Türkiye’nin dinamik gücü ayakta. Dün tam yazdığımız
gibi oldu, bu güç bütün Türkiye’yi sarıp sarmaladı, öptü kokladı, el ele tutuştu.
Şarkı söyledi, savaş yok barış var dedi.. Polis engellemeye çalışmış.. hiç bir
şeyin farkında olmayanların karşı çabaları, boşverin..
Dinamik güç
nedir? Sosyolojik olarak, siyasi sonuçlarıyla birlikte, etkileyendir, sürükleyici
değiştirici belirleyici sonuçlandırıcı...
Dinamik güç, en
önemlisi gelecektir! Yarını kurucudur.. Bugünkülerden yarını devralacak
olandır.. Fikir olarak, yaratıcılık olarak farklı olandır.. Dünyanın akışını
gören, onunla kucaklaşmak isteyendir.
İktidarın
kendilerine açtığı nimet kapılarından, hazineyi soyup sonra birlikte paylaşma/kırışma
önerilerinden gücünü almayanlardır. Kendi emeği, zekası, yeteneği ve kendi
sermayesiyle geleceğe yürüyenlerdir. Bu iktidarın kendisine iş, ekmek, kişisel
özgürlük, demokrasi, hak ve adalet asla veremeyeceğini görenlerdir.
Yiyiciler
iktidarından nefret edenlerdir. Ahlaksızlıklardan kusanlardır.. Kadınlardır,
kızlardır gençlerdir.
Dinamik güç
nedir diye sormayın bana; özgürlüktür, hak ve adalettir, vicdandır, insani
olandır, alnı ak ve paklıktır..
Bu iktidarın,
bütün varlığıyla, ülkenin ve kendisinin geleceğe doğru akışının önünde engel
olarak moloza dönüştüğünü görendir.. Sonuçta, bu moloz yığınının kayıtsız
şartsız temizlenmesi gerektiğini kavrayandır.
***
Bugün
yaşadığımız, Türkiye’nin dinamik gücü ile iktidar arasında giderek derinleşen
uçurumun, büyüyen çelişkinin artık durdurulmaz dışavurumudur. Oy, sandık vb
burada hikayedir.. bu çelişki çözülmeden Türkiye rahatlamaz, bu uzun sürecek
bir süreçtir, gitgelli, hafif dalgalı güçlü dalgalı, bazen durulmuş bazan
yatağından taşan ve sel gibi akan..
Bu güç epey bir
süredir pasif olarak gelişip duruyordu.. Ne zamandır diye sormayın, İktidar ve
başının ülkede her yaptırımı, yaptığı her yasa, getirdiği her kısıtlama,
diktatörlük doğrultusunda attığı her adım... ülkenin dinamik güçleriyle iktidar
arasındaki çelişkiyi derinleştirdi..
Mesela neler,
hepsini biliyorsunuz.. Parasız eğitim pankartı taşıyan üç-beş öğrencinin
yıllarca hapiste tutulmasından tutun, derelerine sahip çıkan köylülere kadar,
iktidarın kendisine yönelen bütün haklı irili ufaklı protestoları bile şiddetle
bastırması... 444 eğitim dayatması ve herkesi/ülkeyi imamhatipleştirmeye
yönelmesi.. içki yasakları.. ülkenin varoluş kaynaklarına, Atatürk’e
Cumhuriyete ve kazanımlarına yönelik, iktidar ve paralı sözde entel
soytarılarınca yönelik büyük ideolojik ve fiili imha saldırıları... açık
yalanlar dolanlar.. durmadan ama.. yargıya taktıkları iktidar kelepçeleri...
iktidarbaşının günde beş posta kendine biat etmeyen herkese saldırısı.. medyayı
köleleştirmesi.. iktidarda beşvakit dinsel söylem ve yaptırımlar.. insan
kayırma, seçme.. kötülere hırsızlara namussuzlara kapıları açarken, namusluya
dürüste yeteneğe akla zekaya kapama..
Epey bir
süredir pasif duran dinamik güç adım adım uyandı.. doldu doldu.. boşanacak bir
tetikleme beklerken..
Gezi
ile patladı.. Gezi yiğit gençliğinin ardında, yanında, önünde, çevresinde
saf tuttu. Bugün bütünleşik bir güçten bahsediyoruz.. Dinamik güç, buna
diyorum..
Kimler bunlar?
Bu iktidarın
ezdiği herkes.. Bu iktidar altında yokolacağını gören herkes.. kaybedeceğini
gören bütün kesimler..
Bu iktidarın
bir an önce yıkılıp gitnesini arzulayan herkes bu dinamik gücün kendisidir.
Bir “sınıfsal
tahlil” yapmıyorum. Bir toplum ve ülke ayrışmasını sorguluyorum.
Dinamik güç
bakıyor: Yahu bu adamın söylemi kendisiyle uyuşmuyor. İdeolojisi yabancı,
dinsel söylemi parçalayıcı ve bölücü, dayanılır gibi değil.. kendilerine
bırakılan tek yol, kendisi olmaktan çıkmak ve birer birer iktidarın
izdüşümlerine dönüşmek..
Sözcüsüne
bakıyor yalancı, belediye başkanına bakıyor on paralık, öbürü kimliksiz,
berikiler birer suret.. sağı solu karanlık gölgelerle kuşatılmş.. tümü üçüncü
beşinci onuncu sınıf..
Adamlar üstelik
ülkeyi savaşa itiyor, komşuların iç savaşlarınad kışkırtıcılık yalancılık
dolancılık yapıyor, komşu insanlarının daha çok ölmelerine katkıda bulunuyor..
Feld mareşallık düşü içinde, ülke insanlarını askerlerini kırdıracak...
Türkiye’yi daha çok esir edecek, elde ne var ne yok yokedecek.. Gelecek
kararlık mı karanlık..
Dinamik gücün
aktif kesimi, kaybedecek artık bir şeyi olmayacağını, veya olsa bile
umursamayacağını, hepsini yerine koyabileceğini gören ve kendine güvenendir..
Pasif kesimi ise, daha büyük bir potansiyel olarak durandır.
***
Dinamik gücün
karşısında iktidarın kitlesel şiddeti var. Planları, tehditleri, sopası, tankı
tüfeği var. Dinamik gücün en büyük silahı ise kitlesel kararlılığı ve
kenetlenmesi.
Geleceği
kuracak dinamik güçler, molozlaşan iktidar gücüne akılla zekayla espriyle
yaratacağı yeni protesto yolları ve yöntemleri ile 100 basar..
Dinamik güç arasındaki uçurum derinleşiyor.
Molozlaşan ve
diktatörleşen iktidar hiç bir zaman bir milletten büyük ve güçlü olmamıştır ve
olamaz.
Yineliyorum:
Millet kalır, diktatörler yıkılıp gider..
--- 2 Eylül 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder