SAYFALAR

23 Mart 2014 Pazar

Çoktan Gümbürdedi, mizah, trajedi, dram, ihanet...

Herşeyi yapabilir biri oturuyor en tepede.. Kapatır.. Verir.. Alır... Herşeyi.. Milyarları villalardan boşaltacak yer bulamaz.. Konuşur, azarlar, kovar, namussuz der...
Zıvanadan çıkmış birisi tepede oturuyorsa, o yapı çöker, çökmüştür. Biliyorsunuz zıvanada kalmak, yapıların ayakta durma halidir. Ahşap veya taş direk, oyuğundan çıkarsa, yapı da zıvanadan çıkmış olur.. Sonrası, gümbürtttt durumu..
Yani Türkiye böyle durumdadır. Temel direk zıvanadan çıkmıştır.. Ama gördük ki destek direkler de (bakanlar mesela) çoktaaan zıvanadan çıkmışlar. Toptan bir çöküş var, ama nedense herşey ayaktaymış gibi duruyor. Görünüşe aldanmasın kimse, kendi üzerine çökmüş bir iktidarla karşı karşıyayız, hepimiz yığıntıya bakıyoruz, bu enkazı nasıl kaldırsak diye..
Epey bir süredir, Türkiye’de herşey olabilir; kestirilebilir bir siyasal bakışın zor olduğu döneme girdik diyorum. Yarın ne olur, bilinmezliği içindeyiz. Halka, Cami’de içki içtiler’den tutun Kabataş’ta bacıma saldırdılar ve cebinde patlayıcı bulundu diyerek Berkin’i terörist göstermeye kadar, binbir yalanı evire çevire tekrarlayan ve bundan medet uman birisi varsa... ooooo herşeyi yapabilir orada kalabilmek için.
***
Adam tivittirı mivitırı kapatırım dedi.. aaaa baktık kapatmış.. Var mı daha başkası ve ötesi?! Var, tivitır bir tevatür kalır diğerlerinin yanında.
Adam, anayasayı askıya aldı.. yasaları askıya aldı... milyarları villalardan boşaltmasını canlı canlı izliyoruz.. elimi rahatlatın diyerek kapı önüne koyduklarını, yargıç görevi üstlenerek hiç bir suçları yok temizler, dedi, biz ise tivitırı kapatmasını mesele ediyoruz... Epey bir süredir yasasız, anayasasız bir yönetim altındayız. Tivitır, büyük çoğunluk için ancak cambaza bak halidir! Yarın açar, başka bir şeyi kapar veya hepsini kapatır..
Bunlar ona yakışır.. Korkutarak elinde kırbacı sallamadığı medya bırakmadı. Basın özgürlüğünde tam bir diktatör hali.. tepe tepe kullandığı adamlarını sonra attırıyor (bu konuda tarafsızım, kendi malı, ister atar ister satar!)
***
İktidar bir tiyatroya dönüştü. Ülkenin orta yerinde kurulan sirki seyrediyoruz. 
Herşey var, mizah, trajedi, dram, ihanet, taht kavgası, hançer, tabanca, uşak, hain, hizmetçi, yardakçı, bardakçı, ibrikçi, bostanbaşı...
Bu oyunda rol alanlardan biri, tapelerin yayınlanması karşısında utançtan yüzüm kızarıyor demez mi çıktığı tv’de.. Rezile bak.. Tapelerin içindekilerden yüzü kızarmıyor da, efendilerinin rezilliklerinin ortaya dökülmesinden utanıyor...

MİLLİ İRADE Mİ, YASAL MEVZUAT MI
Yüzde 40 oy alsa bile, milli irade bu iktidarı istemiyor demektir.. Ne o şaşırdınız mı? Milli irade diyorsanız, halkın çoğunluğudur ve bu da yüzde 50’nin üzeridir. Milli iradeden bahseden, bir referandum sonucundan bahsediyor demektir.
Yüzde 40 ile iktidar olma hali, milli iradenin değil, yasal seçim mevzuatının iradesi halidir! Seni 40 ile iktidar yapar, başka bir seçim sistemi yüzde 42 ile iktidar yapmaz...
Yani al takke ver külah, yüzde 10 barajını koru, devletin bütün imkanlarını seferber et kendin için, seçim ve sandık katakullilerini düzenle, suç işle ama hakkında soruşturma açacak tek savcı olmasın. Anayasal emirleri askıya al, iktidarbaşı olarak tapelere yansıyan-yansıyamayan herşey bir soruşturma, yasa ve anayasa ihlali konusu olsun..
Sonra milli irade de..

DOĞAN HOCA DİYOR Kİ
Doğan Kuban hocamla geçen gün yemek yedik. 4-5 kitap birden yazıyor! Ama Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji’de de o müthiş makalelerini aksatmıyor. Cuma günkü yazısında diyordu ki:
Kentleşememiş burjuvazi, cahil cesareti ile, ülkeyi uçurumun kenarına getirdi. İlkel tavırlar ülkeyi Irak ya da Suriye’ye dönüştürme tehlikesi içeriyor. Aklı başında olanlar toplumun nabzını ellerinden bırakmamlı, dini inançları yoluyla tahrik edilenlere dinin doğrularını anlatarak ulaşmağa çalışmalı, iç kavganın insanlara çektireceği acıların, oy kavgasının ötesinde çok ağır bedeli olduğunu ve sadaka cezbesine tutulmuş fakirlerin daha kötü durumlara düşeceğini inandırıcı söylemlerle anlatmaları gerekir.. Türkiye böyle bir devleti en kötü askeri darbelerde de görmedi.
Elime bir not tutuşturdu. Muhalefetin seçim konuşmalarını yetersiz buluyor. Gelecek vurgusu zayıf diyor. Toplumun en temel meseleleri, enerji, teknoloji türü, kuraklık tehlikesi anlatılmıyor. Mesela dünyanın en pahalı araba vergisi, benzin, mazot, doğal gaz fiyatı dile getirilmiyor.. Eğitim kargaşası, emekli hakları, fakirlik sigortası.. Türkiye’nin bir Irak, Suriye, libya olma tehlikesi gözler önüne serilmiyor..
***
Hocam çok haklı.. Türkiye raydan çıkmış durumda... Ülke üçe bölünmüş.. 
Düşünüyorum da Hoca’nın anlattıkları bir parti programının içeriği.. Şu kargaşada, tozdumanda bunlara kim kulak verecek!
Ama Türkiye, bu sorunların altında batıp gidecek yakın gelecekte..
İktidar olmak, bunlara çözüm bulmak demektir. Milletle beraber..
İktidarın umurunda mı.. Tek düşüncesi var muktedirin, bu vartayı nasıl atlatabilirim..
Batsın Türkiye, ülke, millet...
Bakalım kim batacak kim çıkacak... 
Önümüzde ülkeyi sıfırdan inşa görevi duruyor.. Nasıl olacaksa..

---23 Mart 2014 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder