25 Nisan 2014, CT Gündem, sayı 1404
Sabancı Üniversitesi bünyesinde bulunan ERG (Eğitim Reformu Girişimi), FATİH
projesi olarak yürürlüğe konan, “Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi
İyileştirme Hareketi” üzerine bir rapor yayımladı… Raporun adı, FATİH
Projesi Eğitimde Dönüşüm için bir Fırsat Olabilir mi? Politika Analizi ve
Önerileri..
Rapor, henüz bu model üzerine ülkemizde edinilen deneyimleri
kapsamıyor. Dünyadaki uygulamaları inceliyor, oradaki deneyimleri aktarıyor ve
ülkemizdeki projeyi çeşitli yönleriyle sorguluyor, projeyi kapsamlı olarak
anlamaya çalışıyor da denebilir. Çünkü projenin amaç ve hedefleri konsunda, pek
çok belirsizlikler var..
ERG gibi, eğitim konusunu yıllardır izleyerek, bilgi biriktirerek,
eleştirerek giderek uzmanlaşan bir akademik kurumsal yapının, okullarda eğitimi
mi dönüştürecek, öğrenme biçimine mi köklü bir reform getirecek, toplumsal ve
ekonomik yararları ne olacak gibi pek çok sorunun yanıtları belli olmayan böyle
büyük bir projeyi izlemeye başlaması önemlidir..
FATİH, tüm eğitim sistemini kapsamaya yönelik olması nedeniyle, dünya
çapında büyük bir proje. Benzer projeler bazı küçük ülkelerde, bazı ülkelerde
de eyalet, kent veya pilot düzeyde uygulanmakta, öğrenmeye ve eğitim ile
öğrencinin niteliklerine yaptığı olumlu ve olumsuz katkılar anlaşılmaya
çalışılmakta.
Proje, 21.yüzyıl bilgi toplumuna yönelik insanı yetiştirme düşüncesini
de içinde barındırdığı için, önemi büyük.. Acaba, amaca uygun bir reform
niteliği taşıyacak mı, yoksa siyasetin oyları toplama malzemesi olarak mı
kalacak…
***
Raporda “FATİH’in öğrencilere en iyi öğrenme çıktılarını verebilmesi
için; projenin öğretmen ve öğrenci deneyimlerinden sürekli beslenmesi, geri
bildirimlere açık olması, şeffaf yönetişim, bağımsız izleme ve değerlendirme
çalışmalarıyla desteklenmesi gerektiği” belirtiliyor.
Rapor şunlara da bakıyor: Kullanlan teknolojiler eğitimi
dönüştürabilecek mi? Toplumsal dönüşümde, teknoloji geliştirmede, ekonomide
katkıları olabilir mi?.. Dünyadaki bazı örneklerinden elde edilen bulguların, “bire bir teknoloji
programlarının öğrenci ilgi ve katılımını etkilediğine, disiplin sorunlarını
azalttığına, öğrenci merkezli sınıflara geçmeye olanak tanıdığına” dikkat çekiliyor.
***
Raporda
deniyor ki, (özetliyorum):
* Konu
hakkındaki yaygın görüş, tablet ve akıllı tahta uygulamasının büyük ölçüde
politik bir adım veya yerel sektörü ve harcamayı teşvik amaçlı bir ekonomik
büyüme stratejisi olduğu yönünde.
* FATİH’in
internet sitesi gibi kaynaklarda erişim, eşitlik ve eğitimin çağdaş hale
getirilmesi gibi kapsamlı hedeflerden bahsedilirken, bu özel donanım tercihinin
bahsi geçen hedeflere ne bakımdan uygun olduğu açıklanmıyor.
* Kuşkusuz
ki, okullara yapılacak tüm katkılar, özünde eğitimde dönüşümü amaçlar.
Ancak, katkıların gerektiği biçimde tasarlanmış ve desteklenmiş olup
olmadığının, nihayetinde de hedeflere ne ölçüde ulaşıldığının değerlendirilebilmesi
için bu çalışmaya ilişkin hedeflerin somut biçimde belirlenmesi gerekli.
* “Her çocuğa bir tablet
bilgisayar” verileceğinin Nisan 2011’de,
Başbakanlık seçimlerinden iki ay
önce duyurulmuş olması, FATİH’in büyük ölçüde siyasal bir adım olabileceği
görüşünü güçlendirmekte;
* Eğitim
sisteminden veya velilerden belirli bir talep olmaksızın tasarlanan FATİH’in maliyeti
yüksektir; kapsamlı bir planlama olmaksızın uygulamaya geçildiği durumda, önemli
bir başarısızlık riski var. Eğitim alanında başka pek çok öncelik varken ve de eğitim
kalitesini artırmanın öğretmen eğitimi, erken çocukluk eğitimi veya ikili eğitim
uygulaması yapılan okulların sayısının azaltılması gibi çok daha kesin yollara
yatırım yapılmadığı biliniyor
* Uygulanabilirliği
tartışılır olsa da; başlangıçta ekranların % 50’si, entegre devrelerin % 30’u
ve pillerin % 70’inin Türkiye’de üretilmesinin planlandığı da söylenenler
arasında. Yabancı firmalar, Türkiye’de üretim veya ARGE merkezi kurmaları
koşuluyla FATİH kapsamında donanım tedarik süreçlerine katılmaya teşvik
edilmekte.
* FATİH’e yapılan toplam
yatırımın etkisi kuşkusuz eğitim sistemini de dönüştürecek; ancak bu
dönüşüm, FATİH’in çıkış noktası mıdır? Bir MEB yetkilisi: “Biz eğitim
için belirlenen hedeflere en iyi uyan teknoloji nedir bakmıyoruz, eğitimi,
verilen teknolojiye uydurmaya çalışıyoruz.”
* Eğitim
teknolojilerine yapılan yatırımlardan genellikle şu gibi çıktılar beklenir:
Öğrencilerin ilgi ve katılımının ve öğrenciler arasında işbirliğinin artması ve
gelişmesi; bireysel cihazlar ve bireyselleştirilmiş içerikler aracılığıyla
öğrenci merkezli pedagojinin benimsenmesi; e-kitaplar sayesinde basılı ders
kitabı maliyetinin azaltılması; oyun ve simülasyon gibi görsel, işitsel ve kinestetik
öğrenme araçlarının daha çok kullanılması; öğrencinin gelişiminin izlenmesi..
ama dünyada henüz bu çıktılardan sadece birkaçı bire bir tablet uygulamaları
sonucunda elde edildi..
* Teknolojinin
tek başına okul düzeyinde çıktıları iyileştirmeyeceği, BT’nin ancak gerekli
tüm desteklerin sağlandığı bir yapıda gerçek anlamda etki yaratacağı konusunda
fikir birliği var.
* Teknolojiye
yapılan yatırımın etkili olmasını sağlayan bazı kilit etkenler, siyasi irade; ulusal
ve okul düzeyinde değişimi destekleyen güçlü bir kurumsal yapı; donanım,
yazılım ve içerik dahil olmak üzere teknolojiye ilişkin doğru tercihler
yapılması; öğretmenlerin mesleki gelişimine gereken önemin verilmesi; izleme ve
değerlendirme kültürünün yerleşikleşmesi olarak sıralanabilir. Gelişim
aşamasında olan FATİH, bu etkenleri ne ölçüde ele alıyor?
* FATİH
için ulusal düzeyde net ve ölçülebilir bir vizyon söz konusu mu? Bu önemli
yatırım ile ekonomik, toplumsal, siyasal veya eğitimde dönüşüm arasından
hangisine odaklanıldığı net değil.
* Tabletlerin
öğrenciler arası işbirliğini ve etkileşimli öğrenme süreçlerini tetiklememe;
öğrencileri bireysel odaklı çalışmaya yönlendirme riski vardır. Halbuki,
işbirlikli ve proje temelli bir öğrenme biçimi, “bilgi toplumu” ve “21. yüzyıl
becerilerine” yönelik eğitimin ana bileşeni olduğu biliniyor..
***
FATİH daha çok
izlenecek.. Gelecek Cuma yeniden birlikte olmak dileğiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder