SAYFALAR

16 Mayıs 2014 Cuma

Ölü Sayacı Rolü / Alınteri Kule Oldu

Soma’da madenci M.A.Karakacan: “Mal, kömür çıksın gerisi önemli değil.Köpek kadar değerimiz yok…” Bu sözler çok anlamlıdır. Ekonomi ve siyaset bilimcilerin sayfalar dolusu makale ile anlatmaya çalıştıklarını, bir maden emekçisi, gerçek hayatında yaşayarak, bir cümle ile özetliyor anlatıyor..
İşte yeni liberalizmin, kapitalizmin kısa özeti budur: Önemli olan “ekonomik faaliyet”tir. Yani üretim faaliyetidir. Bu faaliyet para ve mal üretir… Şirket kârlılığı herşeyin üzerindedir. Başarı, bu kârlılığın sürekli artması, patronun ailesinin, şirket ortaklarının kasasının ve banka hesaplarının durmadan şişmesi ile ölçülür. Şüphesiz ki bundan hiyerarşik olanak çok kimse yararlanır.
Madenlerdeki faaliyette emekçi sadece bir “girdi”dir.. hatta “ara-girdi”. Yani bir aracı.. Üretimin aracı.
Bu “aracı”nın toplam içindeki maliyeti ne kadar
*ucuzsa,
*hakkı hukuku yoksa,
*sigortasızsa, örgütsüz ve sendikasızsa,
*sesi çıkmazsa, talepte bulunmazsa, herşeye evet derse,
*yasalarca korunmasızsa,
*dahası: anında kapı önüne konacak bir sistemin içindeyse, yani taşeron “malı” ise..
***
Ayrıca, madenlerdeki güvenlik önlemleri ne kadar
·            az harcamayı gerektirirse,
·            yasalara ne kadar az uyulur ve gereğinin en azı yerine getirilirse,
·            madende, başbakanın dediği bakış “kaza olması olayın fıtratında var”, egemense ve ne yapalım madende kaza olur bakışı genel kural olarak uygulanırsa..
·            Kazalarda, dün Başbakanın yaptığı gibi “Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok.. Kuranı Kerim’de hakikaten insanoğlu için emeğinden başkası yoktur buyuruyor rabbimiz. Rabbim ekmeğinin peşinde rızkının peşinde hayatını yitiren bu kardeşlerimizin mekanını cennet eylesin.”, diyen felsefesi ile, ölenlerin cennete gittiğini geride kalanların merak etmemesi gerektiğini söylerse...
·            Maden sahibinin işi de o kadar kolaylaşır.. kasaları şişer, hesapları dolar taşar..
***
Olayı anlamak için şu itirafları dinleyin: Soma Madenleri sahibi Alp Gürkan, Hürriyet yazarı Vahap Munyar’la konuşuyor. Diyor ki:
Türkiye Komür İşletmeleri, Soma işletmelerinde kömürün tonunu 130-140 dolara mal ediyordu.. Buranın işletmesini bize devrettiler, ve ton maliyetini 24 dolara indirdik
Munyar: Bunun sihirli formülü nedir?
Sahip: Özel sektörün çalışma tarzının devreye girmesi..

BAKAN’IN ÖLÜ SAYACI ROLÜ
Tamam kötü niyetli olmayalım..  “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” anlayışıyla  özel sektörcü yöneticilerce yönetilen devlet işletmelerine kıyasla özel işletmeler “daha rasyonal” çalışıyor..
Rasyonel mi dedim? Özel sektör rasyonalitesinin en büyük aklı en çok kâr etmektir.
Madencileri alabildiğine sömürme, tüm maliyetleri alabildiğine aşağı çekme ve kârı ençoklaştırma.. Daha geçen yıl, “Sahip”, madende 500 işçiye 20 gün yetecek yaşam odaları var diyordu.. Enerji Bakanı Yıldız, yine Soma’da aynı şirketin işletmeye aldığı başka bir madenin açılışını RamazanIn birinci günü yapıyor ve en modern bir maden işletmesinden söz ediyordu.
Soma Madenciliğe yağ çeken bakan, şimdi maden felaketinde ölü ve yaralı rakamları açıklama görevini üstenmiş!!! En alt rakamlardan başlayarak, 205’te bırakmış.. Ölü sayacı rolü.. Nereden nereye..
Bakan en azından kendisi, istifa etmeyi düşünür mü?
Bu rol kabul edilebilecek gibi değil!

KAN VE GÖZYAŞI SPİNE OLUP YÜKSELDİ
Maden sahibi zarardan ederken, Soma madencisinin yüksek verimi ve ölümüne çalışma koşulları sonucu elde ettiği yüksek kazançları, İstanbul’a getirtip, en yüksek ikinci kuleyi, Spine’yi dikiyor.. Kaç bin dolar bir metrekaresi? İstanbul’un taşı toprağı altın.. Hiç bir zaman bu mesel AKP dönemi kadar mümkün olmadı..
Acaba Spine’nin temelinde, Soma Madenlerinde, aşırı sömürü, alın teri, kan ve gözyaşı ile kazanılan büyük paralar yatıyor mu yatmıyor mu?
Patron, bunları biriktirip yuvarlak kuleyi dikti mi dikmedi mi?
***

      Başbakan’a gelince..
CHP’lilerin Ekim 2013’te verdikleri ve Nisan 2014 sonunda, yani 10 gün önce Meclis’te ancak konuşulan Soma, Manisa’da iş kazaları konusunda Meclis araştırması açılması önergelerinin AKP tarafından reddedilmesini örtbas etmeye kalkışması son derece ayıptır. Ama kendisine de yakışır..  Soma’da bir yıl içinde 5 bin iş kazası olmuş.. Önergede ve önerge üzerine yapılan konuşmalarda, korkunç gerçekler dile getirilmiş..
Ama sizin bizzat talimatınızla olsa gerek, tek tek seçerek Meclis’e yığdığınız milletvekilleriniz, hayır Meclis Araştırması istemiyoruz oyu vermişler ve önerge reddedilmiş..
Ne utanç verici!
Bu reddedenler hakkında, bir yiğit savcı çıkmalı, yasalara uygun olmasa bile, soruşturma açmalıdır..
Göstermelik olsa bile.. Ama madencilerin haklarını savunacak insanlar var bu ülkede dedirtmek için sadece..

--15 Mayıs 2014 Perşembe / Bilim ve siyaset- Orhan Bursalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder