bir ülke yarattı iktidar..
***
Yazının
başlığına gelelim. İktidarda nedir bu IŞİD sevgisi
diyebileceğimiz bir durum var. Sahi nedir?
RTE-Davutoğlu
ve destekçileri, hemen yanıbaşımızda saf
bir halifeli-sünni köktendinci devlet doğuşundan memnun olmasınlar sakın?
Bütün işaretler bunu gösteriyor..
Çünkü Suriye’de
Esad’ın yıkılması ve yönetime Sünnilerin gelmesi için, tüm sünniler iç isavaşı
desteklediler; paralar silahlar, Katar -Kuveyt -Suudi Arabistan.. Türkiye-
Suriye’den aşağı doğru bir sünni aks kurulması ana politikaydı.
Suriye’nin ve
Irak’ın içinden bir sünni köktendinci devletin kurulmasına, politik olarak, RTE-Davutoğlu ikilisinin neden karşı
olabileceğine ilişkin inandırıcı bir neden bulamıyorum.
Tam tersine
böyle bir devletin varlığı ile Esad da ileride çökebilir umudu var. Belki de,
Orta Doğu’da Kürt- Irak- Esad üçgenindeki gelişmelerde, Ankara, IŞİD’ın
varlığıyla yeni bir politik manevra alanı bulduğunu sanıyor olabilir.
RTE ve
Davutoğlu, biraz mı veya daha çok, IŞİD’çi mi?
---7 Ağustos 2014 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder